15 : sergi için hazırlanmak.

889 144 79
                                    

"shoyo, girebilir miyim?" önce kapısı tıklatıldı hinata'nın. çizmek üzere olduğu şeyi aceleyle sakladı. ve kapıyı çalan kişiye içeri gelmesi için komut verdi.

kageyama kapıyı açtı fakat içeri girmedi. hinata hızla ayağa kalkıp ona ilerledi. "buyrun efendim? bir şey mi oldu?"

kageyama tebessüm etti. "bu akşam şehirde bir resim sergisinin açılışı var. yachi gitmeyi çok istiyor. sen de gelmek ister miydin?"

hinata heyecanla dikleşti. "gelebilir miyim gerçekten?" dedi şaşkınlıkla. buna benzer bir şey yapmamıştı öncesinde. sergilere giden ve insanlarla sosyalleşen hep hiro olmuştu onun yerine.

"gelmek istiyorsan elbette gelebilirsin. ne dersin?"

hinata başını hızlı hızlı salladı. "isterim! çok isterim!"

"güzel. odana geç o halde. ben seni hazırlamaları için birilerini göndereceğim."

"aman tanrım aman tanrım aman tanrım." merdivenlerden hızlı hızlı inen yachi kageyama'nın dikkatini çekmişti.

"neler oluyor? bir aksilik mi çıktı?"

yachi elleri ile ağzını kapattı ve bir süre abisine baktı. "tobio," dedi heyecandan titreyen bir sesle. "hinata..."

kageyama kaşlarını daha fazla çattı. "shoyo'ya bir şey mi oldu?"

"gidip kendin gör..."

kageyama, kardeşinin tavırlarına anlam veremese de onunla daha fazla konuşmadı. merdivenleri hızlıca çıkıp hinata'nın odasına ilerledi. kapının önüne geldiğinde kapıyı çalmayı bile unuttu. neden bu kadar paniklediğini bilmiyordu. hinata'nın iyi olduğunu görmek istiyordu sadece.

kageyama içeri girdiğinde birkaç kız korkuyla sıçradılar. kapı sertçe açılmıştı çünkü.

"shoyo nerede?" diye sordu, odayı gözleri ile tararken.

kızlardan kendini toparlayan ilk kişi eliyle banyoyu gösterdi. "bizim yanımızda giyinmek istemedi efendim. ama makyajı ve saçı tamamen bitti. giyindikten sonra hiçbir şeyi kalmayacak. bu kadar geçe kaldığımız için affınıza sığınıyoruz."

kageyama karşısında eğilen kadınlara bakmadı bile. büyük adımlarla odanın içindeki banyoya ilerledi. tam kapıyı tıklatacakken kapı açıldı.

hinata karşısında kageyama'yı görmeyi beklemediği için şaşırdı önce. ardından tebessüm etti. "hazırım."

kageyama kendisine zar zor geldi. boğazını temizleyip yutkunduktan sonra gözlerini hinata'dan çekti. "o halde, gidelim."

kageyama'nın nefesinin kesilmesi gayet doğaldı. çünkü hinata'nın uzun ve sürekli alttan topladığı siyah saçları omuzlarından aşağıya dökülecek şekilde ayarlanmıştı. yumuşacık görünüyorlardı. yüzünde ise hafif sayılamayacak bir makyaj vardı. kesinlikle bir renk gelmişti makyajla birlikte yüzüne. dudaklarındaki belirgin kırmızı ruj ona oldukça feminen bir hava katıyordu üstelik. kageyama bir an için o kırmızı ruju kendi dudakları ile taşırmak istedi. fakat hemen sonrasında bilinçsizce başını iki yana sallayıp adımlarını hızlandırdı. hinata da hızlanmak zorunda kalmıştı onunla birlikte.

aşağıya indiklerinde yachi gözlerini irice açtı. hinata'yı gördüğünde ayarlanan kıyafetleri giymemişti henüz. ama şu an karşısında bir asil gibi duruyordu. bu kıyafetleri ondan başka kim bu kadar iyi taşıyabilirdi, tanrı için?

"ağlayacağım, harika görünüyorsun." hinata'nın koluna girip onunla birlikte çıktı konaktan. abisi kageyama çoktan at arabasının yanına varmıştı.

yachi ve hinata da arabaya bindiklerinde kuroo harekete geçti. yachi arabanın içi karanlık olduğu için perdeleri açıp ay ışığını biraz olsun içeri aldı.

"ilk sergin, değil mi?" diye sordu hinata'ya da. hinata gergince onayladı onu. "hiç gerilme!" dedi yachi enerjik bir sesle. "çok eğleneceğiz. bir sürü kişi ile tanıştıracağım seni."

kageyama sessizliğini hiç bozmadı şehre kadar. yachi'yi dinleyen hinata'daydı gözleri. çok güzel olduğunu düşünüp duruyordu istemsizce. daha öncesinde de hinata'yı güzel bulduğu anlar olmuştu ama ilk defa tanımlamaktan korktuğu duygular içerisindeydi. kageyama tobio, hinata shoyo'yu deliler gibi arzuluyordu ve bu duygu onu deliler gibi korkutuyordu.

-

selam

yüz bin yen değerindeki köle # kagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin