Bilgi notu: Arkadaşlar normalde bizim çocuklar arasında fazla bir yaş farkı yok biliyorsunuz. Fakat bu fic için yaş farkını biraz artırmam gerekiyor sizler şöyle düşünün Minho ve Chan yine grubun en büyükleri fakat aralarında ki yaş farkları bu sefer 3 4 yaş değil de 15 yaş falan olarak düşünün yani Minho ve Chan aynı yaşta fakat günümüz zamanında ikisini 35 yaşında düşünün biliyorum böyle düşünce tuhaf oluyorsunuz ama tarihi bir fic ve savaşlar söz konusu olacağı için böyle olması gerekiyor umarım anlatabilmişimdir günümüz zamanında Han ve Changbin'i 30 yaşında düşünün ay bunu yazarken bayılcam benim gözümde minicikler böyle yazınca tuhaf oldum. Neyse Hyunjin Felix Seungmin ve Jeongin de aynı yaşta ve 20 yaşındalar. Aralarında ki yaş farkı kimilerin hoşuna gitmeyecek biliyorum fakat dediğim gibi tarihî şeylerden esinlenerek yazıyorum bu fic'i ve mecburen böyle yapmam gerekti hikâyenin akışı için umarım anlayışla karşılarsınız. Yeni bölüm geciktiği için özür dilerim. İyi okumalar :) umarım anlatabildim ya anlamayan olursa yorumda belirtir misiniz daha detaylı anlatırım.
.
.
.
.
.
.
.
"Hayatımda gördüğüm en güzel şeydi gözleri, bana öyle bakınca onu orada tek başına bırakmaya kalbim izin vermedi."
.
.
.
.
. ~ 20 yıl önce ~Havanın kasvetli olacağı geceden belliydi zaten. Bu havaya sebep olan topraklar üzerinde yaşanan savaş mıydı? yoksa Tanrı'nın isteği miydi? genç çocuk elinde ki hançere bakarak düşünmüştü bunu. Her zaman ki gibi zayıfların ezildiği ve emirler yağdırıldığı bir gündü. Onun için her gün aynıydı bu sefil hayattan bıkmıştı artık sürekli birilerini öldürmek zorunda kalmaktan Kralların aç gözlerini doyuramamaktan. Eline ufak bir fırsat geçse hemen kaçardı bu korkunç yerden ama ne mümkün o bu hayata esir edilmişti.
Doğu- Batı Kuzey-Güney 4 bölge 4 Kraliyet ve 8 Birlik arasında süren devamlı savaş ve savaşın yol açtığı onlarca sorunun arasında kaybolmuş masum insanlar ne içindi bütün bunlar birbirlerine gücünü ispatlamak isteyen aç gözlü dört kral için mi? Daha ne kadar böyle devam edecekti Krallar tahtlarında sorunsuz bir şekilde oturacaklar diye daha kaç masum insan ölecek kaç kavim yok edilecekti kaç çocuk anne babasız kalacak kaç çocuk esir alınacaktı. Tüm bunlardan yorulmuştu genç çocuk düşünceleri onu daha da boğuyordu. Kafasında ki sesler hiç bir zaman susmuyordu. Öldürmek zorunda kaldığı onlarca insanın sesi kulaklarında çınlıyordu. Ama yine de öldürmek zorundaydı bunun farkındaydı eğer öldürmezse kendisi ölecekti. Savaş böyle bir şeydi işte kendi canını korumak için korktuğun için zorunda kaldığın için yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalıyordun. Derin düşüncelere dalan çocuk çadıra giren şövalyenin sesiyle kendisine geldi.
Şövalye
- Lee Know! Niye oturuyorsun. Verdiğim emri duymadın galiba Suga ile 7.birliğe gideceksin.
Bölgede ki tüm çocukları toplayın karşı çıkan aileleri öldürün. Kral'ın yeni emri yetiştirmek için yeni şövalyelere ihtiyaç varİşte yine başlıyordu. Yapmak istemediği bir şeyi yapacaktı. Masum insanları öldürecek zorla çocuklarına el koyacaktı. Neden çünkü kral öyle emretmişti eğer emire itaatsizlik ederse kendi ölecekti. Ölmek onun için sorun değildi fakat evde hasta bir annesi vardı ve ona bakacak başka kimse yoktu. Tüm bu kötülükleri yapmak zorundaydı çünkü kendisi dışında düşünmesi gereken çok sevdiği biri vardı.
Sesini çıkarmadan yerinden kalktı her zaman ki zırhını giyindi kılıç ve kalkanını alarak çadırdan çıktı.
Suga onu bir ağacın altında bekliyordu yanında üç genç çocuk vardı yanlarına ulaşınca ilk konuşan Suga oldu.Suga
- Nihayet gelebildin Lee Seninle tanıştırmak istediğim birileri vardı biliyorsun"ilk olarak kıvırcık saçlı ve keskin bakışlı, siyah saçlı çocuğu gösterdi."
Suga
- Bu Kim Tae Hyung
Sen kısaca Kim ya da Tae diyebilirsinTanıttığı çocuk Lee Know' a gülümseyerek selam vermişti. Lee Know karşılık olarak kafasını hafifçe önüne eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forbidden
FanficDansın ve müziğin yasak olduğu bir krallıkta Prens Hwang Hyunjin kral olan babasının tüm emirlerine karşı gelerek gizli gizli dans ediyordu bir gün terk edilmiş bir binada dans ederken aslında oranın başka bir dansçıya ait olduğunu anladı... Dans...