Ü ç: "İhtiyacın oldu mu beyaz atlı prensin bir adım uzaklığında."

553 45 3
                                    


Arkada Taylor Swift'e ait Style şarkısı çalıyordu. Bilgisayar ekranında  gözüken açık worddeki yazdığım paragrafı gözden geçirirken elimle ritim tutuyordum. İdare eder gibiydi. Parmaklarım klavyenin üzerinde dans eder gibi hareket etti. Tamamen yarattığım dünyaya odaklanmıştım. Bu o kadar heyecan vericiydi ki. Yazmaya aşıktım ve de Taylor Swift'e. Kadının şarkılarına ölüyordum. Etrafımdaki mor renk olduğunu hayal ettiğim aura kenardan gelen bildirimle dağılmıştı. Normalde görmezden gelirdim ama mesajı yazan kişi görmezden gelemeyeceğim biriydi.

Pervin Bölükbaşı.

Lisede ona herkes Kahkül Pervin derdi. Çünkü kahkülden vazgeçemezdi bir türlü. Saçı uzadı mı direkt soluğu kahkül kestirmek için kuaförde alırdı. Kazadan sonra onunla da iletişimi kesmiştim. Sadece İnstagram'dan birbirimizi takip ediyorduk. Zaten o da instagram'dan mesaj yazmıştı. Cevap verme konusunda ikilemde kaldım. Ama 'en fazla ne olabilir ki' düşüncesiyle üzerine tıkladım.

pervn_blkbaşı: Görüşmüyoruz ne zamandır. Amerika nasıl?

4 sene önce hayalini kurduğum üniversiteyi kazanmıştım. Kabul aldığım üniversite Amerika'da prestijli bir üniversiteydi. Ama ansızın gelişen kazanın ardından tüm hayallerim de benimle birlikte yürüyemez, hareket edemez hale gelmişti. Ama beni tanıyan herkes Amerika'da okuduğumu ve orada hayatımı yaşadığımı düşünüyordu. Bu benim işime gelmişti. Gerçeği bilmelerindense böyle düşünmeleri daha iyiydi.

mahperi_nurçkkol: Evet ya. Öyle oldu sahiden. Güzel gidiyor her şey.

mahperi_nurçkkol: Amerika, üniversite. Üninin bitmesine de az kaldı. 

"Yani eğer gitseydim az kalmış olacaktı. Bu sene mezun olacaktım." Gözlerim telefon ekranındayken, "keşke." diye mırıldandım. Eğer bu kaza olmasaydı gerçekleşecek olanları hayal ederken Pervin'den bir mesaj daha geldi.

pervn_blkbaşı: Anladım canım. Korel'i hatırlıyor musun?

Görmeyi hiç beklemediğim isim gözlerimin büyümesine sebep olmuştu. Korel her şeyi söylemiş olabilir miydi? Yok canım, eğer öyle olsaydı Pervin en baştan söylerdi. 

mahperi_nurçkkol: Hayır. Kimdi ki o?

Ellerim ağzımın içindeki yerini almıştı. Gerginlik ve stresten tırnaklarımı yerken ondan gelecek mesajı bekliyordum.

pervn_blkbaşı: Tabi, Amerikalara gidince unuttun sen bizi dfjhdjf

mahperi_nurçkkol: Yok cnm hahahaha Nasıl unutabilirim o yılları?

pervn_blkbaşı:  Ya hani bizim sınıfta en arkada oturan Korel vardı ya??

mahperi_nurçkkol: Bir ihtimal... bahsettiğin ezik Korel mi?

 pervn_blkbaşı: O lakap eskide kaldı tatlım. Son halini görsen ezik demeye utanırsın.

Gözlerim kısıldı. "Neden utanayım ki? Yüzüne dedim ve hiç de utanmadım."

pervn_blkbaşı: Aslında sana bir şey soracaktım.

"İşte şimdi ağzından baklayı çıkaracak." diye mırıldandım. "Dört senedir mesaj atmayan kızın bir anda atmasında mutlaka vardır bir neden."

pervn_blkbaşı: Korel'in son attığı fotoda arkadaki ev çok tanıdık gelmişti. Sonra bir anda hatırladım. Sizin ev değil miydi orası? Bir baksana.

"What?" Attığı gönderiye tıkladım. Korel'in hesabı açıktı. Hiçbir şeyi incelemeden yüklediği son fotoğrafa tıkladım. İki parmağımla fotoyu daha da büyütürken, "Burası benim evim." diye bağırdım. "Benim evimin önünde fotoğraf çekinmiş aptal."

Şşşt, Anda kal prensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin