forbidden

"Leydi Ariel"

Yazım hataları için özür diler, iyi okumalar dilerim♡
.
.
.
.
.

.
.
.
.
.
.

~ Minho'nun öldüğü gece~
.
.
.

Felix ve Jeongin Jisung'u çekiştirerek ormanın içine doğru koşuyorlardı. Felix ve Jeongin Jisung'u götürmekte o kadar zorlanmışlardı ki ikilinin artık ne Jisung'u taşıyacak gücü ne de koşacak dermanları kalmıştı.

Felix durdu ve Jisung'u sarsmaya başladı.

Felix
- Jisung bana bak!

Felix'in sesine Jisung tepki bile vermiyordu. Âdeta şoka girmişti vücudu titriyor. Nefes alamıyor gibi duruyordu. Jeongin endişeli bir sesle konuştu.

Jeongin
- Felix atak geçiriyor. Ne yapacağız

Felix
- Sakin olmalıyız Joengin, lütfen sen de panik yapma

Jeongin
- Peşimizde muhafızlar ve kaçık bir Kral varken nasıl sakin olayım. Minho'ya yaptığını görmedim mi?

Felix
- Gayet iyi gördüm Jeongin ama Jisung'a bu şekilde yardımcı olamayız. Bir de ona zarar gelsin istemeyiz.

Jeongin
- Sence Minho'ya bişey olur mu? Yani ölür mü?

Felix
- Jeongin dursana ne yapıyorsun Jisung'a yardımcı olmuyorsun. Sus artık lütfen.

Felix
- Jisung lütfen nefes almaya çalış, hadi bebeğim lütfen.

Felix ne desede nafileydi Jisung etrafında ki hiçbir sesi duymuyordu. Titreyen vücudu terlemekten dolayı daha da kötü bir hâl alıyordu. Derken bedeni daha fazla dayanamayan Jisung Felix'in kollarına bayılmıştı.

Jeongin
- Şimdi ne bok yiyeceğiz Felix. Tanrı aşkına ne işimiz vardı gecenin bir yarısı burda

Felix
- Jeongin sessiz ol bir duyan olacak. Şu çalıların arkasına saklanalım. Bana yardım et Jisung'u taşımalıyız.

İkili Jisung'u kucağına alarak çalıların arkasına saklandı. Etrafta muhafızların sesi geldikçe Jeongin ve Felix'in kalbi ağzında atıyordu. Çok geçmeden sesler azalmaya başlamıştı. Jisung hala baygındı. Doğrusu bu ikilinin işine gelmişti.

Jeongin
- Felix sence o kılıç darbesini alan biri yaşar mı?

Felix
- Jeongin yalvarırım sus sorduğun soruya cevap veremiyorum görmüyor musun? Bilmiyorum anladın mı.

Felix konuşurken ağlamaya başlamıştı. Jeongin başını Jisung'un göğsüne dayayıp konuştu.

Jeongin
- Özür dilerim lix, ama korkuyorum. Ne yapacağız şimdi?

Jeongin'in sözleri bitmemişti ki Felix Jeongin'in omuzunu dokunarak onu itekledi. Kafasını kaldırıp Felix'e bakan Jeongin, Felix'in gözlerini bir yere kilitlenmiş olarak gördü. Kafasını Felix'in baktığı yöne çeviren Jeongin karşısında kendilerine kılıç tutan bir kadınla karşılaştı...
.
.
.
.
.
Kadın kılıcını geri çekip konuşmaya başladı.
- Sizi kaybettim sandım neyse ki güvendesiniz. Korkmanıza gerek yok!

- Affedersiniz kabalık ettim değil mi önce kendimi tanıtmalıydım.
"Ben Lisa"
Bir kaç gündür sizleri takip etmekle görevliydim.

Felix ve Jeongin birbirine bakarak ne olduğunu ve karşılarında duran kadının kim olduğunu anlamaya çalıştılar.

İkilinin şaşkın hallerini gören Lisa tekrardan konuştu.

- Ben Leydi Ariel'in yardımcısıyım.