31. Bölüm: Düşünceler Ve Hediyeler

15 3 0
                                    

''Bir tane yapıştırdım mı?!'' dedi ağızındaki kurabiye boğazında kaldığı için öksürük krizine girdikten sonra.

''Evet.'' dedim çok normalmiş gibi.

''Neden kız?''

''Çünkü çocuk psikopata bağladı Ece!''

''Ama bu yine de ona vuracağın anlamına gelmez.''

''Ece ne yapsaydım? Bıraksa mıydım akışına? Hayatta olmaz.''

Evde sadece ikimiz olduğumuz için rahat rahat dolaşıyorduk. Ece mutfağa ilerledi bende arkasından gittim. İki tane fincan çıkarttı ve dolaptan iki tane sallama adaçayı poşeti çıkarttı. Bende onu sandalyeye oturmuş şekilde hem izliyor hem de konuşmaya devam ediyordum.

''Yani hem kaç senelik arkadaşım. Neden böyle bir şey yaptı ki?'' diye sordum Ece'ye. Ece birden bardaklara su ısıtıcısından su dökerken ısıtıcıyı tezgaha hızlıca çarptı ve hemen bana döndü. ''Uyan be kadın!'' onun gürültülü bir şekilde tezgaha çarpması beni sıçratmıştı. Elinde tuttuğu iki kupayla beraber yanıma gelip hızlıca oturdu ve bardakları bırakıp ellerini açtı ve iki elini de masaya vurup biraz masaya eğildi. ''Çocuk senden hoşlanıyor. Hem de çok.''

''Ece, sakin ol. Beni korkutmaya başladın.''

''Üzgünüm. Stresimi şuan sana atıyorum sanırım.''

''Sanırım değil. Ne oluyor?''

''Sınav yüzünden. Ya ayrı yerlere gidersek. O zaman ne olacak?''

''Ecem, canım benim. Rahmetli Grahambell telefon diye bir şey icat etmiş sağ olsun.''

''Of tamam ya. Ama ben sizden ayrılmak istemiyorum.''

''Ayrılmayacağız, merak etme.''

''Umarım Güneş'im, umarım.''

''E biz ne yapacağız şimdi?'' diye sorduğum an kapı çaldı. Ece'ye baktım.

''Birini mi bekliyordun?'' diye sordum.

''Ben birini beklesem bizim eve gelir. Sen bekliyor muydun?''

''Hayır.'' dedim ve kalkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtım.

''Amir?'' dedim sorar gibi bir ses tonunda.

''Selam.'' diyerek karşılık verdi bana.

''Selam da elindeki ne?'' elinde bir kutu vardı.

''Bu mu? Bu ailemin sınav hediyesi. Bütün apartmana verdim.'' arkama doğru baktı. ''Ece seninkini de sizin eve bıraktım.''

''Sağ ol Amir.'' diyerek kutuyu benden önce aldı Ece.

''Bir şey değil. Sonra görüşürüz.''

''Görüşürüz.'' diyerek kapıyı kapattım.

Ece kutuyla beraber içeri koştu, koltuğa oturdu ve kutuyu açtı. İçinde bir not vardı. Ece aldı ve sesli şekilde okumaya başladı

''Sevgili Güneş:
Bu kutu senin için. İçerisinde seni yakından ilgilendiren eşyalar var. Sınav hediyenin enerjisi ile huzur dol...''

Kutunun içine baktığımda bir sürü sarılmış şeyler vardı. Ece'ye baktım ve içinden birkaç tanesini çıkartıp bir sehpaya koydum ve açmaya başladım. Açtığım ilk şey bir doğal taştı. Ametist taşı. En sevdiğim taşlar arasında birinci sıradadır kendisi. Taşı alıp bir kenara koydum ve diğerlerini açmaya başladım.

Hepsini açtığımda en son hepsine göz gezdirdim. Kutudakiler dört tane doğal taş, birkaç boya fırçası, penalar, yeni bir kulaklık, birkaç tane doğal çiçek özü yağından ibaretti. Hepsini alıp odama götürdüm. Ece ile beraber hepsini iyice inceledik.

Hepsi çok güzeldi. Dün olanları unutturacak kadar güzel. Ama ne yazık ki bu mümkün değildi...

Güneş Tutulması (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin