5 YIL SONRA
"Hayatım abartiyorsun."
"Ben mi abartiyorum ! Cidden mi !"
"Sessiz ol lütfen jungkook uyanacak."
"Sana inanamıyorum Seokjin, sana gerçekten inanamıyorum ! Tek derdin jungkook'un uyanması mı ? Uyansın o halde ! Gelsin ve görsün seokjin babası onu ne kadar çok seviyor !"
"Joon saçmalamayı kes !"
"Hyung gecenin üçünde neden tartışıyorsunuz ?"
Uykulu gözlerini ovalayarak kendisine doğru yaklaşan küçüğünü görünce uzanıp sarıldı Namjoon ve saçlarını tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.
"Yok bir şey git uyu hadi."
"Sen neden titriyorsun ?"
"Yok bir şey dedim ya odana git hadi, kulaklığını takıp öyle uyu."
"Söz ver yarın her şeyi anlatacaksınız."
"Jungkook ?"
"İyi be tamam."
Siyah saçlı çocuğun karanlıkta kaybolmasını izlediler bir süre. Sonrasında Namjoon hiç olmadığı kadar kırgın baktı sevgilisine.
"Evleneli 13, jungkook'un hayatımıza gireli 10 sene oldu. Hep iştesin, mesaidesin aileni ihmal ettiğinin farkında değil misin ? Biz ailecek hiç tatile gidemedik, tatili geç en basitinden sen jungkook'la hiç sinemaya bile gitmedin.
"Bana babalığı sen mi öğretiyorsun ?"
"Ne ?"
"Sen onu istemedin bile, şimdi gelmiş bana babalık taslayacaksın ve ben buna izin vereceğim öyle mi ? Hah, saçmalık bu !"
"Onu istemedim doğru, çünkü korkuyordum ve bunu en iyi sen biliyordun. Toplum baskısı, anne eksikliği, ya en basitinden kaç gece yalnız kaldi o çocuk bunlar yabana atılacak şeyler mi ?"
"Ama şimdi 13 yaşında değil mi ? Gayette sağlıklı."
"Sana inanamıyorum."dedi hayretle.
"Saçma sapan bir sebepten tartışma çıkaran sensin joon. Yarın mesaim var ve ben uyumak yerine senin gereksiz triplerini çekiyorum."
"Üzgünüm."dedi titreyen sesiyle.
"Üzgünüm uyumana engel olduğum için."Omuzlarına binen ağırlık ile terk etti odayı. Salonun ışıklarını açma gereksinimi bile duymadı. Arabanın anahtarını aldığı gibi dışarı attı kendini.
Farkında olmadan tuttuğu nefesini serbest bıraktığında eş zamanlı yaşlar süzüldü gözlerinden. Arabayı çalıştırıp gaza basarken mırıldandı inceden.
"Uykuyu bile benden daha çok seviyor artık."
***
Jungkook sabah uyandığında evde yalnızdı. Buzdolabının üzerinde herhangi bir not aradı ama bulamadı. Oysa daha dün akşam Namu birlikte sahile gidip dondurma yiyeceklerinin sözünü vermişti.
Oflayarak sadece acil durumlar için kullandığı telefonu aldı eline. Namjoon'un numarasını tuşladı ve dolaptan aldığı sütü içmeye başladı ardı sıra.
"Efendim ?"
"Hyung neredesin ? Hani bugün çalışmıyordun ? Hani birlikte sahile gidecektik ? Hani bisiklet yarışı yapacaktık ? Hani boks maçına biletin vardı ?"
"Hepsini yapacağız ama bugün değil."
"Ne, neden ?"
"Pek iyi durumda değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our baby 👪 | Taekook
Fanfic"Jungkook bizimle gelmek ister misin ?" "Hayıy." "Neden ?" "Ben çok ağlayım başınız ağyıy." "Ağrı kesici içerim." "Ne diyorsun Namjoon ya ?" "Başımız diyorum seokjin, gerçekten de ağrıyacak." | Namjin | | Sope | #1 sope 191121 #1 namjin 131221