17. Bölüm

20.9K 1.2K 450
                                    

İyi okumalar

***

"Ben devam ediyorum zaten beş kişi kaldık. Adım Derin Barut. On sekiz yaşındayım. Tek çocuğum. Aslan burcuyum, burcumun özelliklerini taşısam da burçlara inanmam. Gelecekteki hayalim şarkıcı olmak. Konservatuara gidiyorum zaten. En iyi dersim tarih. Sevgilim yok. Olabileceğini de çok düşünmüyorum açıkçası. Hobim şarkı sözleri yazıp kendi bestemi oluşturmak. Fobim de hamam böceği ve kırkayak." diye kendisini tanıttı. Fobisinden bahsederken huylandığını açıkça görebildik ama ses çıkartmadık.

Ve sıra Berata geldi. "Adım Berat Bağcı. On dokuz yaşındayım. Burcum akrep. İnsanlara ısınmadan fazla iletişim kurmayı sevmem. Önce güvenmem lazım. Soğuk birisi değilim. Ne kadar şu an öyle düşünseniz de ilerleyen zamanlarda ve beni tanıdıkça anlarsınız ne demeye çalıştığımı. Tek kardeşim. Genelde geleceğe dair hayal kurmam. Hedef koyarım. Oda şu anlık avukat olmak. Hobim gitar çalmak, fobim yok. Sevgilim olur mu bilmem ama şu an yok." Berat hep böyleydi. Bize karşı çok yakın davranırdı ama yeni birisiyle tanışınca yabani ot gibi davranırdı.

"Adım Kutay Oyacı. On dokuz yaşındayım. Burcum başak. Bir tane erkek kardeşim var. Kerim. İleride veteriner olmak gibi bir hayalim var. Umarım olurum. Hobim barınaklardaki hayvanları ziyarete gitmek. Hatta boş zamanlarımda genelde oraya giderim. Fobim bildiğim kadarıyla yok ama çıkar ortaya kesin bir gün. Sevgilim de yok." Geriye bir tek Özgür ve Yeliz kalmıştı.

"Ben Özgür Saman. On dokuz yaşındayım. Burcum ikizler. Tek kardeşim. Gelecekteki hayalim öğretmen olmak. Hobim bisiklete binmek. Şu an bir tek aklıma bu geldi çünkü. Fobim örümcek. Sevgilim de yok. Evde kaldım galiba. Beni alacak birini bulamıyorum." dedi ve biz tekrar kahkahalara boğulduk. 

Son olarak da biz sessizleşince Yeliz kendini tanıtmaya başladı. "Ben Yeliz  Yazar. Yay burcuyum. Tek kardeşim. Gelecekteki hayalim doktor olmak. Hobim kitap okumak ve yazmak. Yani bir nevi soyadımı taşıyorum. Fobim yok. Varsa da ben bilmiyorum.  Sevgilimden de bir, bir buçuk ay önce ayrıldım." Cidden de büyük bir yıkılış olmuştu onun için. Beş aylık ilişkisinde iki aydır aldatıldığını öğrendi ve ayrıldılar. Daha yeni toparlanmıştı. "Neden ki?" diye soru. Bunu soran Kutaydı. Yeliz başta bu soruyu beklemediği için afalladı ama hemen toparlanıp "Öyle gerekti." dedi. Bir daha da bu konuyu açmadık. 

Sonunda herkes herkesi tanıyordu ve şu anda konuşacak konu bulamıyorduk. "Eee. Hayatında eğlenceli, paylaşılmaya değer veya aksiyonlu bir şey yaşan yok mu?" diye sordum. Çünkü neredeyse herkes bir köşeye çekilmiş birkaç kişiyle kendi arasında konuşuyordu. "Bunu soran sen misin?" diye bir soru yöneldi bana. O tarafa baktığımda Alper bana bakıyordu. "Nasıl yani?" diye sordum çünkü benim hakkımda fazla bir şey bilmeyen birinden böyle bir soru beklemiyordum. Ayrıca ciddi anlmada da neyden bahsettiği hakkında da bir fikrim yoktu. "Yanlış anlama. Daha demin Yaşamla konuşurken dedin ya anonim tarzı bir şey var diye ondan bahsediyorum. Tahminimce aramızdaki en aksiyonlu şey budur." Aslında halkıydı ama bunu onlara anlatmam ne kadar sağlıklı okurdu ki? Aslında bir şey olmaz. İç sesime hak verip konuştum. "Ya aslında öyle çok merak edilecek bir şey değil. Bir gün bir çocuk bana yazdı. Ben de cevap falan verdim de zeki arkadaş bir süre sonra beni izlediğini falan söyleyince korkmadım da değil. Ha bir de bu aralar ona biraz soğuk davranmak zorunda kalıyorum." benim arkamdan da Derin konuştu. "Neden ki? Bir şey mi dedi?" Kafamı hemen olumsuz anlamında salladım. "Aslında benim saçma sapan düşüncelerimden dolayı." Nasıl yani?" diye soru. Ama bu sefer soran kişi Arif oldu. "Yani bilmiyorum ki. Bana çok samimi davranıyor. Çok uzun zamandır onu tanıyormuşum gibi hissettiriyor. Ama istese benim her harektimi görebilecek bir insanın ben daha adını bile bilmiyorum. Bu da benim canımı sıkmaya başladı." "Soğuk davranmaının sebebi bu mu?" diye sordu Alper. "Aslında hayır. Bir gün gece telefonuma arka arkaya bir sürü mesaj geldi zannedip uyandım ve telefonuma baktım. Ondan geldiğini gördüm mesajların. Bayağı benden hoşlandığını söylüyordu." "Sen de bunu beklemediğin için soğuk davranmaya başladın? dedi Beliz sorarcasına. "Aslında tam olarak öyle de değil. Sabah kalktığımda mesajlar yoktu." "İyi de neden bundan dolayı soğuk davranıyorsun ki?" "Ben de bilmiyorum ama o mesajları orada görmeyince üzüldüm biraz." "Ooo. Hayırlı olsun Didem. Hoşlanmaya başlamışsın kanka."  dedi Özlem. "Vallaha Yaşam haklıymış." dedi Arif de. "Arif kanka bir gelsene bir şey konuşmamız lazım." diyerek Alper ayağa kalktı. O sırada da Arif de ayağa kalkıp bizden biraz uzaklaştılar. O sırada da kafeye giren bizim yaşımızdaki iki çocuğu Berat görünce el salladı. Sağ tarafdaki çock da Berat görür görmez yanımıza geldi. "N'aber kanka." dedi yanımıza gelen çocuk. Galiba kafenin sahibi oydu. "İyi işte yanınıza gelelim bir dedim." çocukta kafasını sallayıp bize döndü. "Ben Gökhan bu arada." Ardından da yanındaki arkadaşını gösterip "Bu da Mert." dedi. "Oğlum keşke haber verseydin yanınıza erken gelirdim. Mert bırakırdı kızları."dedi. "Kimleri kimleri?" diye sordu Berat fakat çocuk bir anda ciddileşti. "Kanka çok uzun konu. Vallaha ikide bir dnk geliyoruz falan. En sonunda kız krize girdi eve bırakmak zorunda kaldık." "Ne krizi lan. Naz mı krize girdi?" Bu sefer Mert cevapladı onu. "Evet ya. Şu Aynur okula geldi kız da krize girdi. Ağlaya ağlaya eve bıraktık onları." Berat biraz şaşırmış olacak ki "Tamam detaylı konuşuruz ararım ben seni."  Onlar da kafalarıyla onaylayıp tam gidiyorlardı ki Gökhan "Bir şey itiyor musunuz?" diye sordu. Berat da "On iki tane sufle getirirsen çok hayra geçer." diyip Derine baktı. Derin gülmesini bastırmak için eliyle ağzını kapatıp güldü. Berat da derin bir iç çekip kafasını iki yana sallayarak geri Gökhana döndü. Gökhan da arkadan kıkırdıyordu. 

Sonunda Arif ve Alper geri geldiklerinde sufleler de geldi. Arif şaşkın bir şekilde yerine oturdu ve bana baktı. Ben de kafamı ne olduğunu sormak için iki yana salladım ama hiçbir cevap vermeden bir süre daha bakıp önüne döndü.  Alper sadece suflesiyle bakışıyordu. Herkes neredeyse suflesini bitirirken Alper hala sufleye bakıyordu. "Sufle ne diyor?" diye sordum. Alper de anlamadığnı belli eden bakışlarla bana baktı. "Hani çok sohbet ettiniz biraz da yesen mi?" dedim. O sırada bazıları gülüyordu. "Dalmışım." dedi. Ama tabi ki be de iğrenç esprilerimden birisini daha yaparak. "Dikkat et de boğulma." dedim. Boş gözlerle ban bakmaya başlayınca gülmemi bastırmaya çalışıp suflemi yemeye devam ettim. 

Biraz daha sohbet ve tanımadan sonra evlere dağıldık. Eve gelir gelmez aklıma gelen ödevlerle hemen masama oturup ödevlerim yapmaya başladım. O sırada aklıma gelenle biraz durup düşünmeye başladım. Ona neden soğuk davrandığımı söylemeyecektim ama artık soğuk da davranmayacaktım. 

***

Tekrar bu bölümde 'BİR DEĞİŞİM HİKAYESİ'nden büyük alıntılar vardı. 

Umarım beğenmişsinizdir. 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 

BİLGİSAYAR KORSANIM |YARI TEXTİNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin