forbidden

"İhanet"

Yazım hataları için özür diler iyi okumalar dilerim.
.
.
.
.
.
.
.
" Bu Dünya'da nefes aldığın sürece kendinden başkasına güvenme... Görmeyip emin olamadığın hiçbir şey için bir adım atma." Unutma bir yalana inanmak çok kolay ama o yalanın açtığı yaraları sarmak çok zor.

Hyunjin tekrar Jisoo'nun çığlığını duyduğunda çadırdan çıkmak için yeltendi.

Leydi Ariel oğlunu bileğinden tutarak onu eneglledi.

Hyunjin
- Bırak beni!

Leydi Ariel
- İstediği kişi sen değilsin. Senin için burda değil senin çıkmana gerek yok burda bekle lütfen

Hyunjin
- Dışarda sevdiğim bir insan esir alınırken burda beklememi istiyorsun? Unuttun bunu böyle bir şey olmayacak

Hyunjin ve Leydi Ariel konuşurlarken Kral'ın rahatsız edici sesi onları bölmüştü. Dışarıdan bağırarak Hyunjin ve Chan'in bulunmasını emrediyordu.

Hyunjin
- Simdi bırakmazsan sevdiğinin herkes zarar görecek bunu mu istiyorsun?

Leydi Ariel Lisa'ya bakarak ondan yardım istedi fakat Lisa bu sefer bu olaya karşımak istemiyordu.

Leydi Ariel
- Anlatacaklarım daha bitmemişti. Bilmediğin çok şey var.

Hyunjin
- Umrumda değil! Geçmiş, sizin o iğrenç geçmişiniz. Kim annem kim babam hiçbiri umrumda değil şuan umrumda olan tek şey Seungmin.

Leydi Ariel Hyunjin'in kolunu yavaşça bıraktı.
Hyunjin çadırdan hızlıca çıkarken. Leydi Ariel peşinden gitmek istese de Lisa onu engelledi.

Lisa
- Leydim bu iyi bir düşünce değil. Sizin burda olduğunuzu bilmiyorlar muhtemelen Hyunjin ve Chan'in peşine adam takmışlar siz çadırınızdan hiç çıkmadınız kimse sizi görmedi. Burda olduğunuz bilinmese daha iyi lütfen burda kalın.

Leydi Ariel
- Bu sefer Hyunjin'i benden alırsa asla geri gelemez Lisa oğlumu bir daha asla dışarı salmaz onu esir alır. Burada öylece duramam.

Lisa
- Leydim! Sadece bekleyin lütfen...

Ariel başını sallayarak Lisa'ya burada kalacağını söyledi.

Lisa çadırdan çıkarken Hyunjin Changbin ve Chan çoktan Kral'ın önünde diz çökmüşlerdi başlarında iki tane muhafız vardı ve iki muhafızın kılıçları da ellerindeydi.
Seungmin dışında diğerleri görünmüyordu. Muhtemelen Chan onları tembihlemişti. Kral çadırlara zorla girip halkı korkutacak biri değildi. Bunu yapmazdı eğer bunu yaparsa bu kendi zararına olurdu Halkın Kral'a olan saygısı yok olurdu. Chan Kral'ın çadırları aramayacağını bildiğinden diğerlerini dışarı çıkmamak adına tembihlediği belliydi.

Lisa Kralın muhafızlarına yanaşarak konuştu.

Lisa
- Kılıçlarınızı kılıflarına geri koymanızı diliyorum. Etrafta çocuklar var burada bu şekilde ceza kesmenize izin veremem.

Kral
- Buradan sen mi sorumlusun Genç Hanım

Lisa
- Şimdilik evet majesteleri

Kral
- Güzel pekâlâ

Kral muhafızlara el işareti ile kılıçlarını kılıflarına koymasını emretti. Muhafızlar kralın dediğini yaparken Kral tekrardan konuştu.

Kral
- Bu üç şahısın benim sarayımdan firar edip buraya geldiğini biliyor muydun?

Lisa
- Biliyordum Majesteleri

Kral
- Peki neden onları bana teslim etmedin.

Lisa
- Çünkü sizi Kuzey Topraklarında sanıyordum. Siz dönene kadar başka bir yere kaçmalarını engelemek amacıyla onları burada tuttum.