"Size İnanamıyorum!"derken elinin altında acıyla inleyen adamı görmezden geldi Jungkook.
"Acıdı.."
"Acısın ! Günlerdir size ulaşmak için çabalarken benimde acımıştı."
Sesi öyle kırgın çıkmıştı ki Jungkookun, Seokjin pişmanlıkla kıpırdandı yerinde.
"Oğlum bak-"
"Deme oğlum falan yasak sana !"
"Ama-"
"Ne sandınız?"derken seokjine çevirdi gözlerini, ardından yaptığı pansumana kaldığı yerden devam etti pembe saçlı.
"Lafa gelince en önemli varlığınız ben oluyorum ama en ufak problemde saf dışı bırakılanda yine benim. Ne sandınız hyung ? Siz ayrılınca ben hayatınızdan çıktım mi ?"
"Ne alakası var oğlum?"
"Neredeydin o zaman günlerdir? Namu evden gittiğinde bir açıklama yapman için gözlerinin içine baktım senin, o zaman niye açılmadı ağzın, niye dönmedi dilin ?"
"Bir cevabım yoktu çünkü."
"O zaman niye ayrıldınız?"
"İyi değildim tamam mı !"
Gözlerini kapatıp sakinleşmeyi denedi birkaç saniye nitekim başarılı da olmuştu.
"Bir buhran dönemindeydim. Seni tatmin edecek bir cevabım yok çünkü ben bile nasıl o hale geldim bilmiyorum. Tek bildiğim yok olmak istediğim kadar yaşama tutunma arzumdu."
"Seokjin.."
"Bana kırgın baktığın anlarda yok olmak isterken, kahkahaların duyduğum zaman yaşamak istiyordum joon."
Ardından oğluna çevirdi kahvelerini. Jungkook dolu gözleriyle bakıyordu hyunguna.
"Sen varken yine eskisi gibiydik. Yemekler, limonlu kek hatta doğruluk cesaretlik oyunu bile fakat mental açıdan hiçte eskisi gibi hissetmiyordum. Bunun için kendimi suçladım ve bunu yaptıkça daha da battım."
"Neden bize söylemedin?"
"Ne söyleyebilirdim ki oğlum? Ben artık eskisi gibi mutlu değilim mi ?"
Başını her iki yana salladı ağır ağır.
"Hayır hayır, bunu yapsaydım eğer bu seferde siz kendinizi suçlu hissedecektiniz."
"Namu yine kendini suçladı hyung, çok da bir şey fark etmedi esasında."
"Özür dilerim."
Jungkook karşısında ağzı yüzü dağılmış vaziyette oturan adamlara baktı uzun uzun.
"Birde dayak yemişsiniz hale bak !"
"Sen bir de karşı tarafı gör."dedi Namu.
"Bi vurdum herife, havada ters takla attı yeminle.""Tanrı aşkına, dikkat dağıtmaktan başka hiçbir şey yapmadın ki ! Hepsini yine ben dövdüm."
"Yalan atma !"
Seokjin alayla güldü kocasına.
"Bir de ne demiştin sahi ? Siz kimin kocasını dövüyorsunuz muydu neydi, ulan adamlar gözünün içine baka baka senin kocani diyip vurdu be !"
Jungkook dayanamayıp kahkahalarla gülerken Namjoon somurttu ve acıyan karnına aldırmadan kucağında ki yastığı fırlattı Seokjine.
"Affetmeyeceğim seni."
"Bunu demek için geç kaldın hyung."diyerek orada olduğundan beri ilk kez konuştu Taehyung.
"Kusura bakma ama bu saatten sonra sana ben bile inanmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our baby 👪 | Taekook
Fiksi Penggemar"Jungkook bizimle gelmek ister misin ?" "Hayıy." "Neden ?" "Ben çok ağlayım başınız ağyıy." "Ağrı kesici içerim." "Ne diyorsun Namjoon ya ?" "Başımız diyorum seokjin, gerçekten de ağrıyacak." | Namjin | | Sope | #1 sope 191121 #1 namjin 131221