parti

6.1K 582 450
                                    

"Ben gideyim artık."

"Saçmalama kook, film izleyeceğiz daha."

Taehyung bunu derken bile gözleri sevgilisinin üzerindeydi ve jungkook bu tabloyu daha fazla görmek istemediğini fark etti.

"Çok bile kaldım."

Oturduğu yerden kalktı, dış kapıya doğru yürüyüp eve gitmekti amacı fakat bileğindeki el bunu engelledi.

"Jungkook-"

"Tae, ne yapıyorsun ? İstiyorsa gidebilir ısrar etme artık."

Gözleri maviliklerle buluştuğunda kızın kendisine hiç de hoş bakmadığını fark etti o an. Bu sinirlendirmekten öte biraz daha üzdü tavşan oğlanı.

"Haklısın sanırım."

Tam da o sırada bileğindeki ince uzun parmaklar yerini boşluğa bırakırken güçlü durmaya çalıştı jungkook.

"Seni zorla tutamam ama kalmanı isterim kookie."

"Sabahtan beri zorla tutuyorsun zaten çocuğu."deyip kıkırdadı genç kız çocuğu kelimesinin üzerine ekstra vurgu yaparak.

"Gerçekten fark etmedim."

"Aklını başından alıyorum çünkü."dedi hyerin.

Ve beklediği gibi taehyung gülümseyip onayladı onu.

"Evet güzelim."

Gözlerini kapatıp göğsündeki bu ağrının geçmesini bekledi sakince jungkook. Artık karnı ağrımıyordu, okulda öğrendiği kadarıyla ağrıyan kalbiydi.

"Sen iyi misin ?"

"Kalbim ağrıyor."dedi dürüstçe.

Hoş jungkook taehyung'a hiç yalan söylemezdi ki.

"Geçen gün de karnın ağrıyordu hasta falan mısın ?"

Omuzlarını silkip gülümsedi sadece.

"Taehyung artık filmi izleyebilir miyiz aşkım ?"

"Ah şey tabii."

Taehyung bakışlarını küçüğünden çekerken çok sevdiği kız arkadaşının çok sevdiği filmi açmak için yeltendi.

Hyerin ise önünde bağdaş kurmuş sevgilisinin saçlarına uzattı elini ve gezdirdi özgürce.

Bu son damlaydı jungkook için. Arkasını dönüp koşar adım evden çıkarken fark etmedi bile ayakkabısız olduğunu. Yalınayak döndü geldiği yolu.

"Bir an hiç gelmeyecek- jungkook bu ne hal ?!"

Çok sevdiği namusuna sarılıp ağlamaktan akan burnunu çekti ard arda. Hiç olmadığı kadar sarmıştı büyüğünün belini. Onun da kendisini bırakmasından korkuyordu, her ne kadar bunun mümkün olmayacağını bilse de.

"Hyung, bana limonlu kek yapar mısın ?"

Çocuğun konuşmak istemediğini anlayıp ona ayak uydurmayı seçmişti Namjoon.

"En son yaptığımda mutfağı yakıyordum, seokjin bunu görüp tavayla saldırmıştı ve sen bir köşeye geçmiş kahkahalarla gülüyordun. Söylesene, acı çekmem hoşuna mı gidiyor ?"

Tişörtünün üzerinden karnına minik öpücükler kondurdu küçüğü ve bunu yaparken gülmekten alıkoyamıyordu kendisini. İyi ki Namu vardı çünkü ona en iyi gelen şey bu adamdı.

"Namu ?"

"Hmm ?"

"Beni omzuna alsana."

"Bizim memlekette komşumuzun bir eşeği vardı küçükken onu besler, severdim."

Our baby 👪 | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin