Yazım hataları için özür diler iyi okumalar dilerim.
.
.
.
.
."Her karanlık gecenin ardından tekrardan gün doğar."
Changbin
- Hyunjin ne duydun ne öğrendin bilmiyorum ama hiçbir şey bizim birlikte büyüdüğümüz gerçeğini değiştirmez.Hyunjin
- Biz birlikte büyümedik siz birlikte büyüdünüz. Ben karanlık zindanda büyüdüm yapa yalnız o karanlıkta tutsak oldukça içimde ki yalnızlıkla büyüdüm.Hyunjin çok öfkeliydi. Öfkesini Chan'den çıkardığı belliydi.
Kral
- Chan'i şimdi bırakmazsan burada yaşanılacak olan her şeyden sen sorumlu olacaksın. Beni daha fazla sınama çocuk!Hyunjin
- Onu öldürmemden korkuyorsun.Hyunjin cümlesini kurarken gülerek konuşmuştu.
- Onu öldürmemden korkuyorsun. Peki sen Benim çocukluğumu öldürdüğünde korkttun mu? Minho'yu öldürdüğünde hiç korkttum mu? Benim arkadaşımı acımasızca katlederken kalbinde korku hissettin mi? Yoksa benim canımı yaktığın için her zaman ki gibi zevk mi aldın?
Hyunjin cümlelerini kurarken Seungmin'in varlığını unutmuştu. Muhafızların tuttuğu çocuk konuştu.
Seungmin
- Hyunjin. Sen neyden söz ediyorsun. Minho, abim nerde o;Hyunjin Seungmin'in gözlerinin içine baktı. İstemeden Seungmin'i de incitmişti.
Chan boğazına dayalı hançeri aldırmadan konuştu.
Chan
- Hyunjin ona zarar veriyorsun. Ağzından çıkan her şey onu etkileyecek artık dur! Kaybettik görmüyor musun?Chan bu şekilde konuşsa da Hyunjin onu duymuyordu Seungmin'in akan göz yaşlarına odaklanmıştı.
Kral
- Gördüğün gibi sen bir hiçsin. Kendini kurtarmak için dostlarını düşünmeden hareket ediyorsun. Madem gerçekleri öğrendin. O zaman şunu bil ki aynı babanın oğlusun...Hyunjin elinde ki hançeri sıkmaya başlamıştı. Sinirden alnında oluşan damarlar patlayacak gibi duruyordu. Changbin Kral'ın sözleriyle iyice korkmaya başlamıştı.
Kral
- Bırak Chan'i ona zarar vererek eline hiçbir şey geçemeyecek. Seni saraydan çıkartıp buraya getirdiyse o da bana ihanet etti demektir. Ama benim elimde sana karşı kullanacağım büyük bir koz var. Eğer şu zavallı çocuğu gerçekten arkadaşın olarak görüyorsan. Bu asi ve kendini bilmez davranışlara son verirsin. Ama yok ben babamın oğluyum arkadaşıma ihanet etmekten çekinmem diyorsan. Bir kişiyi daha kendi ellerinle gömersin.Hyunjin'in kalbi acısa da kendinden ödün vermeden konuşmaya devam etti. Şimdi vazgeçerse istediği cevabı alamayacaktı...
Hyunjin
- Babamı tanıyordun değil mi? Onun da burda olduğunu bildiğin için bu denli rahat konuşuyorsun.Kral
- Ne saçmalıyorsun sen. Senin baban öldü. Hem de benim ecelim ile öldü. Minho'yu nasıl öldürdüysem onu da öyle öldürdüm. Bu tanıştığın çocuklar mı sana babanın yaşadığını söyledi öyle bir şey yok sen yapa yalnızsın... Hepte öyle kalacaksın.Hyunjin istediği şeye ulaşmıştı. Kral'ın önüne attığı yem ona aradığı cevabı vermişti.
Annesi babasının yaşadığını söylemişti. Ama kral Hyunjin'in annesi ile görüştüğünü bilmeden babasını öldürdüğünü itiraf etmişti. Hyunjin haklıydı annesi de yalan söylüyordu. Ama şuan karşısında öfkeyle duran Kral işte o ilk defa dürüsttü.Çadırda saklanan Felix Jisung ve Jeongin daha fazla dayanamamış ve kendilerini çadırdan dışarı atmışlardı.
Felix
- Hyunjin senin öfkeni kullanmasına izin verme bırak Chan'i
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forbidden
FanfictionDansın ve müziğin yasak olduğu bir krallıkta Prens Hwang Hyunjin kral olan babasının tüm emirlerine karşı gelerek gizli gizli dans ediyordu bir gün terk edilmiş bir binada dans ederken aslında oranın başka bir dansçıya ait olduğunu anladı... Dans...