ÇÜNKÜ

553 34 7
                                    

BU AKŞAM

Sevdiğini kaybetmek sadece bir anlık öfke krizine bakardı ve Boran bugün,Leyla'yla olan kavgasından sonra bunu kendisine de ispatlamıştı.Bu sefer kendisini Leyla'ya affetirmek çok daha zor olacaktı ama boşanma kelimesini duyar duymaz kan beynine sıçramıştı.Evlendiklerinden bu yana neredeyse  1 yıl geçmesine rağmen Leyla onu bir kere bile sevmemişti.

Boran  bu aralar bilinçsizce aynanın karşısına  geçip kendini incelerken avuz'la kıyaslıyorken buluyordu  ve her seferinde"Neden Allah'ım beni sevmiyor?"diye  aklından onu boğan düşüncelerle allak bullak oluyordu.

Yavuz'u ele geçirdiği zaman onu öldürseydi şuan Leyla tamamen onun olurdu ama İbrahim olacak adam yüzden elindeki fırsatı değerlendirememişti.

Boran sinirlerini yatıştırmak için  dosyalara odaklandığı sırada telefonu çaldı.Telefonun sesini duyan Boran bir umutla arayan kişinin Leyla olmasını umdu ama arayan annesiydi.Annesinin karısyla arasına açmasına daha fazla katlanamıyordu.Hem annesine karısıyla arasına girmemesi konusunda uyarırsa belki Leyla'yla barışma adına ilk adımı atardı.

Boran telefonu açıp bıkkın bir sesle"Efendim Anne"dedi.

"Oğlum"dedi Avjin sesinde Boran'ın anlamdıramadığı bir neşe tınısı vardı.Annesinin bu kadar mutlu eden şeyi merak ederek"Hayırdır,Avjin sultan seni  bu kadar yıl sonra mutlu edecek  ne olmuş olabilir?"diye sordu.

"Aşk olsun oğlum"dedi Avjin sesine sahte bir hüzün yerleştirerek"Gelinim evden ayrıldı diye mutlu olacak bir kadın mıyım ben?"

Annesinin sürekli Hatice yengesinin üstüne gidiyordu kadın sonunda bıkmış olmaydı.Oysa Hatice yengesi çok sabırlı bir kadındı ve babası onu konaktan göndermediği sürece kimse onu konaktan göndermezdi.

"Anne yengeme yine ne yaptın bilmiyorum ama babam duyarsa ama büyük bir kavga çıkarır gt hemen yengemden özür dileyip eve geri getir."

Oğlunun lafları üzerine gücenmişlik  dolu bir sesle"Ben ne yengene ne yapıyormuşum acaba?Ben sadece dul bir kadın olarak nasıl davranması gerektiğini öğretiyorum"dedi ve kısa bir duraksamanın ardından "Sen benim kafamı niye karıştırıyorsun ki konaktan ayrılan Hatice değil ki Leyla"

"Leyla mı?"dedi Boran,Leyla'nın onu terk ettiği ni öğrenediği an başından aşağı dökülen  kaynar sular tarafından haşlanmış gibi acı dolu bir sesle"Ne zaman gitti?"

"Bilmiyoum oğlum,teyzene geçmiştim  biliyorsun hastalıktan yeni kalkmıştı geri döndüğümde ise Leyla gitmiş Hatice Hanım da kendini odasına kitlemişti."

"Ben geliyorum eve yengemle bizzat ben konuşacağım"dedi Boran can acısından kavrulan bir sesle.

Boran  eve nasıl döndüğünü yengesinin odasına nasıl çıktığını hatırlamıyordu.Aklında kalan tek görüntü yengesinin kapısını yumrukladıydı.

"Yenge"dedi acıdan kavrulan bir sesle"Aç şu kapıyı konuşmamız lazım"diye ard arda 3 kez yumrukladı.Bir yerden sonra kapıda kan izleri belirlemeye başladı.

Annesi oğlunun elinin kanadığını görünce dayanamayıp"Yeter oğlum parmakların ne hale geldi görmüyor musun?"

Boran acıdan kavrulan bir sesle"Umrumda değil anne Leyla'yı bulmam lazım yoksa kalbimdeki bu ateş beni yakıp kavrulacak"dedikten sonra kapının kilidinin açılma sesini duydu.

Yengesinin ona acıdığını düşünürken Hatice öfke dolu gözleriyle"Madem bu kızı bu kadar çok seviyordun o zaman neden dudağını patlattın?"diye sordu.

Yüreğim yangın yeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin