"Seçim"

194 21 15
                                    

Yazım hataları için özür diler, iyi okumalar dilerim.
.

.

.

.

Chan muhafızlar ile birlikte zindandan içeriye girdi Muhafızlar ilk önce düşes Jisoo'yu kilitli kaldığı yerden çıkardılar.

Chan
- Düşes Jisoo bağışlayın bizi bir leydiye hak etmediği şekilde davrandık.
Sizden beni red etmeksizin kabul etmeniz gereken bir şey isteyeceğim. Bu hepimizin iyiliği için

Jisoo Chan'e bakmakla yetindi. Ona olan güveni sarsılmıştı. Fakat gözlerinde hala tanıdığı adamın samimiyeti vardı.

Jisoo
- Dinliyorum.

Chan
- Bir süre bu toprakları terk etmenizi istiyorum. Kuzey Krallığına gitmeniz gerekli Leydim. Yeji'jin yanına

Jisoo
- Seungmin'i bırakıp hiçbir yere gitmem. Bunu sen de çok iyi biliyorsun.

Chan Muhafızlara işaret vererek uzaklaşmalarını istedi. Daha sonra Düşes Jisoo'ya yakınlaşarak konuşmaya başladı.

Chan
- Bana güvenin Leydim. Yeji'ye ulaşmanız lazım. Ona krallıkta olan biten her şeyi anlatın. Yakın bir zamanda yardıma ihtiyacımız olacak. Eğer şimdi bir şeyler yapmazsak aksi taktirde hepimiz canımızdan olacağız.

Jisoo her ne kadar Chan'e kırgın olsa bile bu konu hakkında ona hak veriyordu. Eğer şimdi bir şeyler yapmazlarsa sonları zaten kötü bitecekti.

Jisoo
- Seungmin, o ne olacak ben geri dönene kadar ona bir şey olmasına izin vermeyeceğine söz ver.

Chan
- Bütün kalbimle söz veriyorum Leydim ona bir şey olamayacak. Şimdi lütfen size hazırlattığım at ve bir kaç muhafız ile yola çıkın.

Jisoo
- Bu kadar çabuk mu?

Chan
- Zamanımız yok Leydim böyle olması gerekli.

Jisoo başıyla Chan'i onayladı. Kendisi Seungmin ne halde olduğunu bile bilmiyordu çünkü abla kardeş farklı zindanlara kapatılmıştı.

Jisoo
- Gitmeden önce kardeşimi görmek istiyorum.

Chan
- Leydim... ikimizde şuan görülecek bir durumda olmadğını biliyoruz. Lütfen bana güvenin söz veriyorum sizi tekrardan bir araya getireceğim. Bir kez yaptım yine yapacağım.

Jisoo Chan'in gözlerinde gördüğü samimiyetle sessiz kaldı. Sonuçta bir kez kardeşini ona getirmişti. Emindi ki tekrardan getirecekti.

Jisoo
- Pekâlâ dediğin gibi olsun. Sana güveniyorum. Umarım beni hayal kırıklığına uğratmazsın.

Chan Jisoo'nun önünde eğilerek onu selamladı. Jisoo da aynı şekilde Chan'e karşılık verdi. Chan iki muhafıza zindan anahtarını kendisine vermelerini söyleyerek Jisoo'yu çıkarmalarını istedi. Muhafızlar biribirine ne yapacaklarını bilemeden baksalarda Chan'in bağırması ile ikisi de yerinde sıçradı zindan anahtarını Chan'e teslim eden muhafızlar Jisoo'yu alarak zindandan çıktılar. Chan de çocukların kilitli olduğu zindana doğru yürümeye başladı.

Düşündüğü gibi son hücreye kapatmışlardı burası zindanın en karanlık en az ışık gören yeriydi. Chan çocukları yerde otururken görse de ışık olmadığından dolayı kim nerde ve ne halde anlayamadı.

Chan
- Birazdan kapıyı açacağım ve Seungmin dışarı çıkacaksın.

Hücrenin içinde bir hareketlilik olmuştu. Sadece ayağa kalkan Seungmin değildi. Chan bunu görmese bile anlamıştı.
Demirlere doğru yaklaşan bir sesle Chan hafiften kendisini geri çekti.
Changbin parmaklıklara yapışmış bir şekilde Chan'i tutmak istemişti. Fakat başaramamıştı.

forbiddenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin