Asker'im

35. Bölüm "Düğün"

35. Bölüm “Düğün”

Heyecandan tam uyuyamasa da uykusunu almıştı Amine. Metehan nikaha kadar her gün fizik tedavi gömüş az da olsa ağrıları azalmıştı. Metehan ilaç kullanmayı sevmese de Amine için ve düğünü için kullanıyordu. Nikahı ile dini nikah aynı gün olacaktı. Kalktı Amine hemen duşa girdi Kamer işten iki günlüğüne izin almıştı en yakın arkadaşının en mutlu gününde yanında olmak istiyordu.

Elis de sanki ablası evleniyor gibi heyecanlıydı Amine’yi ablası olarak görmüştü. Erkekler de bir ara kına yerine gelecek ve sonrasında kına yakılınca gideceklerdi. Amine saçını açmak istememişti ne kadar evlenecekler olsa da o öyle tercih etmişti.

Hamide de uyanmış hemen kahvaltı hazırlamıştı. Kamer ve Elis de gelmişlerdi hep beraber kahvaltı yapacaklardı. Amine duştan çıkmıştı hazırlanırkken heyecandan eli ayağına dolaşıyordu. Kamer Amine’nin yanına girmişti saçını örmüştü. “Teşekkür ederim Ay’ım.” Demişti

“Amine’m çok mutlu olursun umarım.” Deyip saçını okşadı. “Kamer hayatın nasıl? Biraz olsun iyi misiniz?” Kamer gözlerini kaçırırken “Anne babanı böyle senin için uğrışırken görmek ve benim her şeyi tek başıma yapmam gerektiği canımı yakıyor. Elis de arıyor onları ve onları çok özledim.” Gözleri dolmuş burnunu çekmişti “Kamer ne kadar yalnız hissetsen de asla yalnız değilsin. Ailem ailen olur ben kardeşin, ama asla yalnız değilsiniz.” Amine’nin ani baş dönmesi oldu arkadaşına sarılınca ama belli etmedi. “Kusua bakma güzelim senin gününde...” derken Amine sözünü kesti “Olsun güzelim en özel günümde sen daha önemlisin. Bana az ders çalıştırmadın.” Demişti sarılırken de “İyi bir öğrenciydin.” Burnunu çekerken söylemişti “Sümüklü” dedi ve gülüştüler annesinin çağırması ile de masaya gittiler. Kahvaltı ederken de sohbet ediyorlardı ne kadar Harun Amine’nin evleneceği için hüzünlense de kızı için mutluydu el kadar bebeği büyümüş ve evleniyordu.

...

“Çok güzel oldun Amine abla.” Demişti Elis hayranlıkla Amine’ye bakarken “Çok teşekkür ederim güzelim. Sende çok güzelsin.” Amine hazırlanmıştı ve şimdi gitmek üzerelerdi. “Amine hadi gidelim.” Dedi. Kuafördelerdi ve hazılık tamamen btmişti Metehan gelip onu alacaktı yanında Elis, Kamer, Pelin ve Ayşegül vardı. Ayşegül bebeğini emzirirken sohbet ediyorlardı. Metehan ve diğerleri konvoy halinde gelmişleri Metehan Amine’yi alırken, Ekin de eşini almıştı Kamer ve Elis’i de Kuzey. Annesi ve babası mekanla ilgilenmek için önden gitmişti. Ceylan da son eksiklerle beraber mekana gitmişti. Mekan çok güzel ve ferah bir yerdi. Bahçeli ve aydınlık bir yerdi.

Kızlar mekana giriş yapmışlardı ve kına asıl şimdi başlıyordu.

Metehan gelmişti ve kına yakılması için şarkı da açılmıştı Pelin, Kamer Ayşegül ve Elis onların etrafında dönüyordu şarkı çalarken ellerine kına yakılmıştı Pelin de “Kaynana gelin elini açmıyor.” Demişti. Ceylan avcunu altın koyduktan sonra Pelin üzerine kına yakmıştı. Metehan sonrasında Amine’nin örtüsünü kaldırıp alnından öptü. Oynamaya başladıklarında çabuk geçmişti zaman.

Gecenin sonunda o kadar çok yorulmuşlardı yarın nasıl yorulacağını hayal bile etmiyordu. Çok eğlenecekleri kesindi yorulmak da işin eğlencesiydi.

Evlere dağılırken yorgunluktan direk uyumuşlardı o kadar yorulmuşlardı ki. Ertesi gün daha da heyecanlı geçecekti. Herkes gelecekti. Metehan’ın komutanı ve timi yani tanıdıkları herkes gelecekti. Fazla akrabaları olmadığı için arkadaş yönden çok kalabalık olacaklardı.

Amine odasına baktı yatağındaki son günüydü yarın başka br yatakta yanında eşi ile uyuyacaklardı eşi olacaktı Metehan onun eşi olacaktı. Metehan ile her şeyi konuşmuşlardı önceden her şeyi ev , ilişki evliliğe dair her konu hakkında ve ikisi de orta noktayı bulmuşlardı.