Belki de,
Belki de artık bir daha gelmeyecekti kim bilir?〰️
O olayın üzerinden iki hafta geçmişti.
İki hafta boyunca her gün içimdeki öfke diner sanmıştım, yanılmışım.Her gün daha çok nefret ettim, daha çok alevlendi içimdeki Ateş, daha çok fokurdadı içim. O gün bir söz verdim kendime, tamamen iyileşecek eskisinden daha iyi olacaktım, Oldum da.
Sevgi abla ve Murat sayesinde her gün sinirim ve nefretimle harmanlarak ayağa kalktım. Tekerlekli sandalyede oturduğum sürece kara listeme ekledim her ismin işini bitirmeye and içerek bastım yere.
Belki biri gelir de beni sakinleştirir diye bekledim. Kafamı koyacak bir omuz aradım. Döktüğüm her göz yaşında yanımda olur siler diye bekledi.
Olmadı...
Sporcu atletimin üstüne ceketi giyerek son birkez aynaya baktım. Taktığım kızıl peruk beni bambaşka bir insana çevirmişti. İstediğim de buydu, tanınmamak.
Dışarı çıktığımda Kemal arabanın önünde bekliyordu.
"Sevgi abla da bizimle gelecek sen hity onu getir."
Kemal küçük bir kafa hareketi ile içeri gitti.
Hemen arabaya bindim tabii ki de spor salonuna Kemal ile gitmeyecektim
Yine kandırdın adamı
O da her seferinde inanmasın, bu ona ders olsun.Oturduğum şoför koltuğuna baktım.
Kazadan sonra ilk defa araba sürücektim. Kalbimde bir ağrı belirmişti. Titreyen ellerimle anahtarı çevirdim.
Belki de Kemal ile gitmeliyim diye geçirdim içimden.
Ömrünün sonuna kadar böyle kaçacak mısın?
Bir yanım doğru diyordu, kaçamazdım.Gaza basarak hemen evin önünden ayrıldım. Düz taşlık yola geldiğimde hızlanıp hızlanmamak konusunda kararsız kalmıştım.
Keşke dedim bir anlık, keşke Atakan burda hemen yanımda olsaydı.
Beni rahatlatsa, güven verseydi.
Neden bu haldesin Dolunay? Seni bu hale getirenleri unuttun mu?
Beynimi ele geçiren düşüceleri bir kenarı ittim.Yan koltuğa baktım bomboştu ama sanki var gibiydi de,
Bir insan başka bir insanın yokluğundan bile güç olabilir miydi? Almıştım. Ama ona olan güvenimden mi, yoksa beni düşürdüğü durumdan mı bilmiyordum.Şehir merkezine sağ salim vardığımda içimden şükürler etmeye başlamıştım.
Spor salonun önüne geldiğimde ise derin bir nefesle doldurdum ciğerlerimi.İçeri girdiğimde turnike karşıladı beni Hatice'nin ayarlamış olduğu sahte isim ve sahte giriş kartı ile kolaylıkla geçmiştim.
Çantamı kilitli bir dolaba koyup hemen dikkat çekmemek adına koşu bandında koşmaya başlamıştım.
Yarım saat sonra hemen yan tarafımdaki koşu bandı doldu. çaktırmadan baktığımda, avımın ayağıma geldiğini fark ettim.Bulem Acar.
Adnan'ın evinde Esma ablaya el kaldıran yellozdu. O gün orda ona seninle daha sonra görüşücez demiştim ve o gün bugündü.Listemde ki ilk talihsiz kişi sendin canım şansına küs.
1 saati geride bırakmıştık o sürekli spor aletlerini değiştirip dururken bense onu takip ediyordum. En sonunda sporu bitmiş olucak ki çantasını alıp dışarı çıkmıştı. Kafamdaki şapkayı biraz daha indirerek gözlerimin gözükmediğinden emin oldum.
"Pardon bakar mısınız?" Sesim olduğundan daha ince çıkmıştı.
Bulem üstüne alınmıycak olucak ki dönme tenezzülünde bile bulunmamışdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
ActionBaşrolü güçlü kadın mı istiyorsun? O zaman, bu kitap tamda sana göre :) . . . "sana acı veren benim.." Nefesini ensemde hissettikçe tüylerim diken diken oluyordu. "Ama unutma ki senin acılarını saran da benim." "Benim acılarımın da, yaralarımın da t...