Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederimmm. Umarım bölümü beğenirsiniz:)
.............
Patates kızartmasını bolca mayoneze bandırdım ve ağzıma lezzet bombasını attım. Ağzımın içinde yayılan tatla, "Buna bayılıyorum." dedim.
"Dün baya güzel geçmiş sanırım."
Babamın hoşnutsuz bakışlarıyla, "Ne alaka ya?" diye mırıldandım. Dikkatimi kahvaltıya verirken gülümsememeye çalışıyordum. Dünü hatırlamak yüzümde aptal bir gülümseme oluşturuyordu çünkü.
"Ben demiyorum. Hareketlerin diyor." Dudağını bükerken, "Erkenden kalkmışsın." dedi, abartıyla. "Kahvaltı da hazırlamışsın. Sen hazırlamışsın Mahperi. Ben şu ana kadar senin elinden bir şey yediğimi hatırlamıyorum."
Ağzımdaki lokmayı çiğnerken sızlandım. "Keyifli olmak da mı suç canım?" Bardaktaki kalan çayı ağzıma diktim. Elim tekerleklere uzanırken, "Benim gitmem gerekiyor." diye mırıldandım.
Evden çıkmadan önce son duyduğum babamın, "İyi dersler." diyen sesiydi.
Fazla abartıyordu. Her zamanki halimdi işte. Sadece canım kahvaltı hazırlamak istemişti. Bende bu isteğe kulak vermiştim. Daha birkaç adım atmıştım ki, yanımdan gelen "Selam" sesiyle irkildim. Elim kalbimde, yanımdaki şahsa bakarken şaşkınca konuştum. "Korel, ne işin var burada?"
Aniden burada belirmesi normalmiş gibi sakin ve bir o kadar umursamaz bir tavır sergiledi. "Ben de dershaneye gidiyordum. Yol üstünde seni görünce sana selam vereyim dedim."
Kaşlarım havalanırken şüpheyle konuştum. "Senin evin buraya ters tarafta kalıyor Korel."
"Canım bugün ters taraftan gelmek istedi." İnanmaz bakışlarım üzerine, "Yasak mı?" diye ekledi.
"Yoo, canım. Tabiki yasak falan değil."
Yalnız biraz ilginçti. Ayrıca sözleri tanıdık gelmişti. Anlaşılan bugün ikimizin canı da rutinimizin dışına çıkmak istemişti.
Yan yana dershaneye doğru ilerliyorduk. İleriye bakındım. Gözlerim yana kaydı. Etrafı izliyordu. Bakışlarının bana doğru kayacak gibi olmasıyla hızla önüme döndüm. Islık sesi duymamla tekrar ona baktım. Ellerine cebine koymuş, ıslık çalarak yürüyordu.
Güldüm. "Ne yapıyorsun?"
"Oradan bakınca ne yapıyora benziyorum?" Bozulduğumun yansıması olan asık bir yüzle ona döndüğümde devam etti sözlerine. "Islık çalıyorum tabiki. Yani oradan farklı mı gözüküyor demeye çalışmıştım." Düzeltemediğini fark edince, "Boşver." Diye geri aldı lafını.
"Aynen bence de boşvereyim."
"Sanırım." Diye bir başlangıç yaptı. Sesi kısıktı ve biraz da temkinliydi sanki. "Sana laf atmaya fazla alışmışım. İstemsizce ters yaptım, kusura bakma."
Düşününce bende öyleydim. Beynim, Korel'e laf atmaya fazlasıyla odaklıydı. Bu ayların eseriydi ve kolay kolay değiştirilecek bir şey değildi. O yüzden anlayış gösterdim.
"Önemli değil. Bende de durum aynı. Bir anda seni terslersem alınma."
Tekrarladı. "Alınmıyoruz o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şşşt, Anda kal prenses
ChickLitMükemmel arkadaşlara ve istediği her şeye sahip olan bir genç kız. Hayallerindeki üniversiteyi de kazanmasıyla sevincine diyecek yoktur. Ta ki geçirdiği kazaya kadar. Artık yürüyemiyordur, tekerlekli bir sandalyeye mahkum kalmıştır. Hayata küsen gen...