♠️12♣️♀️🔞♂️

58.2K 800 379
                                    

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...

Bölümün hepsi fan fin fon değil. Belli bir kısmından itibaren öyle.

"Uşağım ye da. " Temel imam Ali'ye zorla tatlısından yedirirken gülmeden edemedim. Cihangir komutanla en son yaptığım konuşmadan sonra Halit tek kelime sormadan beni buraya getirmişti. Küçük ancak tatlı kafede kuzineli soba yanarken sıcacık bir ortam yaratmıştı.

Arada sobanın içindeki odunların çatlama sesleri gülmelerimize eşlik ediyordu. Tabi birde etrafa yaydığı yoğun sıcaklık var.

"Ver ver. " imam Ali dayanamayıp uzattığı tatlıyı yedi. Temel'se istediğini yaptırdığı için oldukça rahat bir şekilde geriye yaslandı. Gözlerim küçük topluluğumuzda dolanırken sessiz alemci Ali'yi fark ettim. En neşelimiz sessizce parmaklarıyla oynuyordu.

"Sana ne oldu gardaş. " Halit'te fark etmiş ve iri elini Ali'nin omzuna atıp hafifçe sıkmıştı. İrkilen çocuk kafasını kaldırıp masadakilerde göz gezdirdi. Bir tek imam Ali'ye dönüp bakmamıştı.

"Kusura bakmayın. Bugün pek eğlence havamda değilim. " Ömer bana kaş göz yaparak imam Ali'yi işaret etti. Belli ki biz yokken ikisi arasında bilmediğimiz bir şey olmuştu. "Neyse ben gidip kestane alayım. Sobada yapıp yeriz. " sanki sorugulayacağımızı anlamış gibi hemen ayaklandı. Habire gözlerini kaçırması ve acelece gitmesi hepimizin dikkatini çekmişti.

"Ben gidip baham hele." Ayaklanan Halit'i imam Ali durdurmuştu. Sanki arkadaşını üzgün görmek onunda modunu düşürmüş gibi duruyordu.

"Sen otur ben bakarım. " oda tıpkı adaşı  Ali gibi koşar adım çıkmıştı mekandan. Onların bu hali yüzünden derin bir sessizlik oluştu. Sanki ne konuşacağımızı bilmiyormuş gibiydik.

"Siz yokken kavga ettiler. " Ömer'in çekingen sesiyle gözlerim hızla onu buldu. Gergin ortamda konuşmak zor geliyor gibi gözlerini hızla üçümüzde gezdirdi. "Temel'de şahit oldu hatta. Ancak ikimizde niye kavga ettiklerini bilmiyoruz. " omuz silkip kendisine sert bakışlar atan Halit'ten gözlerini kaçırdı. 

"Barışmaları uzun sürmez. " bu yorum benden gelmişti. Gördüğüm kadarıyla ikiside can ciğer kuzu sarması. Yani öyle ufak bir kavgayla birbirlerine sırt çevirecek ikili değiller.

"Sanki havalar eyice soğudu. Del mi Temel?" Halit'in konuyu değiştirmesi ile üçümüzde bocaladık. Öyle ki Temel ağzına götürdüğü çatalla kala kalmıştı.

"Evet soğudu. Geçen hafta çarşıya çıktığımda bu kadar soğuk değildi. " Ömer konuşmayan Temel'in aksine heyecanla atıldı. Aynı zamanda sanki hala elleri soğuktaymış gibi ellerini işaret ediyordu. Halit'se sanki bunu bekliyormuş gibi ağır abi halinden ödün vermeden poşetinden bana verdiği eldivenin koyu mavisini çıkarıp masada Ömer'e doğru uzattı.

"Yav ben bunu kendime almıştım ama al sen tah. " kaba tabiri ve umursamaz hali kırıcı olsada Ömer onun bu haline alışmış ve hiç itiraz etmeden eldivenleri avucunun içine almıştı.

"Teşekkür ederim. Rengide tam gözlerime uydu. " mavi gözlerini iri iri açıp bize göstermeye çalıştı. Halit'se teşekkür etmesinden rahatsız olmuş ve kabaca boğazını temizlemişti.

"Teşekkura gereh yoh dediğim gibi kendima aldım. "

............

"Koğuş kalk. " uzaklardan gelen sesle gözlerimi açmaya çalıştım ancak yorgunluktan uyanamıyordum. Hem daha gün aymadan niye kaldırılıyorduk ki? Yatak demirlerine vurulan eller ile mecbur gözlerimi araladım. Aynı zamanda yatakhanenin lambaları açılmıştı.

ZEVAHİR +18 (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin