randevu

4.5K 461 250
                                    

"Ne yapıyorsun ?"

Dakikalardır eğik biçimde telefona baktığını ancak fark edebildi jungkook. Neden sonra başını kaldırıp hyunguna baktı.

"Taehyung'la ilk randevumuza çıkacağız, bunun hakkında birkaç öneri okuyordum."

Namjoon sahte bir öfkeyle oğlunun traşlanmış ensesine geçirdi bir tane.

"Ben varken onlara mı basvuruyorsun cidden ? İnanamıyorum tanrım ağlamak üzereyim şuan."

Boş boş baktığını gördüğünde elinin tersiyle alnını tutup alttan bakışlar attı oğluna.

"Bayılacağım üzüntümden."

"Fazla Türk dizisi izliyorsun diye yorumladım."

"Aptal çocuk, kapat o telefonu da sana sevdiceğimle ilk buluşmamızi anlatayım."

"Karşısında ilk geğirdiğin anı bile anlattın ama bunu hiç anlatmamıştın."

Gülümsedi.

"Her şeyin bir zamanı vardır."

"Pekala dinliyorum."

Jungkook küçüklükten beri fazla meraklı biri olmuştu ve şuan hyungunun anlatacağı şeyleri duymak için sabırsızlanıyordu.

"Buluşmayı teklif eden bendim ve aslına bakarsan reddedecek diye çok korkuyordum. Neyse ki bu olmadı çünkü seokjin eşsiz gülümsemesi ile onayladı beni ve dedi ki 'Yarın saat onda great hotelin önünde.' otel deyince korktum tabii önce ırzıma geçecek sandım."

Jungkook gür bir kahkaha attı.

"Saat tam onda oradaydım, hava öyle sıcaktı ki üzerime giydiğim tişörtün beyaz olduğuna şükrettim çünkü koyu renk giyip ter iziyle görünmek istemezdim."

"İğrenç olurdu."

"Sensin iğrenç, her neyse. Ne yapacağımı bilmiyordum aslında. İlk kez randevuya çıkıyor değildim fakat söz konusu seokjin'di yani. Ya beğenmezse, soğursa ve bu ilişki başlamadan biterse diye düşündüm durdum. Yürüyüş eşliğinde sohbet etsek yalın mı olur, sinemaya gitsek basit mi kaçar ya da hazır otele gelmişken sevişsek mi-"

"Senin değil Jin hyungumun namusu tehlikedeymiş asıl, azgın adam."

"Ne yapayım çabuk yükselen bir libidom varsa ? Hem olmasaymıs Seokjin de bu kadar güzel ? Benim suçum ne !"

"Tamam sensin Feriha."

Namjoon gülüp devam etti ve sanki dün yaşamış gibi bir heyecan vardı içinde.

"Neyse ki seokjin geldi, ev sahibi paraya sıkışınca evi satmış. Seokjin de apar topar evden çıkmak zorunda kalmış ve bu yüzden de idareten otele yerleşmiş."

"Seni ayağına çağırmış yani ?"dedi tek kaşını kaldırarak.

"Bu bir sorun mu ?"dedi Namjoon.
"O isterse dünyanın öteki ucuna giderim ben."

"Tamam en aşık sensin."

Gülerek sarf ettiği bu cümle doğruydu aslında.

Gerçekten de jungkook'un aşka inanma sebebi hyunglarıydı.

Bir insan başka bir insana ne kadar güzel bakabilirse o kadar güzel bakıyordu Namjoon seokjin'e.

Ya da insan birinin yokluğunda ne kadar üşürse o kadar üşüyordu seokjin eşinin olmadığı gecelerde.

"Seokjin durumu anlatınca üzüldüm ve ona bu işi halledebileceğimi söyledim."

"Nasıl ? Basalım nikahı ve gel benimle mi yaşa dedin ?"

Our baby 👪 | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin