GERÇEKLER

490 26 41
                                    

Leyla  uzun zamandır hayalini kurduğu bir olayı yaşarken gülümsemesini durduramıyor arada bir sevdiği adama bakıp kendine bunun bir rüya olmadığını uyanınca yine aynı soğuk ve gözyaşlarıyla dolu bir sabaha uyanmayacaktı.

Dedesi de keyifli olduğunu belli eden bir sesle"Düğünü ne zaman yapmayı planlıyorsunuz?"diye sorduğunda Yavuz yüzünde gittikçe büyüyen bir gülümsemeyle"En kısa zamanda efendim"dedi.

Dedesi düşünceli bir şekilde kafasını salladı ve"Düğün için hazırlanmaya şimdi başlasak en az 3 ay sürer"dediğinde Leyla küçük ve sade bir düğün istediğinden"Dede ben öyle şatafatlı bir düğün istemiyorum ailemin ve sevdiklerimin olduğu sade bir düğün olsa bana yeter"

"Ortaklarımızı,aşiretimizi çağırmayacak mıyız?Unutma ki düğünlere dost düşman herkes çağırılır"dedi ve imalı bir ses tonuyla Yavuz'a bakarak"Eğer diyorsanız ki benim böyle bir düğüne param yetmez ben karşılarım"

Haşmet'in imasından rahatsız olan Yavuz"Ne demek efendim benim düğünü de düğünden sonraki yaşamda da Kerim'i ve Leyla'yı rahat ettirecek param var"dedi.

Leyla,konunun hiç hoşlanmadığı yerlere çekilmesinin rahatsızlığıyla"Ben onu kasdetmedim hem benim de düğünü ve oğlumun bakımını sağlayacak param var ama ben sadece büyük bir düğün istemiyorum"dedi.

Kardeşinin rahatsız olduğunu hisseden Oğuz aynı dedesi kadar otoriterlik dolu bir sesle"Dede gençler nasıl bir düğün yapmak istiyorlarsa bırak yapsınlar"deyince dedesi huysuz bir sesle"Ne yaparsanız yapın be"dediğinde Leyla kazandığını anlamıştı.

Kaçak çayların eşliğinde düğünün nasıl yapılacağı nerede yapılacağı tartışırken içeriye konağın kahyası gelip dedesinin kulağına bir şeyler fısıldadığında dedesinin huzursuzluğunu gören Oğuz"Dede bir şey mi oldu?"dediğinde dedesi rahat gözükmeye çalışsa da gerginliği ses tonuna yansıyordu.

"Yavuz'un babası gelmiş"dediğinde Yavuz gergin bir şekilde sırtını dikleştirip kafası karışmış bir halde Haşmet'e bakarak"Babam mı gelmiş?"diye sorduğunda babasının amacını da biliyormuş gibi bir tavır takınarak"Müsaadenizle efendim ben babamla konuşup geliyorum"dese de dedesi,kahyaya dönerek"İçeriye davet edin oğlum nasılsa artık İbrahim bizim dünürümüz"dedi.

Kahya başını tamam efendim şeklinde sallayıp dışarı çıktı ve ardından arkasında İbrahimle geri döndü.Leyla bundan sonra kayınpederi olacak adamın elini öpmek için ayağa kalktı ve "Hoşgeldiniz Efendim"dedi.

İbrahim yüzünde sinsi bir ifadeye benzeyen bir suretle"Hoşbulduk kızım.Bugün oğlumla nişalanmışsınız ama"dedi ve oğluna bakıp iğneleyici bir ses tonuyla" beni kimse çağırmadı"

Oğuz böyle bir günde tatsızlık çıkmasın diye yumuşak bir ses tonuyla"Benim yüzümden İbrahim Amca,Leyla ŞanlıUrfa'da ayrılmadan önce yüzük takalım diye acele ettiğimden"

"Hiç sanmıyorum Oğuz"dedi İbrahim alaycı bir ifadeyle"Belki gerçeklerden bahsedip canınızı sıkmamdan korkmuştur oğlum"

Haşmet bir şeylerin ortaya çıkmasından korktuğunu belli eden bir gerginlikle"Bu konuları unut artık İbrahim"dediğinde İbrahim nefret dolu gözlerle Ayhan ve Haşmet'e bakarak"Daha demin  kapının önünden geçerken geçmiş bir kez daha yüzüme bir tokat gibi çarparken nasıl unatabilirim?"dedi.

Yavuz,babasının yaptıklarından dolayı mahçup bir ifadeyle"Baba"dedi"Yeter artık"

İbrahim nefret dolu bir gülümsemeyle"Ben ne yaptım ki oğlum?Sadece  nasıl insanlarla akraba olacağını bilmeni istedim"

Serhad,İbrahim'in lafından sonra biraz merak biraz da sinirli bir ses tonuyla"Biz nasıl insanlarmışız anlatta bilelim İbrahim amca"dediğinde akşamdan beri sessiz kalan Ayhan,Leyla'ya doğru gizemli ve suçlu bakışlar atarak"Yeter artık İbrahim susman için şirketteki hisselerimden bile vazgeçtim artık benden ne istiyorsunuz?"

Yüreğim yangın yeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin