Yazım Yanlışları için özür diler iyi okumalar dilerim ♡
.
.
.
.
.
.
.
.
"Kimse kötü biri olarak doğmaz, sadece bazıları zor şartlar altında kalarak bir seçim yapmak zorunda bırakılır."Sonbahar yaklaşmıştı yağan yağmur ve havanın hafif esintisi ile toprak kokusu her yere yayılmıştı. Seungmin yağmurun yağdığını görünce dayanamamış ve kendini ormana atmıştı. Bilmediği bir nedenden dolayı Jisung bir kaç gündür onlardaydı ve Seungmin abisi tarafından sanki görünmez olmuştu. Bu duruma canı sıkılsada abisine sesini çıkartacak biri değildi. Biraz yalnız kalmak istemişti ve yağan yağmuruda fırsat bilip evden çıkmıştı. Evden biraz uzakta bir çardak görüp çardağın altına girdi yağan yağmurun sesini dinleyerek gözlerini kapadı. Küçüklüğünden beri bu ses ona huzur veriyordu bir de toprak kokusu ona hiç görmediği annesini andırıyordu. Sanki toprak kokusuyla birlikte annesi onunla birlikteydi kendini ne zaman yanlız hissetse o an yağmur yağarsa tüm yalnızlığını unuturdu.
Gözleri kapalı olan Seungmin yanına birilerinin oturduğunu hissetti. İrkilerek gözlerini açtığında yanında daha önce hiç görmediği iki adam oturuyordu huzursuzca yerinde kıpırdadı. Bir şey demesi gerektiğini düşünüyordu çünkü yanına oturan iki adamda Seungmin'e bakıyordu.
Seungmin
- Siz kimsiniz bir şey mi isteyeceksiniz ne istediğinizi bilmiyorum ama derdiniz paraysa aradığınız şey ben de yokYanında ki arkadaşına göre daha kısa olan Seungmin'e cevap verdi.
"Derdimiz para değil Seungmin! Ama aradığımız şey kesinlikle sen de olan bişey"
Adam Seungmin'in ismini biliyordu. Zaten panikleyen Seungmin korkmaya başlamıştı.
Seungmin
- Siz kimsiniz ismimi nerden biliyorsunuz?Bu sefer konuşan uzun boylu olandı.
- Korkma ufaklık sorunumuz seninle değil ama abin olacak o şahıs bizi ona götüreceksin.
Seungmin artık iyice korkmaya başlamıştı acaba Minho'nun alacaklılarından birimiydi neden abisini arıyorlardı ve Seungmin'i nerden tanıyorlardı.
Seungmin
- Sizin kim olduğunuzu bilmeden neden size yardım edeyim kimsiniz dedim sizeKısa boylu söze girdi.
- Bak ufaklık bu arkadaşın adı jung hi seok sen kısaca Jhope diyebilirsin herkes onu böyle tanır. Ve ben de Min Yoon Gi ben de buralarda Suga olarak bilinirim yani sen de bizi böyle tanıyabilirsin. Şimdi soruna yanıt aldığına göre bizi abine götür çünkü uzun zamandır onu arıyoruz ve benim artık sabrım kalmadı.
Seungmin karşısında duran bu iki adamı tanımıyordu ama isimlerini duyunca içine oturan korku tüm vücudunu esir aldı onları tanımasada isimlerini uzun zamandır duyuyordu. Abisinin onlardan kaçtığını biliyordu Jisung'un abisini bu adamlar ile korkuttuğunuda biliyordu. Seungmin şuan öyle bir pisliğin içine batmıştı ki onu anca Tanrı kurtarabilirdi.
.
.
.
.
.
.
Chan
- Daha ne kadar yolumuz var Jeongin doğru gittiğimize emin misin?Jeongin
- Eminim tabi ki az kaldı bir kaç metre ötede bir çardak olması lazım o çardaktan sonra birazcık daha ilerleyeceğiz ve varmış olacağız.Chan
- Peki bakalımChangbin
- Fazla vaktimiz yok Chan biliyorsun değil mi Prens Lucas ve Babası gelmeden sarayda olmalıyızChan
- Farkındayım merak etme planım işe yarayacak ve vakit kaybetmeyeceğiz.Hyunjin
- Unutma bir kişi bilene kabul etmezse plan iptal hem biz niye ilk önce Felix' almaya gitmedik ki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forbidden
FanfictionDansın ve müziğin yasak olduğu bir krallıkta Prens Hwang Hyunjin kral olan babasının tüm emirlerine karşı gelerek gizli gizli dans ediyordu bir gün terk edilmiş bir binada dans ederken aslında oranın başka bir dansçıya ait olduğunu anladı... Dans...