"Bir şey sorabilir miyim ?"
Saat gecenin üçüydü, jungkook uyumamış esmeri de uyutmamıştı.
Çünkü bu geceden sonra taehyung'la hiç konuşamayacak hiç yalnız kalamayacakmış gibi hissediyordu.
Öte yandan taehyung küçüğünün düşüncelerini bilmeden ona ayak uyduruyor ve onu dinlemeye devam ediyordu.
İkisi de halinden memnundu.
"Hiç sevgilin oldu mu ben gittikten sonra ?"
Yattığı yatakta sırt üstü dönüp kollarını başının altında birleştirdi.
Elbette olmuştu fakat bunu söyleyip küçüğünün moralini bozmak istediği en son şey bile değildi şuan.
"Benim de oldu."dedi jungkook meydan okur gibi çıkmıştı sesi.
Bu, taehyung'u güldürdü.
"Hatta okulun en güzel kızıydı, herkes onun peşinden koşarken onun gözü bendeydi. Bense ne zaman bana yaklaşsa kalbim dolu ablacım hadi ikile dedim."
Ufak bir kıkırtı bıraktı sonrasında. Taehyung'un bu zamana kadar duyduğu en güzel melodiydi.
"Bir gün dedi ki, unutursun. Kendini ona hapsetme kilit altındaki duyguları serbest bırak. Nasıl olacak diye sorduğum da benimle ol jungkook, deneyelim. İnanıyorum birbirimize iyi geleceğiz dedi."
Başını, yatağın kenarına yasladığı kolunun üzerine koydu.
"Kabul ettim."dedi mırıldanarak.
"Çünkü seni unutmak istedim. Fakat inanır mısın değil unutmak onunla geçirdiğim her saniye seni hatırlattı bana. Sanki, sanki ihanet ediyormuşum gibi bir his çöreklendi yüreğime. Hâlbuki senin haberin bile yoktu sana olan aşkımdan."Taehyung saçlarını okşamak istedi fakat yapamadı. Havada asılı kalan elini gerisin geri koydu göğsüne.
"Bir ay sürdü, sonrasında ona teşekkür edip yollarımı ayırdım. Bana bir şey söylemedi ama taehyung inanarak söylüyorum, adını bile bilmediği senden nefret etti."
İkisi de buna kahkahalarla güldü.
"Ama sanma ki içine kapanık bir lise geçirdim."deyip yeniden kaldırdı başını.
Göz göze geldikleri an kilitlendi bakışları ama yalnızca birkaç saniye sürdü.
"Partilerin, eğlencenin aranan adamı oldum. İçtim, dans ettim, öpüştüm. Ama hiçbiri seninle evde oturup kitap okuma yarışı yapmaktan daha fazla zevk vermedi. Söylesene ben sana takıntılı mıyım yoksa ?"
Bu ihtimali sık sık düşünüyordu jungkook. Fakat sonra vazgeçiyordu, taehyung'a karşı duyduğu hisler bir takıntıdan fazlasıydı biliyordu.
Taehyung bakışlarını yeniden tavana çevirdiğinde seslice bir nefes verdi küçük olan.
"Bak ben kendimi kaptırdım gidiyorum şuan, dur demeyecek misin ?"
Demeyecekti çünkü bunu istemiyordu taehyung. Jungkook güzel seviyordu ve bu sevginin sahibi olduğunu bilmek mutlu ediyordu esmeri.
"O halde bundan böyle her an seni sevdiğimi hissettireceğim sana. Bir an bile yalnız kalmayacaksın. Biliyorsun verdiğim sözleri her zaman tutarım."
Jungkook cevap olarak yine koca bir sessizliği kucakladığında gülümsedi ve arkasına yaslandı.
"Elimden kurtuluşun yok artık kim taehyung."
**
Yatağından çıkıp yalın ayak bastı zemine. Sessiz adımları mutfağa sürükledi yorgun bedenini. Dolaptan bir şişe aldı, salona yürüdü. Sokak lambasının ışığı yansıyordu pencereden, oturduğu yer aydınlıktı bu yüzden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our baby 👪 | Taekook
Fanfic"Jungkook bizimle gelmek ister misin ?" "Hayıy." "Neden ?" "Ben çok ağlayım başınız ağyıy." "Ağrı kesici içerim." "Ne diyorsun Namjoon ya ?" "Başımız diyorum seokjin, gerçekten de ağrıyacak." | Namjin | | Sope | #1 sope 191121 #1 namjin 131221