''I wanna be your slave
I wanna be your master
I wanna make your heart beat
Run like rollercoasters'' diyerek başladım şarkıya''I wanna be a good boy
I wanna be a gangster
'Cause you can be the beauty
And I could be the monster'' diyerek devam ettirdi Su.''I love you since this morning
Not just for aesthetic
I wanna touch your body
So fucking electric
I know you scared of me
You said that I'm too eccentric
I'm crying all my tears
And that's fucking pathetic'' diye mırıldanmaya devam etti Alev.
''I wanna make you hungry
Then I wanna feed ya
I wanna paint your face
Like you're my Mona Lisa'' bağıra bağıra hepimiz söylemeye başladık.Bu şarkı üçümüzün de en sevdiği şarkıdır. Evet evde bizden başka kimse yok.
''Ay kızlar ne bağırdınız be. Az yavaş.''
Aha birde Toprak var. Bugün üç kuzen biraz alışverişe çıkalım dedik.
''Kızlar ilk önce bir şeyler atıştıralım midem sırtıma yapıştı. Hem annem kahvaltı yapmadığımızı anlarsa babamın savunduğu suçlulardan birine bizi öldürtür.''
Babam ceza avukatı olduğu için çoğunlukla cinayet davalarına bakar. Eve gelen dosyalar genelde katillerin suç dosyaları olur. Babamın mesleğini çok seviyorum.
Su ''Krep yapalım!'' diye yalvardığı için krep yapmak zorunda kaldık.
''Su biraz daha süt ekle.''
Evet tabii ki krep hamurunu Su'ya yaptırıyoruz.
''Toprak'a yapacak mıyız?'' diye sordu Alev. Sorunun hemen ardından odamdan bir şey kırılmış gibi ses geldi. Ardından Toprak'ın sesi duyuldu.
''Güneş sanırım yeni bir makyaj aynası alman gerek.''
Donuk bir yüz ifadesiyle kızlara döndüm.
''Onu kesinlikle aç bırakıyoruz.''
''Bu yıl kura çektiniz mi?'' diye sordu Su bana bakarak.
''Ne kurası?''
''Yarın için. Yıl başı ya hani yarın.''
''Doğru. Hayır çekmedik.''
Bu sırada Alev'in telefonu titredi. Elini pijamasının cebine attı ve telefonunu çıkartıp ekrana baktı.
''Ya oha ama ya!''
''Ne oldu be?'' diye bağırdı Su hamuru tavaya dökerken.
Alev telefonu tezgaha koyup sinirli bir şekilde sandalyeye oturdu. Bende hemen telefonu alıp ekrana baktığımda gözlerim kocaman açıldı.
''Oha, Cidden oha!''
Toprak içeriden koşarak yanımıza geldi. ''Ne oluyor ya?''
''Canan teyzem yazmış. Aynur hala yeniden evleniyormuş.'' diye açıklayıp telefonu bir hışımla tezgaha geri koydum.
''Ne?!'' dedi ikisi aynı anda.
''Bu sefer düğüne yada nişana gitmem.'' dedim.
''Niye?'' diye sordu Toprak.
''Başka bir erkek tarafının kırk yaşındaki teyzeleri tarafından eleştirirsem seri katil olurum.''
''İyi de bu kadın daha üç ay önce evlenmemiş miydi?'' diye sordu Su.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Tutulması (TAMAMLANDI)
RomanceHerkesin hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Sakın benim olmadı deme. Belki olmuştur, ama sen farkında değilsindir. Ya da gerçekten de dönüm noktanı yaşamamışsındır. O zaman benim dönüm noktamı görmeye hazır mısın? Hayatıma hoş geldin yeni dostum...