Y i r m i Ü ç:"Evet, gerçekten güzel. Her ne kadar canımı acıtsa da güzel."

176 23 4
                                    

Artık daha sık ve kısa bölümler atmaya karar verdim. Yoksa yeni bölüm yazmayı erteledikçe erteliyorum. Başlamak istediğim diğer kurgulara da bir türlü başlayamıyorum. O yüzden de hikayelerimde daha güncel olmaya çalışacağım. Size iyi okumalar dilerim:)

...............................

Sıcak çikolatamdan bir yudum alırken gözlerim camın yansıttığı kar manzarasındaydı. Sabah kalktığımda ilk görmüştüm. Gece bastıran kar bahçeyi de şehrin her yerini de beyaz renge boyamıştı. Üst üste gelen negatif olayların ardından ilaç gibi gelmişti. Karı seviyordum, sadece izlemek bile huzur veriyordu bana. Montuna sıkıca sarılan Pervin'i görsem de istifimi bozmadım. Dakikalar sonra sessizce karşıma geçmişti. 

"Merhaba." deyişine karşılık vermedim. İnsanların karlı yollarda zorlukla yürümelerini izliyordum. "Seni çağırdım ama bu kadar çabuk kabul etmeni beklemiyordum."

Benimle görüşmek istediğinde annemle babamın boşanacağı haberini öğrenmiştim. Her ne kadar Pervin'in saçmalayacağını bilsem de kafamı dağıtır düşüncesiyle de sonraki gün buluşmayı kabul etmiştim. Ellerimle bardağın kenarlarını çevrelemiş, sıcaklığından yararlanıyordum. "Kabul ettim işte. Hem senin için önemli olan da bu değil miydi?"

"Evet....Senden hoşlanmadığımı biliyorsun."

Konuya giriş yapmasıyla arkama yaslandım. Gözlerimi ona diktiğimde sıkılgan bir tavırla tırnaklarıyla uğraştığını gördüm. Konuşacağı konudan haz etmediğini anlamıştım. Ama ne kadar haz etmese de yine de buluşmak istemişti. "Duygularımız karşılıklı."

"Korel'le konuşmandan, onun yakınında olmandan hoşlanmıyorum."

Kızın söyledikleri ağzımı açık bırakmıştı. O beni ne olarak düşünüyordu? Tamam, belki Korel'i kıskanmış olabilirdim, belki onun yokluğu beni etkilemiş de olabilirdi ama ondan hoşlandığım kadar daha saçma bir şey duymamıştım. Buraya Pervin'in saçmalayacağını bilerek geldiysem de saçmalamanın bu kadarı da fazlaydı. "Sen." dedim alayla. "Aklından ne geçiyor senin?"

Pervin tepkim karşısında şaşırmadan edememişti. "Yani ben..."

"Evet, sen?"

Artık ne olacaksa olsun der gibi ağzındaki baklayı dışarıya çıkardı. "Korel'den uzak durmanı istiyorum."

"Hay hay şekerim. Ama sen istiyorsun diye yapmıyorum bunu, iddiaların benim için bir hakaretten farksız. Ve ben sizden de dramalarınızdan da yeterince sıkıldım. O yüzden bana bir iyilik yap. Korel de sen de benden uzak durun...... Şimdi hatırladım da. Bunu Korel'e defalarca söyledim ben. Anlarsın ki inatla yanıma yaklaşan oydu, ben değil." Tüm diyeceklerimi demiştim. Görünüşe göre onun da saçma konuşması bitmişti. Sıcak çikolatamdan huzurluca büyük yudumlar aldım. Pervin'in masadan kalkmak gibi bir düşüncesi olmadığını fark etmemle, "Ne zaman kalkmayı düşünüyorsun?" diye sordum.

"Sen hep böyleydin Mahperi. Kendinde her hakkı görüyorsun, herkesi bir oyuncak olarak görüyorsun. Ama sana bir şey söyleyeyim mi?" Sıcak çikolatamla ilgilenmeye devam ettim. Dediklerimin hıncını almaya çalışıyordu. "Sen yalnız olmaya mahkumsun Mahperi." Onunla ilgilenmeyeceğimi kendime söylesem de gözlerim ona gitti istemsizce. Söylediği şeyin içimde bir yere dokunduğunu hissettim. "Kimse senin ne nazını, ne numaralarını, ne bu kibrini çeker. Unutma bunu olur mu? Sen hep yalnız kalacaksın." Öfkesini atmanın rahatlığıyla çekip gitmişti. Hala arkasından baktığımın farkına varınca silkelendim. Pervin'in dediklerinden neden bu kadar etkilenmiştim ki? Boş konuşuyordu. Ben yalnız kalmayacaktım. Benim abim vardı bir kere. Daha dün söz vermişti bana. Ama annem ile babam? Yüzümü buruşturdum.

Şşşt, Anda kal prensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin