Huzur içinde Atakan'ın kolları arasında gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda hala hamakta yatıyordum ama ne Atakan vardı nede kuş sesi kalmıştı etrafta.
Yattığım yerde doğrulup etrafıma bakınmaya çalıştım.
Hiç kimse gözükmüyordu hemen sonra şelaleinin içinde yüzen bedeni gördüm.Kalbim ağzımda atmaya başladı.
O Atakan'ın kıyafetleri mi?
İçimden gelen sesi duymazdan gelmek istedim ama evet doğruydu kıyafetler Atakan'ındı.Yattığım yerden bir hışımla kalktım ama hesaba katmadığım bir şey vardı, bacaklarım...
Bacaklarım aniden ağırlığı kaldıramadığı için düşmüştüm.
Hemen toplarayıp bir daha kalkmayı denedim ve yine düştüm...İçimde korkuyu bastıramıyordum yerde sürüklene sürüklene şelalede yüzen bedenin yanına gittim.
Kıyıya vurmuştu göreceğim manzaradan yüzünü çevirmeye kokruyordum derin bir nefes çekip tek hamlede yüz üstü yatan kişinin yüzünü çevirdim.Yalın.
Boşluğa düşer hissi ile aniden yattığım yerden kalktım.
Neydi şimdi bu gördüğüm rüya?
Ve en önemlisi neden yalını rüyamda gördün?
Bende bilmiyordum. Kafamdaki soru işaretleri ile yanımda yatan Atakana baktım çok masum bir şekilde uyuyordu.Biraz daha sokuldum yanına. Hazır uyuyorken keyfini çıkarayım.
Kendi kendime gülerken aniden Atakan konuştu."Biraz daha yaklaşırsan üstüme çıkacaksın, bilmeni isterim ki bu benim hoşuma gider"
Hemen kafamı kaldırıp baktığımda hala gözleri kapalıydı ama dudakları gülümsüyordu.Gülmesi sinirimi bozmuştu karın boşluğunu cimitlediğimde hızla gözlerini açarken bu sefer gülen bendim.
"Naptın sen?"
Ben hala gülüyorken tek kaşı havada bekliyordu.
"Peki Dolunay hanım bunu siz istediniz"Lafının bitmesi ile tek hamlede yerlerimizi değiştirdi.
Aniden gülmem kesilirken ne yaptığına bakıyordum.
Ağırlığını vermeden karnımın üstüne oturmuştu.
Elini çenesinin altına alıp düşünür gibi yaptı.
"Hım şimdi seni gıtıklasam mı? Yoksa gıtıklamasam mı?"
Kaşımı hayır der gibi hava kaldırdım.
Sırıttı pislik!
"Bir şey mi dedin duyamadım."Resmen benle dalga geçiyordu.
"Yada benim daha iyi bir fikrim var"
Aklındaki fikri düşünmeye çalışırken aramızdaki mesafenin git gide azaldığını fark ettim.
Allah'ım napıyor bu kalbim yerinden çıkacak şimdi. Konuşsam anın büyüsü bozulacaktı. Konuşmasam boğazımda kelebekler uçuyordu.Açıkta kalan boynumu gözleri kapalı kokladı. Uzun bir süre kokumu içine çekti. Gözleri kapalı bir şekilde sessizce konuştu.
"Bu kokuyu dünyalara değişmem."
O bana iltifatlar ederken ben acaba kalp atışımı duyuyor mu ki diye düşünmeden edemiyordum.
Kokladığı yere ufak bir öpücük koyan Atakan gözlerini açıp yüzüme baktı.
Tepkimi görmek istemişti galiba ne gördü bilmiyorum ama memnun olmuş kalmış olucak ki gülüp yanağımı öptü.
"Bu o gün beni dinlemediğin için "Hemen diğer yanımıda öptü
"Bu sana bişi oladu sanıp ödümü patlattığın için"Anlımı öptü.
"Bu canım istediği için"
Dediği şeye gülmeden edemedim. O da gülüp beni gülüşümden öptü.
" Bu ise beni sensiz bıraktığın günler için"Tam bir daha eğiliyordu ki arkadan gelen bir "hoh lan napıyorsunuz siz" lafı ile uzaklaşmak zorunda kaldı.
Gelen kişiye baktığımızda Murat sırıtarak bakıyordu.
"Yapacağın işi sikeyim murat ne var!""
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
AcţiuneBaşrolü güçlü kadın mı istiyorsun? O zaman, bu kitap tamda sana göre :) . . . "sana acı veren benim.." Nefesini ensemde hissettikçe tüylerim diken diken oluyordu. "Ama unutma ki senin acılarını saran da benim." "Benim acılarımın da, yaralarımın da t...