B.15 Yeşeren umutlar

578 79 47
                                    

Fatma Gül 🌹

"Bu dağlar, taşlar şahidim olsun
Kalbime sırlarımı gömdüm"

-Mabel Matiz

"Söz kız çocuğu"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Söz kız çocuğu"

Büyük parmağı benim küçük parmağımı sıkıca sarmıştı. Diğer parmağında duran gümüş yüzüğün soğuk yüzeyi tenime çarpıyordu.

Daha fazla parmağını tutma gereksimin de bulunmadığım için elimi çektim. Ona dönen bedenimi tekrar hareket ettirip denize doğru döndüm.

Ardından derin bir nefes verdim. Kendimi rahatlamış hissediyordum. İlk defa birşeyler hatırladığım da daha fazla etkilenmiştim. Ama şuan birine anlattığım için az da olsa rahat hissediyordum.

Bugüne kadar kimseye paylaşmadığım sırrımı onunla paylaşıyordum ona anlatıyordum bu korkutucu derece de iyi geliyordu... Gerçekten korkutucuydu.

Yıllardır tanıdığın arkadaşına bir şey anlatamıyor iken yeni tanıdığım adama anlatabiliyordum. Onu ilk başta etkisiz eleman olarak görmüştüm sırrımı anlatır rahatlar kendime gelirdim. Ardından o kendi yoluna ben kendimi yoluma giderdim. Ama herşey düşündüğüm gibi olmamıştı.

İşin yolunun böyle gittiğini bilseydim de anlatırdım. İçimde ona karşı gelemeyen bir taraf vardı.

Uraz bana doğru biraz kaydığında dizi dizime değmişti. Kaşlarımı çatıp dizimi dizinden ayırdım. Ardından anlamsız bakışlarımla ona döndüm.

"Şimdi sana yardımcı olmam için birbirimize yakın olmalıyız değil mi?"

Cümlenin altında yatan bir çok ima ile gözlerim kocaman açıldı. Gözlerindeki alayı görebiliyordum.

"Ne saçmalıyorsun sen! Uzaklaş."

Yüzüm kadar sesim de sert çıkmıştı. Ama o yüzündeki alayı hala koruyordu.

"Neden öyle diyorsun sana her yakın olduğumda elim belini kapladığında" büyük eli yavaşça belime doğru kayınca bedenimin kasıldığını hissettim. "Nefesim yüzüne çarptığında" sıcak nefesi yüzüme doğru yakınlaştı.

"Gözlerinin yeşilliklerine bu kadar yakınken bir şeyler hatırlamıyor musun?"

Sertçe yutkudum bedenim herhangi bir tepki veremiyordu. Mavi hareleri bana bu kadar yakınken mantıklı düşünen tarafım yavaş yavaş uzaklaşıyordu. Daha fazla mantığımın benden uzaklaşmasına dayanamadım.

Onun göğsüne vurucasına ittim. Benim itmem ilk başta işe yaramasa da daha sonra kendi biraz geriye kaydı.
Yanımdan uzaklaşmasını fırsat bilerek ayağa kalktım.

"Sapık mısın sen! İstemiyorum yardım falan"

Arkamı dönüp oradan uzaklaşmak istedim ama üçüncü adımımı atamadan yine üstümdeki hırkanın kumaşından tutuldum.

kızıl melek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin