"Mutluluk Enkâz ile Gelir"

299 41 64
                                    

Yazım yanlışları için özür dilerim keyifli okumalar ♡
.
.
.
.
.
.
.
.
"Tesadüfmüydü yoksa kader mi? Cevabı bilmiyorum ama onu bulduğumda yaşadığımı hissettim."

Han Felix ve Hyunjin olan biten her şeyi jeongin'e anlatmışlardı. Hyunjin'in neden o binada yalnız olduğunu kral'ın yaptıklarını, Han' da bunları Jeongin ile birlikte öğrenmiş olmuştu. Felix ve Hyunjin'in karşılaşması iki kardeş için tuhaf bir tesadüften ibaretti. Fakat Felix ve Hyunjin onlar gibi düşünmüyordu. Bu onlar için kaderdi çünkü ikisine göre biriyle bir kez karşılaşırsan bu tesadüftür ancak hiç bir bağın olmayan insanla ikinci kez yan yana gelirsen kader orada ağlarını örmeye başlar. Felix ve Hyunjin birbirine baktı iki kardeş onlara ne garip bir tesadüf tekrar karşılaşmanız demişti.
Hyunjin ve Felix iki kardeşe dönüp cevap verdi.

- Garip değil güzel bir tesadüftü...

İkili birbirine güldü ikisi de akıllarından geçen şeyi tabi ki belli etmemişti. Daha ilk günden tanıdığın biri için kader cümlesi kurmak saçma geliyirdu özellikle Han'ın buna nasıl tepki vereceğini Felix az çok tahmin ettiği için susmayı tercih etmişti.

Dört genç o gece geç saate kadar konuşmuş birbirlerini tanımaya başlamıştı Hyunjin ilk defa böyle bir anın sıcaklığını yaşıyordu ister istemez acaba gerçekten bir ailem olsaydı her günüm böyle şefkatli ve sıcak bir ortam mı olacaktı diye düşündü bu düşünceler bir anda gülüşünü sildi yüzünden ama etrafında ki gençlere belli etmedi. Lavabonun yerini sorarak ayağa kalktı Han ona evin dışında olduğunu belirten bir işaret yaptı Hyunjin izin alarak bulunduğu ortamdan çıktı.

Lavaboya gelen genç prens uzun saçlarını bir kurdele sayesinde bağladı. Duvarda asılı olan aynada kendisine baktı çok yorgundu ama mutluydu burdan gitmek istemiyordu ama Yeji söz konusuydu ona söz vermişti. Hyunjin bunları düşünürken içine saatlerdir uğramayan o korku yayıldı Hyunjin bu gün saraya dönemiyordu yani babası olan biten her şeyi çoktan öğrenmiştir diye düşündü bu düşünce ile Hem Yeji hem de Changbin için endişelenmeye başladı o an yaptığı hatanın farkına vardı kendi mutluluğu için kardeşi ve sarayda ki tek arkadaşını bu gün çok zor bir durumda bırakmıştı. Aynada ki yansımasına sinirlenen Hyunjin yumruklarını sıkmaya başladı bir iki damla yaş süzülü verdi gözlerinden. Böyleydi işte Hyunjin mutluluk ona yasaktı. Ne zaman mutlu olsa arkasında bir enkaz bıraktığını fark ediyordu bu yüzden en çokta kendisine öfkeliydi... Ağlamaya devam eden genç prens Felix'in bırakın arkadaşımı diye bağırmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı koşarak kapıya yöneldi hiç düşünmeden hiç korkmadan Felix'n sesine doğru koştu...

Felix- Bırakın dedim size ne yapıyorsunuz kimsiniz siz?
Han- Felix tamam sakin ol yok bişey
Jeongin- Bok yok bişey adam boğazına hançer dayamış salak mısın
Han- Kimsiniz ne istiyorsunuz sakince anlatır mısınız derdinizi

Üç arkadaş paniklemiş halde karşısında duran iki adama bakıyordu birisi Han'ın boğazına hançer dayamıştı. O esnada devreye gülerek Minho girdi.
Felix Minho'yu görünce sinirlenmişti.

Felix- Ne yapıyorsun Minho şimdi de haneye tecavüze mi başladın bu getirdigin zorba herifler kim böyle sana söyledik Jisung senden bişey almadı.

Minho- Robin Hood şu süslü arkadaşına söyler misin sussun yoksa saray muhafızları olan bu iki arkadaş hiç birimize acımayacak

Felix Jeongin ve Han duydukları karşısında donup kalmışlardı gelen bu iki adam saray muhafızı olduklarına göre aradıkları kişi Hyunjin'di Felix saray muhafızlarını kralın gönderdiğini düşündüğü için korkmuştu ne de olsa gelen iki kişiden Hyunjin hiç söz etmemişti.

forbiddenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin