31. Bölüm “Saldırı”
Mert sevdiği kadının elini tuttu “Bak sevgilim ileride buraya çocuklarımız ile geleceğiz.” Demişti manzaraya karşı bakarak “Çocuklarımız birden fazla düşünüyorsun galiba.”
“Düüşünmeyelim mi sevgili? Senden benden birer parça.” Ceylan gülümsemişti eşi olacak adama “Bir kız bir erkek mi istiyorsun?” Ceylan’ın da hayaliydi ama tabiki de sağlıklı olmaları daha önemliydi.
“Neden olmasın hatta 3 tane de olabilir.” Mert nişanlısına sıkı sıkı sarılarak söylemişti “Daha evlenmedik Mert efendi farkında mısın?” Mert uzaklara dalmıştı “Olsun hayal kurmanın sınırı yok ki.” Ceylan düşündü “Bence iki oğlumuz bir kızımız olsun, kız küçük olsun.” Demişti hayal kurarak “Kızımızın iki abisi bir de aslan gibi babası olsun.” Mert kıkırdadı “Bir de güzeller güzeli annesi.” Mert, Ceylan’ın saçından öperken “Bunları yaşayacak mıyız Mert?”
“Neden yaşamayalım güzelim? İnşallah en güzellerini yaşayacağız.” “Hatta” dedi Ceylan’ı kendine döndürüp “En güzelini yaşayacağız.” Sarıldıkların da Ceylan kafasını Mert’in boyun girintisine koymuştu “İnşallah yakışıklım.” Mert yine gülmüştü. Bu yakışıklı ve hoş gülüş babadan oğula geçeçekti ve bir nesil daha devam edecekti.
2-3 saat sonra
“Metehan nolur gitme. Yetişirin onu evleneceğiz daha biz.” Metehan kanlar içinde ambulansa yerleştirilirken Amine’nin ona bakıp söylediği son sözleriydi “Kızım sakin ol o neler atlattı.” Demişti babasının arkadaşı gelmişti. “Ya ölürse ya beni bırakırsa ben o zaman ne yaparım.” Ambulans sirenlerini Metehan için çalmıştı. Amine arasından sulu ve kızarmıştı. Bu ona ilk vedalarını hatırlatmıştı. Anne babasına sarılmış ve Metehan timi ile gidiyordu. Gökyüzüne kafasını kaldırdı “Allah’ım bu gece yaşadıklarımız gerçek mi?”
Şimdi
Arabanın tekerleri patlamış son metrlerini gidiyorlardı “Güzelim dediğiimi yapacaksın değil mi?” demişti son kez onu orada bıakmak istemediğiini biliyordu. “Sende iyi olacaksın o yüzden gidiyorum.” Metehan son kurşun sessiz küfür ederken Amine’ye baktı ne kadar ağlamamayaçalışsa da özleri kızararak onu ele vermişti.
İki arabadan teki kalmıştı lastiğini hedef alıp yoldan çıkmasını sağlamıştı onu diğerinde saydığı kadarıyla 4 yada 5 di tek başına ve tek kurşun ile nasıl kurtulacaklardı.
“Amine’m korka ve koş dediğimde tereddüt etmeden koş.” Metehan sevdiğine baktı son kez görüyor olabilirdi. Arabayı durdurdu Tek kurşun olan silahı beline koydu ve ikisi de indi. Diğerleri de indiğinde silahlarını doğrulttu Metehan arkasında Amine’yi alarak ilerledi.
“Ya Metehan yolun sonu sevdiğinin yanında ölmek de senin kaderinmiş.” Bu Alex’ti. Diğer adamlarını ortasındaydı yanlarında ikişer tane adamı vardı. Toplamda beş kişilerdi ve Metehan kafasında planı kurmaya başlamıştı aklından. “Maşallah yenge de pek güzelmiş yalnız.” Amine’ye bakarken sırıtıyordu “Sen ölünce dul kalacak yazık ama merak etme ben yanlız kalmasına izin vermem.” Kahkaha atmıştı iğrençce bir insan nasıl da gülümsemek bu kadar yakışmaz.
“Çocukluğumun katilinin oğlu ile sonunda yüz yüze görüştük.”
“Neyden bahsediyorsun be?” demişti Metehan “Diyorum ki senin baban benim babamı öldürdü, babasız büyüdüm ben.”
“Ben sanki babamla büyüdüm de senin ve baban gbi leş insanlar benim de babamı elimden aldı.” Alex ne kadar sinirlense de belli etmemişti “Neyse ki senin çocuğun yok.” demişti “Korkuyor musun yoksa yenge?” demişti “Yani yenge mi desem yoksa yeni nişanlım mı desem. Metehan ölünce yalnız kalmanı istemem.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker'im
Teen FictionDaha 4 yaşında verildi eline al yıldızlı bayrak, büyürken bile bırakmadı babasının emanetini. Büyüdü ülkesini korumak için asker oldu. Hep korku vardı içinde bir kiza sevdalanırsa, sonunun anne ve babası gibi olmaktan korktu ve korktuğu da başına ge...