Yazım hataları için özür diler, keyifli okumalar dilerim...
.
.
.
.
."Derler ki gözler kalbin aynasıdır. Ağzından çıkan kelimeler yalan olsa da gözler asla yalan söylemezmiş. Çünkü insan sevdiğine baktığında gözleriyle değil kalbiyle konuşurmuş. O gün anlamıştım bu sözün ne kadar doğru olduğunu. Karşımda duran bu gözler en başından beri bana sadıktı en başından beri tertemiz bir kalbe sahipti. Ben o gün o gözlerde inancı ve güveni tekrar gördüm. Sonucu ne olursa olsun o gün o gözlere güvenmeyi seçtim. İlk defa bu kadar korkusuzdum. İlk defa o gün bir kalbe bu kadar güvendim...
.
.
.
.
Kral adımlarını Ariel'e doğru attı yanına vardığında ifadesiz soğuk gözleriyle süzdü karşısındaki kadınıKral
- Yeniden karşılaşmak ne güzel ArielAriel bakışlarını Kral'a dikteğinde uzun zaman sonra tekrar birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı.
Kral
- Hala ilk günkü gibi nefretle bakıyorsun.Ariel
- Hayır yanılıyorsun. Sen nefreti bile hak etmiyorsun.Kral derin bir kahkaha patlatırken Hyunjin annesine güvenmese de onun için endişe duyuyordu. Çünkü karşısındaki adam acımasız biriydi bunu en iyi Hyunjin biliyordu.
Kral
- Yazdığın hikâyeye bak Ariel. Kendi sonunu yazdın. Kendi sonunu da sevdiğin adamın sonunuda sen yazdın.Ariel
- Konuşmak için fazla erken?Kral
- Hala umudun var yani...Ariel
- Her zaman bir umut vardır.Kral tekrar güldüğünde Jisung yavaştan ellerini açmaya çalışıyordu Suga şimdi değil dercesine ona bakıncaya kadar...
Changbin Suga ve Jisung'u farketmişti gözleri ikili arasında gidip gelirken Chan'in de onları izlediğini gördü. Bakışlarını Chan'e diken Changbin ona iğrenerek bakıyordu fakat Chan Changbin'in aksine ona alttan bir gülücük atmıştı ifadesi dalga geçer gibi olduğundan Changbin iyice sinirlenmişti.
Ariel
- Derdin benimle çocukları birak gitsinler.Kral
- Tabi Leydi Kraliçe Ariel başka bir arzunuz var mı? İsterseniz tacınızıda size teslim edeyim.Kral alaylı bir şekilde konuşuyordu. Dışarıdan bağıran halkın sesi iyice şiddetlenmeye başlamıştı. Kraliyet artık ayaklanmalara son veremiyordu halk kararlıydı.
Ariel
- Senin de sonun gelmiş görünüyor. Sen de kaybettin halk bundan sonra senin yanında olmayacak herkes ne kadar iğrenç bir adam olduğunu biliyor.Kral
- Haklısın ben iğrenç bir adamım Ariel.
Kral'ın bakışları bu kez öfke yerine acıyarak ve hüzünle bakıyordu.Kral
- Ben herkese karşı iğrenç bir adamdım. Bir tek kişi hariç...Kral'ın sözleri ile salondaki herkes sessizliğe bürünmüştü. Çıt dahi çıkmayan salonda Kral'ın tekrar konuşması ile sessizlik bölünmüştü.
Kral
- Ben Arthur dışında herkese iğrenç bir adamdım.Ariel duyduğu şeye anlam verememişti. Gözleriyle Kral'ı süzmekten başka bir şeyde yapmamıştı.
Kral
- Anlamadın değil mi? Her zaman anlamamış gibi davrandın. Ona mı yakıştıramadın benden mi böyle bir şey beklemiyordun bilmiyorum ama her zaman bilmemezlikten geldin. Oysa çok iyi biliyordun...Ariel
- Ne saçmalıyorsun sen?Kral
- Sen benden sadece arkadaşımı çalmadın Ariel. Sen benden aşkımı çaldın. Arthur'u benden çaldın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forbidden
FanfictionDansın ve müziğin yasak olduğu bir krallıkta Prens Hwang Hyunjin kral olan babasının tüm emirlerine karşı gelerek gizli gizli dans ediyordu bir gün terk edilmiş bir binada dans ederken aslında oranın başka bir dansçıya ait olduğunu anladı... Dans...