kırıklar

5.6K 529 385
                                    

"Yeter artık içme şunu."

"Bırak jimin, arkadaşımla arama girme."

Kahkahalarla gülmeye başladı sonra. Bu hali sarı saçlıyı korkutuyordu fakat pek de umurundaymış gibi görünmüyordu taehyung için.

"Arkadaş.. arkadaş dedim az önce sende duydun mu ?"

Şişeyi ağzına götürdü fakat gülmekten içmeyi beceremedi. Dudak kenarlarından çenesine doğru sızan damlalar lacivert gömleğine düşüp siyaha boyadı.

"Ne oldu ? Sen kolay kolay sarhoş olmazsın."

"Sarhoş değilim ki."dedi kendinden emin bir tavırla.

"Jungkook'la mı tartışınız ?"

"Olmadı bir şey diyorum neden anlamıyorsun ? Niye kimse beni anlamıyor !?"

"İyi değilsin."

"Evet, dört sene kadar oldu."dedi gülerek.

"Onu anlamaya çalış taehyung, kolay şeyler değildi yaşadıkları."

"Hepiniz onu düşünüyorsunuz, peki ben ?"

Göğsüne bastırdığı elini tezgaha yasladı zira düşüyordu az daha.

"Beni anlamanızı istiyorum sadece, çok mu zor ?"

"Ben seni anlıyorum."

Kahkahaları yeniden doluştu evin her bir köşesine. Jimin kolundan tutup sarstı karşısındaki bedeni.

"Sessiz ol ! Uyuyorlar taehyung, ne yapıyorsun ?"

"Sen neden uyumadın ?"

"Bilmem, uyku tutmadı."

"Ben de sandım ki.."

Kaçırdı gözlerini. Kaçırdı çünkü yapmasaydı ağlardı.

Herkes sanıyordu ki jungkook hiç bilmediği yerde bilmediği insanlar arasında senelerce yalnızlık çekti. Fakat kimse bilmiyordu, taehyung sevdikleriyle birlikteyken yalnız kalmıştı.

Babası kendisinden utandığını söyleyip sırt çevirmişti mesela. Jimin, yanındaydı hep ama jungkook'un öcünü almak için vardı sanki. Gerek bir lafı gerekse bir bakışı ile vicdanına oynuyordu hep. Seokjin selam veriyor gülümsüyordu bazen. Taehyung da gülüşüne karşılık vermek istiyordu ama Namjoon'un öfkeli bakışları engel oluyordu her seferinde.

Pişmanlığını yaşa demişti jimin, yaşamıştı da taehyung. Her gün kendini suçlamıştı ki bunu yapan sadece kendisi de değildi. Babasının her bakışı altında eziliyordu ve bunu dile getirmekten korkmuştu esmer oğlan. Çünkü hepten kaybedeceğini sandı. Bir kez daha baba yokluğu ile sınanmak istemedi işte.

Biliyordu, duyuyordu aslında. Jungkook iyiydi. Her gün biraz daha güçleniyor ve hocalarının ondan övgü ile bahsetmesini sağlıyordu. Sağlığı iyiydi, güzel bir arkadaş ortamı vardı ve okulunda birinciydi. Jimin yanıbaşında O'nunla telefonda bunları konuşurken yoongi mutfaktan çıkıp yılın öğrencisi olarak jungkook'u haber yapıp televizyona çıkartacağını söylüyordu.

Ve tüm bunlar olurken taehyung, jungkook'un kahkahalarını dinliyordu.

"Hadi yatalım artık, gel."

"İstemiyorum."

"Taehyung uğraştırma beni gece gece."dedi bıkkınca.

"Uğraşma o zaman."

"Taehyung sinirleniyorum."

"Sinirlen !"elindeki şişeyi duvara fırlatırken söyledi bunu.

"Hep siz sinirlenin, hep siz küsün, hep sizin kalbiniz kırılsın !"

Our baby 👪 | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin