27. Bölüm: Çabalamalar Ve Olumlamalar

22 6 0
                                    

''Güneş niye gülümsüyorsun?'' dedi Su.

''Evet aramızdaki tek aklı başında kişi de delirdiğine göre rahat uyuyabiliriz.'' diye cevap verdi Toprak.

''Çocuklar.'' diyerek araya girdim.

''Evet.''

''Gizem.'' diye cevap verdim.

''Ne gizemi? Gizemli olan ne?'' dedi Bora.

''O gizem değil. Okuldaki Gizem.'' dedi Mete.

''Okulda ne gizemi var ya?''

''Beyninin nerede olduğunu tüm okul bulmaya çalışıyor Bora. O gizem.'' dedi Alev bıkkın bir sesle.

''Ha, Güneş'in düşmanı uyuz Gizem mi?'' 

Hepimiz alkışlamaya başladık. Bora'nın bunu anlaması cidden çok gurur vericiydi.

''Kesin Gizemdir. O kız seni rezil edebilmek için canını bile verir.'' dedi Can.

''Ama bir sorunumuz var. Gizem bunu yaptıysa ki kesinlikle o yaptı, itiraf etmez.'' dedi Ece. Haklıydı. Gizem'i azıcık bile tanıyorsam yaptığı şeyi asla itiraf etmezdi.

''Durun! Bir fikrim var.'' dedi Amir.

İşte başlıyoruz.

(Bir Saat Sonra)

''Mesajı attım. Parka geliyor.'' diye bağırdı Mete.

''Tamam. Gizem ortaokulda Mete'den hoşlanırdı. Bakalım duyguları değişmiş mi.'' diye cevap verdim.

''Peki hazır mısınız?'' diye sordu Ece.

Mete ülümsedi. ''Ece seni arıyorum.''

''Tamamdır.'' ve telefon çaldığında Ece saniyesinde açtı.

''Tamam ben gidiyorum.''

''Bol şans.''

Yaklaşık yirmi dakika sonra Gizemin sesini duyduk.

''Geldi zilli.'' dedim kendimi tutamayıp. Sonra Ece'ye döndüm ''Bizi duyarlar mı?''

''Mete aramayı sessize aldı. Yani hayır.''

''Çocuklar,'' dedi Su. ''Gelin camdan izleyerek dinleyelim.''

Hepimiz camımın kenarına oturup  izlemeye başladık.

''Selam.'' dedi Mete.

''Selam.'' diyerek karşılık verdi Gizem.

Bende telefonumu alıp ses kaydını açtım ve camın kenarına, Ece'nin telefonunun yanına koydum. 

''Niye beni çağırdın? Güneş kızmasın.''

''Onun her şeyi bilmesine gerek yok.''

Buna alınmadım çünkü rol yapıyor. Yani umarım.

''Onunla küs müsünüz?''

''Kavgalıyız ve bir daha onunla görüşmek istemiyorum.''

''Anlatmak ister misin?''

''Hayır.''

''Peki fotoğraf yüzünden mi?'' Pelinin siteye koyduğu resimden bahsediyordu.

''Evet.''

''O zaman iyi ki fotoğrafı Pelin'e atmışım.''

Gözlerimi kocaman açtım. diğerlerine baktığımda onlar da aynı haldelerdi.

''Sen mi yaptın?''

''Evet. Aslında öyle bir şey olmadığını biliyorum. Sadece intikam. Sende tartışmada onun gerçek yüzünü gördün sanırım.''

Bizimkilere sırıtarak döndüm.

''Yapamıyorum.'' dedi Mete. ''Buna devam edemeyeceğim çocuklar.''

''Çocuklar mı?''

Telefondan sesler gelmeye başladı. O telefonu cebinden çıkartırken ben de ses kaydını durdurdum. Ve konuşmaya başladım.

''Selam Gizem. Nasılsın demek isterdim ama yarın büyük ihtimalle çok kötü olacaksın. Mete eve gelebilirsin.''

''Seni kafasız şey. Bunun bedelini ödeyeceksin biliyorsun değil mi?'' ses giderek uzaklaşıyordu çünkü Mete onu arkada bırakmıştı bile.

Şimdi yapmamız gereken tek şey bunu Pelin'e yollamak. Ah Gizem deliye dönecek.

Güneş Tutulması (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin