İSİMSİZ MEZARLIK

918 52 11
                                    

Yavuz havalimanında uçağına binmeyi bekliyordu.Bazen bu hayatta sevdiğine kavuşabilmek için deli olmak lazımdı.Nasıl  kays Leyla'sı için mecnun olduysa,nasıl Ferhat sevdiği için dağları yarıp su getirdiğiyse nasıl Kerem aşkı için yanıp kül olduğuysa şimdi fedakarlık sırası Yavuz'a gelmişti.O da aşkı için gerekli sınavlardan geçmesi gerekirse bu uğurda canını bile seve seve vermesi gerekirdi.

Yavuz kolunda takılı duran saate baktı.Saat 22.00'yi geçiyordu.Planın 2.aşamasına geçmelerine 5 dakikadan az bir zaman kalmıştı.Saat 22.05 geçe Yavuz,kısa boylu korumaya dönüp"Benim lavoboya gitmem lazım"

Kısa boylu koruma hoşnutsuz bir ses çıkardı.İçinden 27 yaşındaki bir adama bir tuvalet bekçiliği yapmadığım kalmıştı diye düşündü."Tut kendini 10 dakika sonra uçağın gelecek zaten"

Yavuz,küçük bir çocuk gibi inatçı bir sesle"10 dakika değil 2 dakika bile bekleyemem ben tuvalete gidiyorum"

İbrahim Beyden aldığı emirden dolayı onu yalnız hiçbir yere salamazdı ama tuvaletini yaparken Yavuz'un başında beklemek istemiyordu.

Yavuz yanında duran ikiliyi göstererek"Onlar da benimle gelsin böylece  hem ben lavoboya gitmiş olurum hem de sen beni yalnız bırakmamış olursun"

Kısa boylu koruma şımarık zengin veledine tuvalette bekçilik yapmaktan kurtaran çözümü hemen kabul etti.Yavuz ile beraber gidecek olan korumalara sert ve otorite dolu bir sesle"Dikkatli olun bir an bile gözünü ayırmayın üzerinden"

Korumalar tamam anlamında kafasını salladıktan Yavuz'un arkasından yürümeye başladılar.Yavuz tuvalete girdi.Tuvaletlerden en sağdakinin kapısını açtığında Akif karşısında duruyordu.İki arkadaş korumaları atlamanın verdiği mutlulukla gülerek birbirlerine sarıldılar.Ayrıldıklarında Akif heyecanlı bir sesle"Biraz daha geç kalsaydın uçağı kaçırabilirdin"

Yavuz arkadaşını rahatlatmak için sakin bir sesle"Merak etme her şey planımıza uygun gidecek.Gel seni havalimanından beraber ayrılacağın korumalarla tanıştırayım"

Akif,korumaları incelikten sonra Yavuz'a döndü."Onlara güveniyor musun?"

Yavuz'un yanına aldığı bu iki koruma eskiden dedesinin yanında çalışan korumaların çocuklarıydı.Her ne kadar dedesi öldüğü zaman işlerin başına babası geçtiği için ona biat etmek zorunda kalsalar da asıl bağlılıkları kan bağından dolayı Yavuz'aydı.Bu kan bağı olayını ne kadar ilkel bulsa da ilk defa işine yaramıştı.

Yavuz "Evet,güveniyorum"deyince korumaların yüzünde bir dakika bile olsa minnettar bir ifade oldu.Yavuz korumalarına güvenmekten çok güvenmek zorundaydı ama korumaları kendine daha da bağlamak için onları hoşt tutmak zorundaydı.

Akif ve Yavuz uçağın vaktine az kaldığından soyunmaya başladılar.Akif Yavuz'un kıyafetlerini giyinirken Yavuz da Akif'in kıyafetlerini giydi.Akif yanında getirdiği şapkayı Yavuz'a verdi.İkisinde de siyah şapka olduğundan Korumalara yakalansalar bile korumalar Akif'i Yavuz zannedip onun peşinden gideceklerdi.

Yavuz minnettar dolu bir sesle"Hakkını helal et kardeşim senin bana yaptığın iyiliği öz babam bile yapmadı."

"Helal olsun kardeşim.Sen benim hiçbir zaman sahip olamadığım kardeşim oldun,dert ortağım oldun en önemlİsi dost oldun bana."

Bazen konuşmaya gerek olmazdı sadece sarılmak bile bazen bütün sözcüklerden daha kıymetliydi.Akif ağlamamak için Yavuz'un kollarından ayrılıp  sesini alaycı bir tona vurarak"Oğlum yeter artık seviyorsun beni ama bana biraz daha sarılırsan korumalar yanlış anlayacak"

Yüreğim yangın yeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin