İyi okumalarr 💙
***
O bir hafta bana bir asır gibi gelse de sonunda geçmişti. Uçağa bineli yaklaşık yarım saat olmuştu. Gece yola çıktığımız için o kadar uykum vardı ki artık başımı kaldıracak dermanım yoktu. Ki bir de uykuya aşık bir insan olarak bu benim için eziyetten başka hiçbir şey değildi.
Başımı, yanımda oturan Alperin omzuna yasladım. Onu da gözleri kapanmak üzereydi zaten. Başımı omzuna yasladım an yerinden sıçradı bir an. Ardından da bana bakıp gülümsedi. Ben de ona gülümsedim ardından da başını benim başımın üzerine koyup uyumaya başladı.
Hemen arkamızda oturan ve Belizi sakinleştirmeye çalışan Özgürün sesi kulağıma geldi.
Uçağa binmeden önce Beliz bize uçaktan korktuğunu daha yeni söylemişti. Biz de onu sakinleştirmeye çalışmıştık. Ama hiçbir şeye fayda etmemişti. Bıraksak kız bayılacaktı resmen. Ama ona da birşey diyemiyorum. Çünkü ben de hayatta tek başıma uçağa binmem. Bu kadar kalabalığın diye bindim.
Beliz Özgüre beş dakikada bir kaç saat yolumuz kaldığını soruyordu. Bu sefer Özgür de bıkmış olacak ki "Bak sen uyu. Uyandığında orada olacağız söz veriyorum. Ya lütfen uyu. Allah aşkına ya. Bak Didem'e, Yaşam'a hiç soruyorlar mı? Uyuyor ikisi de. Hadi sen de uyu artık azad et beni lütfen." Diye hayıflanmaya başladı. İçimden kahkahalar atsam da Alper'i uyandırmak için sesli bir şekilde gülemedim tabiki.
Yanımda hissettiğim kıpırtıyla kafamı kaldırıp o tarafa baktım. Alper uyanmış şimdi de beni uyandırmaya çalışıyordu. Uynadığımı gördüğünde geldiğimizi söyledi. Ben de başımı sallayıp iyice olduğum yerde doğruldum ve üstteki rafta olan çantamı aldım.
Uçaktan indiğimizden beri başımın ağrısı bir gram azalmamıştı ve çok yorgundum. Yaklaşık iki saatlik bir yol gitmiştik aslında ama çok yorulmuştum.
Kalacağımız otele geldiğimizde resepsiyondan oda kartlarınızı alıp asansöre doğru yürümeye başladık. İndiğimizden beri düşündüğüm tek şey burada nasıl hayatta kalacağımızdı. Allah'tan oteldeki görevliler Türkçe biliyordu. Ama dışarı çıktığımızda ne yapacaktık acaba. Odalarımıza çıkarken kim kimle kalacağını tartışıyorlardı. Sanırım Yeliz, Yaşam ve ben bir odada diğer kızlar da bizim yan odamızda kalacaktı. Erkekler de bizim karşı odalarımızda kalmayı planlıyordu.
Tam o sırada aklıma takılan şeyi Alpere sormaya karar verdim. "Alper." Diye dikkatin çekmeye çalıştım başta. Bana bakıp ne olduğunu sorarcasına tek gözünü kırptığında konuşmaya başladım. "Şimdi biz burada insanlarla nasıl iletişim kuracağız? İtalyanca bilmiyoruz ki." Dedim. Keşke bir tura katılsaydık. En azından bir rehberimiz olurdu.
"Kim dedi bilmediğimi?" Diye sorunca şaşkınlıkla ona baktım. Biliyor muydu gerçekten. Peki bundan neden benim yeni haberim oluyordu acaba?
"Biliyor musun cidden?" Diye sordum. Kafasını olumlu anlamda sallayıp geri önümüzde sohbet edenlere döndüğünde asansör durmuştu. Resmen yük asansörü gibi kocaman asansör yine de beklediğimden hızlı çıkmıştı. Ya da ben yokum yarısında uyumuş da olabilirim.
Kutaydan oda kartımızı alıp odalara geçtik. Valizlerimiz odada duruyordu. Fakat şu an hiçbir güç bana valizi boşalttıramazdı. Odaya kısaca göz gezgirdiğimde üç tane kolayca yerleşebileceğimiz dolap ve bir tane ikili bir tane de tekli yatak vardı. Kızlardan önce o yatağı kapmam lazımdı. Bir de küçük balkonu olduğunu belli eden bir kapı vardı ya
Daha fazla oyalanmadan hemen yanımda getirdiğim çantamdan pijamalarımı çıkarttım ve giyinmeye başladım. Kızlar da benim gibi düşünmüş olacak ki hemen kıyafetlerini çıkarttılar. Onlardan önce hemen banyoya koşup kıyafetlerimi değiştirdim. Elimi yüzümü yıkarken kapının oradan Yaşamla Yelizin acele etmem için söylediği cümleleri duyuyordum. İşimi hızlıca halledip banyodan çıktım. Telefonumu yanıma alıp hemen tekli yatağa geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLGİSAYAR KORSANIM |YARI TEXTİNG|
ChickLit054* *** ** **= Yine mi görüntülü konuşmadasın? Didem= Pardon siz kimsiniz? 054* *** ** **= Bilgisayarına dikkat et... The latest computer bender... 💻 Reklam ve spoi yorumları siliniyor Not: Yazım hatalarından dolayı linçlemeyin. Emin olun ben de ç...