32. Bölüm "Tuzak"

453 47 2
                                    


32. Bölüm “Tuzak”

O kadar uzun gelmişti ki yol komutana, Metehan komutanım diyordu ama o babasının arkadaşıydı silah arkadaşı. Metehan her başı derde girdiğinde onu arıyordu bir yandan da ölen babasıydı. Bunu dile getimezdi asla babasıyla ve onu silah arkadaşları ile gurur duyuyordu.

Komutan Amine’nin yanında gitmişti hastaneye şimdi Ceylan’ı nasıl arayacaktı nasıl diyecekti oğlun ve gelinin saldırıya uğradı diye en son eline al yıldızlı bayrak verilirken eğmişti kafasını.

Hastaneye varmışlardı daha önce haber verildiği için her şey için hazırlanmıştı. Metehan ameliyata alınırken Amine de bir odaya alınmış ve serum takılmıştı.

Komutan telefonunnu çıkardı Ceylan’ı araması gerekiyordu ve sonunda aradı “Alo Ceylan nasılsın?” aramıştı ama nasıl söyleyecekti yada söylemeli miydi? “Bir şey oldu değil mi?” demişti Ceylan hemen anlamıştı.

“Ceylan saldırıya uğramışlar.” Ceylan sessizce ağlarken hissetmişti Komutan “Nasıllar? İyiler mi?” demişti sessiz gözyaşlarıının arasında “Kız iyi de Metehan onu korumak için.” Devamı gelmemişti “öldü mü? Söylesene oğlumu da kaybettim.” Sonlara doğru sesi yükselmişti.

“Ameliyatta bilmiyorum ama bildiğim tek şey o iyileşecek.” Demişti hangi hastanede olduklarını da söyledikten sonra kapatmışlardı. Bir Amine’nin yanına bir de ameliyat kapısına gidiyordu.

Amine uyandığı gibi yeniden Metehan’ın ameliyatta olduğunu ve durumunu bilmeyince sinir krizi geçirmişti sonrasında hemşireler sakinleştirici ile uyutmuşlardı.

Ceylan da Tunahan ile gelmişlerdi yolda Hamide ile de konuşmuşlardı ve Harun ile Hamide de gelmişlerdi. Hamide Ceylan’ın halini anlıyordu. Ceylan artık tükenmişti sessizce köşede kalıyordu. Verilen atıştırmalıklardan da yemiyordu. Sadece köşede durmuş ona verilen zamanın dolmasını bekliyordu. Hamide yanına gitti “Korkma oğlun çok güçlü.” Diye söyledi “Hamide ben onu babasız büyüttüm. Fotoğrafları ile büyüdü, eşyalarından tanıdı bildi kokusunu. Ben onu çok sevdim. Babasız bir evlat büyütmek o kadar zorken ben iki çocuk büyüttüm. Asker olacağım dedi gurur duydum ama her gün içim yandı. Kaç defa buralara düştüm. Anladım artık ağlamanın bağırmanın bir işe yaramadığını.” Sol gözünden yaş düştü “Belki de babasını özlemiştir çok özlediği için gitmek istiyordur.”

Hamide söyleyecek bir şey bulamadı “Sen babasız büyüttün bende evlatsız.” Ceylan kafasını kaldırdı arkadaşına baktı geçmişte dediklerini hatırladı “Yani.” Hamide “Yanisi öyle Ceylan.” Onun da gözlerinden yaşlar düşerken sonunda doktor çıkmıştı Ameliyattan.

Herkes doktorun etrafına giderken “İyi mi oğlum doktor?” diye sordu sessiz ama bi o kadar da kuvvetli “Sırtındaki iki kurşundan birini çıkardık diğeri omurgasına saplanmış onu çıkaramadık, felç olabilirdi sol bacağındaki kurşun büyük hasar bırakmış, destekle yürüyebilecek. Buraya gelene kadar iki kere kalbi durmuş ama iyi şuan ve çok fazla kan kaybetmiş ilave yaptık uyanması için 48 saat çok önemli eğer uyanamazsa bitkisel haya girer ve o zaman uyanması daha zor olur.”

“Sağ Olun doktor.” Ceylan eski yerini almışken Hamide şükür ediyordu Tunahan başını sıvazlyıp duvar dibine oturmuştu. Amine çıka geldi “Metehan nasıl? Gitmedi değil mi?”

Tunahan hemen ayağa kalktı saldırıdan yaklaşık 10 saat geçmişti “Amine iyiymiş ama 48  saat mevzusu var ama abim çok güçlü biliyorsundur sen zaten çok yaralandı ama iyi olacak.”

“İyi olacak değil mi?” Tunahan ile karşı karşıyayken sormuştu “İyi olacak tabi.” Demişti Amine düşerken sarıldı Tunahan  “Sen artık asker eşi sayılırsın dimdik durman lazım.” Dedi sırtını sıvazlarken “Evet o benim nişanlım. Biz evlilik hayali kuruyorduk.” Sessizce demişti kimse duymadan az sonra çıkmıştı sedye ile Amine hemen yanına giderken “Sevgilim korkma ben iyiyim sende iyi olacaksın.” Fısıldamıştı kulağına o sırada Metehan’ın sol gözünden yaş düşmüştü

Asker'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin