Sırrımın gittikçe başkaları tarafından öğrenilmesi beni acayip öfkelendiriyor, bir o kadar da endişelendiriyordu. Ailemle başlayan halka Korel ve ailesinin katılmasıyla gittikçe genişlemeye başlamıştı. Birinin ağzından en ufak kaçırışıyla tüm yalanlarım açığa çıkardı. Strese girmemle dikkatimi başka bir yere odaklamaya çalıştım.
Yemeklerin doldurduğu masanın etrafı oldukça kalabalıktı. Ben de tekerlekli sandalyeyle yerimi almıştım. Bakışlarım tabağımdaki yiyemediğim yemeklerdeydi. Benimkiler ise gülüşüp gülüşüp duruyorlardı. Sohbetlerini ben ne kadar sıkıcı buluyorsam onlar o kadar eğlenceli buluyorlardı. Yemekle bakışmaktan vazgeçtim. Elimi çeneme yaslayıp masadaki şahıslara baktım. Yan taraflarımda oturan annemle babam aşırı güleç, sıcakkanlı, hoş sohbetliydiler. Tabi bakımlı, zarif giyimlerini de atlamamam lazımdı. Her misafir geldiğinde alışık olduğum bir sahneydi. O yüzden onları atladım. Misafirlere geçtim. Karşımızdaki dört sandalyede oturan dört misafirimiz vardı.
Vurgulamak isterim ki üç değil, dört.
Korel, anne ve babasının olacağını sansam da kadroya en büyük çocuk da katılmıştı. Korel'den bir yaş büyüktü. Onu daha önce de görmüştüm. O da bizim lisede okumuştu. Her zaman kantinde favori yerimde arkadaşlarıyla birlikte otururdu. Benden büyük olduğundan ses çıkarmasam da sinir bozucu bulduğum biriydi. Korel'in anne ve babası ise bizimkilerin aksine biraz daha sessiz sakin insanlardı.
"Korel'e biraz haksızlık etmiyor musunuz? Bakıcılık işi onun için fazla değil mi?"
Anneme kafamı çevirdim. Nazik olmaya çabalayan bir gülümseme vardı yüzümde. Şimdi bu konuya neden girmişti ki?
"Hayır, kesinlikle gerekliydi. 23 yaşında biri gibi davranmıyor. Sorumluluk üstlenmesi gerekiyordu."
Korel'in annesinin soğuk, ifadesiz yüzü Korel için bir nebze üzülmeme neden olmuştu. Tamam, benim annemde katı olabilirdi ama başka birisine bakıcılık yaptıracak kadar da acımasız değildi.
"Doğru söylüyorsun. Mahperi'de aynı. Sanırsın 8-9 yaşlarında. Hareketleri küçük bir kızdan farksız."
Annemin herkesin içinde bana ettiği hakaretle fikrimi değiştirdim aniden. Benim annemin de Korel'in annesinden altta kalır bir yanı yoktu. İkisi de acımasızlık konusunda kapışırlardı. Duyduğum kısık sesli gülüşle Korel'e döndüm. Saklama uğraşına girmemişti bile. Dudaklarını oynattı. Dudak okumayı bildiğimden hemen anlamıştım.
Haklı.
Haklı demişti. Annemin beni düşürdüğü durum gerçekten de....
"Anneciğim." Dedim, karalanan itibarımı koruma amacıyla. " Ben gayet de sorumluluk sahibi bir kızım. Belirtmek isterim ki üç romanım basıldı. Dördüncüsü de yakında çıkacak."
"Cidden mi?" Diye atıldı Korel'in annesi. Yani Derya Hanım. "Mahperi'nin beceriksiz olduğunu söylemiştin. Oysaki kız bildiğin yazar olmuş."
Kötü sözler sarf etmek yerine dudaklarımı iki yana kıvırdım. Annem hiç şaşırtmıyordu.
"Hı, sana söylememiş miydim? Aklımdan çıkmış olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şşşt, Anda kal prenses
ChickLitMükemmel arkadaşlara ve istediği her şeye sahip olan bir genç kız. Hayallerindeki üniversiteyi de kazanmasıyla sevincine diyecek yoktur. Ta ki geçirdiği kazaya kadar. Artık yürüyemiyordur, tekerlekli bir sandalyeye mahkum kalmıştır. Hayata küsen gen...