"Hastanın sağlığı için on dakikadan uzun sürmesin lütfen."
"Tabii."
Babasının sesini ayırt ettiği an yüreğine çöreklenen acıyla baş etmesi çok zordu taehyung için. Bir damla göz yaşı şakağından süzülürken, soğuk odanın getirisi buz kesen parmaklarıyla sildi tuzlu sıvının çizdiği yolu ve kapattı gözlerini.
Hoseok hemşirenin açtığı kapıdan içeri girdi ve bir teşekkür geveledi ağzında. Fakat tüm bu sakinliği oğlunu hasta yatağında hasta kıyafetleri içerisinde görünceye dek sürdü.
"Taehyung !"
Olduğu yere çökerken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında daha fazla suçluluk hissiyle doldu hoseok.
Küçükken taehyung uyumakta zorlanırdı, böyle zamanlarda hoseok onu dizine yatırır saçlarını okşar ve bir şarkı mırıldanırdı hep. Çok sürmez, yalnızca birkaç dakika sonra taehyung uykuya dalardı. Oysa şimdi taehyung'un saçları bandajdan görünmüyor ve yer yer kanıyordu. Bu görüntü mahvetti hoseok'u.
"Taehyung, ben geldim oğlum."
Tüm vücudunu kontrol etti, tüm yaralarından birer birer öptü.
"Taehyung, bana hayatımdaki en doğru karar neydi diye sorduklarında hep seni söyledim. Sen o küçücük kalbinle benim çaresizliğimi hissedip yardımcı olmak istemiştin daha o gün. Hatırlıyorsun değil mi ?"
Hatırlıyorum demek istedi ama demedi. Çünkü zamanında fazlaca konuşmasına rağmen kimse dinlememişti onu.
"Ve şimdi bana hayatımdaki en yanlış karar neydi diye sorsalar yine seni söylerim, neden biliyor musun ? Çünkü ben sana hiç iyi bir baba olamadım oğlum."
Devam edemedi, zira büyük bir hıçkırık koptu boğazından. Aynı anda usulca aktı göz yaşları taehyung'un.
"Sen on sekizindeydin, birgün eve geç geldin. Aradım açmadın telefonunu ve ben çok korktum sana bir şey oldu diye. Sonra sen hiçbir şey olmamış gibi eve geldin. Alkollü değildin, kendindeydin. Sana nerede olduğunu sorduğumda ilk kez bağırdın bana. Seni rahat bırakmamı söyledin. O gün benim sana karşı ilk kırgınlığıma kaynaklık etti oğlum. Sırf o geceyi bir daha yaşamamak için hiç soru sormadım sana. Nerede kaldın, kimleydin delice merak ettim ama sormadım. Taehyung isterse kendisi anlatır dedim ama bu hiç olmadı."
Yaşlı gözlerle gülümsedi oğluna, okşadı solgun yanaklarını.
"Ben seni rahat bıraktığımı zannediyordum fakat şimdi görüyorum ki tamamen bırakmışım oğlum. Özür dilerim bunun için. Dedim ya ben baba olduğumu düşünürken hiç olamamışım aslında."
"Süre doldu efendim."
"Ah şey tabii."
Uzun parmakları aldı avucunun içine. Ve herbirini okşadı usul usul.
"Benimle konuşma, bana gülme ama yeter ki iyi ol oğlum. Sen benim her şeyimsin bunu sakın unutma."
Sıcak dudakları hissetti avucunun içinde. Ve sonra yeniden döndü alıştığı soğukluğa.
Açtığı gözleriyle babasının gidişini izledi öylece. Yanıyordu ciğeri ama taehyung acılarına tek başına göğüs germeyi çok önceden öğrenmişti.
"İyi misin taehyung ?"
Hemşiresi chaeyoung gülümseyerek bakıyordu kendisine. Başını evet anlamında salladı.
"Güzel, şimdi de kardeşin gelmek istiyor gelmesini ister misin ?"
Jimin.
Taehyung'un diğer yarısı, kardeşi jimin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our baby 👪 | Taekook
Fanfic"Jungkook bizimle gelmek ister misin ?" "Hayıy." "Neden ?" "Ben çok ağlayım başınız ağyıy." "Ağrı kesici içerim." "Ne diyorsun Namjoon ya ?" "Başımız diyorum seokjin, gerçekten de ağrıyacak." | Namjin | | Sope | #1 sope 191121 #1 namjin 131221