"Nasılım biliyor musun? Sokaklarıma ateş düşmüş Söndürmeye yeter mi ki göz yaşlarım?"
-Gripin
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Titreyen sadece bacaklarım iken yavaş yavaş vücudum da bacaklarımla beraber titredi. Sıcak nefesi dengemi şaşırtıyordu.
Gözlerine bu denli yakından bakmak beni bozguna uğratmıştı. Gözlerimi sımsıkı kapatıp bekledim. Ondan gelecek herhangi bir atağa karşı bedenim hazırlık olsa da kalbim değildi.
Nefesi dudaklarımdan uzaklaştı ardından küçük bir kahkaha sesi doldu kulaklarıma. Kahkahanın güzelliği bedenimde baş döndürücü bir etki yaratmıştı.
Sımsıkı yumduğum gözlerimi açtım. Karşımda güldüğü için gözleri kısılan ve bana bahşedebileceği en güzel gülüşü veren adama baktım. Onun aksine ben gülmüyor onun gülüşünü izliyordum.
"Bir beklenti içerisinde misin?" Diye sordu. Ne kadar gülse dahi sorunun altındaki ciddiyeti görebiliyordum. "Eğer öyle isen olma kızıl böyle bir şey olmaz"
Ben şaşkın bir şekilde ona bakarken yüzündeki alaylı tebessüm ile beraber arkasını dönüp uzaklaştı.
Ondan bir beklenti içerisinde olmamıştım. Sadece...bu kadar yakın olması bedenimi olumsuz etkilemişti başka bir açıklaması yoktu. Yüzüm abim utançlıgı ile yanıyordu.
Bahçede durmayı kesip titreyen bacaklarımı hareket ettirdim. Atölyenin on kapısına geldiğimde küçük bahçede iki kız dışında pek kimse yoktu. Çok fazla kalabalık bir atölye değildi en iyi yönü sanırım buydu.
Merdivenleri çıkıp sınıfıma geldiğimde urazın orada olduğunu gördüm. Onu ilk gördüğüm günkü gibi yine üzerine siyah bir kapşonlu geçirmişti. Kıyafetinin de şapkasını takmıştı. Şapkanın önünden çıkan bir kaç tutam saçları ona ayrı bir hava katıyordu.
Arkamda bir hareketlilik hissettiğimde hocanın geldiğini anladım. Sınıfın ortasında durup onu incelemeye son verip kendi yerime yerleştim.
Hoca çizime devam etmemiz gerektiğini söyledi ardından öğrenciler arasına karıştı onlarla sohbet ediyor aynı zamanda yaptıkları çizimleri yorumluyorlardı.
Arkamdaki urazı merak etsem de ona dönmedim. Onu düşüncelerimden def edip yarısını çizdiğim kuru kafanın son rötuşlarını yapmaya başladım. Kuru kafanın yarısı bittiğinde diğer tarafına geçtim.
Tam kuru kafa çizmiyordum yarısını tek kuru kafa yapacaktım diğer tarafını aklıma gelen fikirle kelebek çizmeye başladım. Tam göz hizasına denk getirerek güzel bir kelebek çizdim. İkinci bir gözü yerine bir kelebek kanadı vardı. Diğer boşluk kalan kısımlara dal ve yaprak çizmeye başladım.
