08 : suçu kendinde arayan asil.

1K 182 90
                                    

yachi sıkıca yumduğu gözlerini yavaşça araladı ve bir gündür konağa çökmüş olan rahatsız edici sessizliği dinledi. dünden beri gözüne bir gram uyku girmemişti. kageyama ve hinata'nın nereye gittiklerini merak ediyordu. 

hinata'nın hiro için söylediği şeylerden sonra kageyama onu kolundan tutmuş ve beraberinde odadan çıkarmıştı. kıyafetlerini bile değiştirmemişler, kuroo'nun hızlıca hazır ettiği arabaya binmişlerdi.

"kageyama-san?" kapısı tıklatıldığında derin bir nefes alıp verdi yachi.

"gelebilirsin shimizu." kapı açıldı ve elinde kahvaltı tepsisi ile içeriye girdi kiyoko. yachi'ye tebessüm edip ona ilerledi ve tepsiyi hemen yanındaki komodine bıraktı. 

"başka bir isteğiniz var mı?" diye sordu ardından, ilgiyle.

yachi iştahsız bir şekilde tepsiye baktı. pek çeşit yoktu. zaten kahvaltı etmeyi sevmezdi. "tobio ve hinata dönmediler mi?"

"hayır efendim."

yachi elleriyle yüzünü kapattı. "o çocuğu atölyeme neden çıkardım ki?" elbette suçluyu kendisi yapmıştı hemencecik. yachi'nin kurtulamadığı bir alışkanlığıydı bu. bu evin hanımı olan bayan kageyama onu bir köleyken evlat edinip yetiştirdikten sonra eceliyle öldüğünde bile yachi kendisini suçlamıştı. bu eve kötü şansı getirdiğini düşünüyordu. onun aksineyse kageyama tobio kardeşini hiç suçlamamıştı. aslını isterseniz yachi dışında yachi'yi suçlu bulan kimse de yoktu.

kiyoko yavaşça yatağın bir ucuna oturdu ve sarışın kıza usulca sarıldı. "lütfen, efendim, yapmayın böyle. hiçbir şeyin suçlusu değilsiniz siz. hem, sizin sayenizde tobio-san belki de tüm sorularının cevabını alacak. bilemezsiniz bu olayların hangi sonuçları doğuracağını."

bu sözler, yachi'yi sakinleştirmeye yetti. kiyoko'nun söyledikleri aklına yattı ve derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştı. kiyoko geri çekilmek üzereyken de ellerini kızın sırtına çıkarıp buna mani oldu. "biraz daha..." diye mırıldandı. "lütfen shimizu, biraz daha böyle kalalım."

*

"kageyama-san... nereye gittiğimizi söylemeyecek misiniz?"

siniri geçmiş olsa da yanında oturan oğlana göz ucuyla bile bakmıyordu kageyama. bunun sebebi elbette hinata'nın kageyama'dan birçok şey saklamasıydı. kageyama, kendisine oynana oyunları ve ondan saklanan şeyleri sevmezdi. çocukluğundan beri böyleydi. 

ceketinin çekiştirildiğini hissettiğinde daldığı yerden çekti gözlerini. hinata, gözlerini kageyama'ya sabitlemiş ve onun ceketini çekinerek de olsa tutmuştu. "özür dilerim." 

hinata'nın fısıltısı kulaklarına ulaştığında derin bir nefes aldı kageyama. hinata'nın elini tuttu ve ceketinden ayırdı. ardından onun ince, güzel parmaklarına baktı. başını iki yana salladı usulca. "hayır shoyo, ben özür dilerim." oğlanın elini dudaklarına yaklaştırıp ufak bir öpücük bıraktı. "bunları yaşadığın için tanrı yerine ben özür dilerim."

-

kısa falan ama nihayetinde bölüm, değil mi?

kiyoyachi oldu bölüm daha çok 

lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun lütfen okunsun...

yüz bin yen değerindeki köle # kagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin