9. Bölüm

1.2K 105 66
                                        

"Kızının ölmesini istiyorsan tabiki gidebilirsin kapı açık"

Kızımın ölmesini istiyorsam, ölmek istemek yanlış duydum galiba evet, evet yanlış duydum kesin.

"Ne dedin sen?"
"Duydun" yok hayır yanlış duydum ben bir daha söyle.
"Ne istiyorsun benden, bizden?" Kollarımı birbirine bağladım.

"Otur" koltuğu gösterdi
"Gerek yok ben böyle iyiyim"
Sıkıntılı bir nefes verdi.
"Bu bir rica değil emirdi!" Mal bu adam daha kaç kere kendisinden emir almadığımı söylemem gerekiyor.
"Ben senden emir almam-"
Lafımı bitrmeden ayaklarımın yerden kesilmesi ile kendimi havada bulmam bir oldu. pislik adam beni kucağına almıştı koltuğa otutturdu. Karşımda durup gözlerini gözlerime dikti.

"Sana bir teklifim var?" teklifleri de hiç sevmem.
"Ne teklifi?" Yanıma oturdu
"Adnan ile sevgili olucaksın" söylediği şey komik olmasada büyük bir kahkaha atmıştım.
"Emredersiniz hatta sevgili olmak yetmez istersen direk evleneyim."
Bir kez daha kahkaha attım.
"Ciddi ol!" Boğazımı temizleyip duruşumu dikleştirdim ona bakınca dediği cümle aklıma geldi ve bir daha  kahkaha attım, Atakan beni kendi ve koltukla arasına sıkıştırınca nerden geldiğimi şaşırdım kahkaham birden kesilirken Atakan alayla güldü "bu yöntemi sevdim gülmek istersen seve seve sustura bilirim."
üstümden kalkarken ceketinin yakasını düzeltti.
"Bu işte Benim kazancım ne?" "Hayatınız."
"Derken" ciddimisin der gibi baktı suskunluğumdan ciddi olmuş olucak ki konuştu.
"Seni, kızını ve sevgi hanımı serbest bırakıcağım" hadi lan ordan
"Peki diyelim ki adnan ile sevgili olduk yani amaç ne?" Atakan derin bir nefes aldı.
"Adnan annesini öldürsem bile senetleri vermiyeceğini söylemiş. funda almaya çalışmış ama senetler baya güvenli bir yerde saklıyor o senetleri alıp bana getireceksin"
İyide kardeşi bile alamamış ben nasıl alayım Dolunay Allah aşkına kendini kandırma senin ne kadar fena olduğunu en iyi ben bilirim.

İstesem çok kolay bir şekilde o senetleri alırım ama bu şerefsiz adama güvenmiyorum.
Peki diyelim ki senetleri aldın ve sende kaldı onlarla neler yapabileceğini düşünebiliyor musun?

"Tamam kabul."
Güldü "akşam davet var ora gidiceğiz ona göre hazırlan"
Gözlerimi devirdim "afedersin ama aldıttırdığın kıyafetlerin hepsi spor kıyafetler ne giyiceğim? Eşofman, kısa kollu mu?"

Sıkıntılı bir nefes aldı eli cebindeki telefonu çıkartıp birkaç şeye basıp kulağına götürdü.
"Müştelimata gel" telefonu kapatıp cebine koydu gözlerime bakmaya başladı, bir kaç dakika sonra Murat  içeri girdi.
"Dolunayı bizim mağazalardan birine götürün gece için alışveriş yapsın" murat gözlerini kocaman açtı.
"Ben mi götürcem? "
Atakan başını evet dercesine salladı.
"O kadar işim gücüm var benim amına koyayım."
Atakan kafasını yan yatırıp gözleri kısık bir şekilde Murat'a baktı. Murat okkalı bir küfür savurdu.

〰️

Görevlilerin getirdiği hiç bir kıyafeti beğenmemiştim, askıların gezerken kıyafetlerin içinde kalmış saten, siyah renginde, derin bir yırtmaçlı, kalın askılı ve derin sırt dekoltesi olan bir elbiseyi
Elime alıp kabine girip giyindim.

Üstümü giydiğim de kararsız kalmıştım sanki biraz fazla açık mış gibiydi.
Kabinde çıkınca koltukta oturan murat beni baştan aşağa süzdü, etrafımda üç yüz altmış derece döndüm gözlerini kocaman açıp başını iki kere yana salladı.
"Atakan seni öldürür" ne kadar çok korktum.
"Tamam o zaman" murat tuttuğu nefesini verirken rahatlamış gibi görünüyordu.
"Alıyoruz!"

〰️

Yemeği yer yemez hazırlamak için yukarı çıkmıştım. Elbisemi giymiş makyajımı her şeyimi yapmıştım.

Ne kadar Alışveriş yaparken sorun çıkarsa da istediğim her şeyi aldırmış hatta fazladan bir sürü kişisel bakım ürünleri, parfüm gibi şeyler de almıştım böyle böyle batırmayı düşünüyorum.

Küçük siyah çantamı elime aldım baştan aşa siyah giyinmiştim.
Aşağıya indiğimde zeynep beni görür görmez koşarak yanıma gelip boynuma sarıldı.
"Çok güzel olmuşsun anne melek gibi" başının üstüne küçük bir öpücük kondurdum. Sevgi ablaya baktığımda ağzını kıpırdatarak dikkatli ol demişti Allah'tan ağız okuya biliyorduk ve bu bizim işimize geliyordu.  Zeyneb'i bir daha öpüp dışarıda bekleyen Hamza yani sarışın cüssesi küçük olan adam şaşkın bir şekilde bana bakıp kapıyı açtı. Sahte olduğu aşırı belli olan bir gülüşle arabaya bindim.

〰️

Sonunda davetin olduğu yere gelmiştik özel bir davet olduğu için davetiye vermeden girilmiyordu. Atakan ile ayrıntıları konuşurken davetiye vermiş ve Adnan hakkında bilgiler vermişti.

Davetiyeyi verip içeri girdim, içeride kısık bir şekilde piyona ve keman sesi geliyordu.
Gözümü içeride gezdirdiğimde bir çift ela gözün üstümde olduğunu gördüm.
Sinirle bana bakan Atakan bir saniye olsun gözünü üstümden çekmiyordu.

Ona gülümseyip yanından geçeceğim sırada saçımı savurup gittim.
Adnan'ın olduğu masanın çaprazındaki boş olan masaya çantamı koydum.

Garsonlardan bir tanesi yanıma geldi.
Elindeki tepsiyi bana doğru uzattı,
"İstemiyorum teşekkür ederim."
Garson yanımdan uzaklaşırken gözlerim sürekli Adnandaydı bakışlarımız birleştirince cilveli bir şekilde gülüp göz kırptım.
Bir kaç dakika sonra düşündüğüm gibi Adnan masama gelmişti.

Elime uzanıp üstünü öptü.
"İsminizi bahşeder misiniz güzel bayan?" Gülüp gözlerine baktım "Dolunay" çarpık bir şekilde güldü.
"Adnan Morin, Morin holdinklerin sahibiyim" hava mı atıyor bu şimdi.
"Öyle mi? Ne güzel" Adnan'ın gözleri hiç yerinde durmuyor sürekli beni süzüyordu. Gözleri ile taciz etti resmen dur sen dur bu işi bir bitireyim o gözlerini ellerine vericem.
"Sen hangi işle uğraşıyorsun?"
Tam ağzımı açmıştım ki arkamdan gelen "Adnan" sesi ile arkama baktım

Emir!

Ama onun burda olmaması gerekiyordu. Nasıl burada bu?
Ayaklarımın beni taşımadığını hissettim hızlı adımlarla kendimi tuvalete attım.
Hemen ardımdan tuvalete gelen Atakan sinirle bakıyordu.
"Noldu?" Burda olmamalıydı,onun yeri bura değildi herşeyi mahvedecek beni ifşa edecekti.
"Plan iptal!" sinirle kolumu tuttu.
"Ne diyorsun sen?" Gitsin o burda durmasın "burda olmamalıydı, onun yeri bura değil" Atakan telaşlı gözlerle bakıyordu. "Kim burda olmamalıydı?"

"Emir, Eski eşim"

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin