24. Bölüm “Kabus”“Kamer’im nasılsın?” Amine direk konuşmaya girmişti çok özlemişti onu “İyiyim aşkım sen nasılsın?” Kamer’in sesi kötü gibiydi. “Ben iyiyim de sana bi şey olmuş gibi.” hemen anlamıştı.
“İş yerinde çok fazla baskı yapıyorlar. Sırf senin yanına gelebilmek için dayanıyorum yoksa bunların yüzlerine bakmam.” Kamer arkadaşına yakınmıştı. Onun için arkasını dönüp bakmayacağı insanlarla uğraşıyordu.
“İstersen zorlama Kamer sonuçta senin kazanmayacağın bile belli değil. Yani torpil felan olursa üzülürsün.” Amine biliyordu öyle ortamlarda böyle şeylerin çok olduğunu biliyordu. “Neyse ne kardeşime de söyledim baskı kurmamak için İzmir tutarsa iyi olur falan dedim de bilmiyorum. Belki de boşuna hayal kuruyoruzdur.” Amine umutsuzca baktı “Ama öyle deme kendini edirme ne kadar istediklerini yapsan da seni seçmeyebilirsin.”
“Sen nasılsın? Metehan ile aranız nasıl?” Kamer artık kendisini konuşmak istemiyordu sıkılmıştı “İyi gibi yine göreve gitti bu kez geldiğinde nişanı yapalım dedim. Seninde olmanı istiyorum izin alabilir misin?”
“Olabilir ama sormam lazım.”
İki arkadaş uzun uzun konuştuktan sonra kapatmışlardı. Kamer, Amine’nin nişanını ve istemesini konuşuyorlardı nasıl yapacaklarını konuşuyorlardı. Amine Kamer ile telefonu kapattıktan sonra Metehan’ı aradı. Metehan açmaz diye düşünmüştü ama açtı.
“Alo nasılsın Metehan?” Amine o kadar heyecanlıydı ki “İyiyim güzelim sen nasılsın?”
“Bende iyiyim hediyeni aldın mı?” demişti çok heyecanlanmıştı. “Aldım aldım da hiç beklemiyordum. Çok mutlu oldum teşekkürler.” Metehan sevinmişti hem de çok kişisel olarak hiç bir hediye almamıştı.
“Amine’m çok önemli görev çıktı. Bir süre arayamayacağım ama ilk fırsatta arayacağım. Seni çok özleyeceğim.” Amine’nin iç çekmesiyle Metehan da çekmişti “Kendine dikkat edeceğini biliyorum. Ben de seni özleyeceğim hemen mi gideceksin?”
“Aslında biraz daha konuşabiliriz.” Metehan onun sesini duymak istiyordu “Tahmini ne kadar sürer ona göre nişan tarihini belirleryelim.” Metehan belli bir tarih asla veremezdi “Güzelim tarih vermem doğu olmaz asla bilemeyiz ama ben görev bitince gelmeden hemen önce haber veririm.”
“Tamam neyse sen kendine dikkat et elbet olur nişan.” Metehan sorsam mı diye düşünmüştü. “Nikahı, nişandan ne kadar süre sonra yaparız.”
“Aralarını çok fazla tutmayalım bir daha ki gelişinde olabilir.” Amine heyecanlanmıştı hemen evlenmek onu sıkıntıya sokabilirdi ama sevdiği adamı kaybetmek istemiyordu. “Hemen mi hazır mısın?” Metehan aslında kendine sormuştu bu soruyu “Ben hazırım da sen değilsin galiba.”
“Yani ben biraz ani olmadı mı?” Metehan ne kadar sevse de hala korkuuları vardı o kadını kaybetmemek için korkusunu yenecekti ama ya onun yaşadığını çocukları da yaşarsa o zaman ne olacaktı. “Tamam o zaman sen bilirsin ne zaman hazır hissediyorsan o zaman olsun.”
“Yanlış anlama, geldiğimde nişanı yapalım da o zaman konuşuruz nikahı.” Metehan en iyisi zamana bırakmıştı korkusunu. “Kapatalım mı hazırlanmam lazım?” Metehan’ın saati daralıyordu. Hemen hazırlanması ve timini kontrol etmesi gerekecekti. “Olur Allah’a emanet ol. Aramanı bekleyeceğim.”
Metehan hemen telefonunu çekmecesine koyup odasından çıktı. Timin olduğu odaya gidip “Planın üzerinden geçsek iyi olur.” Alex kod adlı teröristi Ali ve Sarp sayesine bulmuşlardı tabi eğer yer değiştirmemişse uzun süre planının üzerinden geçmişlerdi. Bu sefer olacaktı onu bulacaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker'im
Teen FictionDaha 4 yaşında verildi eline al yıldızlı bayrak, büyürken bile bırakmadı babasının emanetini. Büyüdü ülkesini korumak için asker oldu. Hep korku vardı içinde bir kiza sevdalanırsa, sonunun anne ve babası gibi olmaktan korktu ve korktuğu da başına ge...