36. Bölüm “Balayı”“Metehan şalımı çıkarmama yardım eder mısın?” demişti Amine çok zor olacağı belliydi “Tabi güzelim ama Metehan ne ya? Aşkım de balım de bitanem de.” Demişti. “Tamam yakışıklım yardım eder misin şimdi?” Metehan şalına dokununca anlayamadı “Bombalar bu kadar karışık değil nasıl yapacağız?” Amine dediğine gülerken “Makas bulsan iyi olur.” Demişti. Metehan makas bulurken Amine de açmaya çalışıyordu.
“Ne kadar uğraştırıcı bir şey ya.” Demişti “öyle de işte bu da işin diğer tarafı.” Demişti Amine şalını çözerken “Sende üzeri ni değiştir istersen benim uzun sürer.” Metehan alnını kaşıyıp “Aslında iyi olur çok daralmıştım.” Der ve üzerindekini ceketi çıkarmıştı. Çeketinin cebinden bez poşet çıkarıp Amine’nin oturduğu masaya bıraktı.
“Amine’m mehrin.” Demişti Amine şaşırırken “Hemen vermene gerek yoktu.” Metehan dini nikahlarını hatırlayonca gülümsedi düğünlerinden hemen sonra aynı yerde olmuştu hoca gelmiş ve nikahı kıymıştı. “Böylesi daha makbul olur sevgilim.” Demişti Amine şalını parçalar halinde çıkarmıştı sonunda saçları serbest kaldığında Metehan olduğu yere çakılmıştı bu güzellik onun karısı mı olacaktı.
“Noldu böyle beklemiyor muydun?” demişti beline kadar uzanan hafif dalgalı saçları Metehan’ın dilini yutturmuştu. “Bekliyordum da hayalimden daha da güzelsin.” Demişti Amine kıkırdarken “Teşekkür ederim ama gelinliğin içinde sıkıldım ve bunaldım. Çözer misin?” dedi arkasını işaret ederken “Tabiki açayım.” Demişti Metehan gelinliğin arkasını açıp ki bu çok zor olmuştu “Ben bir abdest alayım sen de giyin.” Derken odadaki lavaboya gitmişti Amine hızla çıkarırken pijama takımına bakmıştı ve kızlarla alışverişe çıktığına bin pişman olmuştu. Üzerine bir şeyler giydikten sonr namazlığını giyip Metehan’ın çıkmasını bekledi o sırada çok severek aldığı seccadeler, sermişti. Metehan’ın seccadesi dah öndeydi ve Amine’nin seccadesi ile birleştiğinde kalp oluşturuyordu v ebu detay onun için çok güzeldi.
Namazlarını kıldıktan sonra yatmışlardı ve Amine istediği gibi Metehan’ın gögsüne yatarak uyumuştu.
...
Kahvaltıya Ceylan’a gideceklerdi el öpme gibi bir şey olacaktı Hamide ve Harun da gelecekti. Amine kalktığında Metehan yanındaydı ama uyanıktı “Niye uyandırmadın?” demişti onu izleyen Metehan’a “Çok güzel uyuyordun, kıyamadım uyandırmaya.” Amine yatakta otururken saçındaki tokasını çıkardı ve daha düzgün bağlayacağı sırada “Ben bağlayayım.” Demişti Amine tokayı avcuna brakırken Metehan da sevfiği kadının saçını bağlıyordu. “Annene gideceğiz daha hazırlanalım.” Demişti Metehan da hemen onun anne babasına diyemiyordu bu yüzden anlıyordu aslında annesi ne de olsa derdi ama uzun bir süre baba diyeceğini düşünmüyordu.
“Hem bugün senin sınavın da var.” Metehan heyecanla “Evet kahvaltıdan sonra orayagideceğim istersen sen annemde kal.”
“Hayır bende seninle geleceğim.” Demişti kocasını bu mutlu gününde yalnız bırakmak istemiyordu. “Kocamı yalnız bırakmam diyorsun yani.” Amine lavaboya girerken “e yani benim kocamsın sonuçta.” Demişti. Hazırlanmış ve evden çıkmışlardı Kocasının elini tutmayı ihmal etmemişti Amine bir anda gözleri kararmış ve Metehan’a daha da tutunmuştu “Bir şey oldu iyi misin?” demişti Amine’yi kuçağına almaya hazırken “Aniden gözlerim karardı bir şey yok.” deyip kestirip atmıştı “önemli bi şey olmasın yalnız.” Eşi için endişelenmişti “Hem bir şey olsa kan testi yaptırdık çıkardı mutlaka.” Demişti Amine, Metehan da biraz olsa hak vermişti. Ceylan’ın evine gitmişlerdi içeri davet edildiler. Amine ne kadar başı dönse de belli etmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker'im
Teen FictionDaha 4 yaşında verildi eline al yıldızlı bayrak, büyürken bile bırakmadı babasının emanetini. Büyüdü ülkesini korumak için asker oldu. Hep korku vardı içinde bir kiza sevdalanırsa, sonunun anne ve babası gibi olmaktan korktu ve korktuğu da başına ge...