Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...
Kalbim korkuyla sıkışırken sanki kapıyı açacaklarmış gibi doğrulmaya çalıştım. Omzuma konulan el beni yeniden uzandırdı. Kendisi bacaklarımın arasında dizlerinin üstünde doğruldu ve yeniden kapıya baktı.
"Söyle asker. " gür sesi odada yankılanırken eminim kapı önündeki her kimse oda duymuştur. Gözlerim karşımdaki adamı bulurken sertçe yutkundum. Yine komutan kimliğine bürünmüş bedeni heybetle kasılmıştı. Uyarılmış halde olan bedenim istekle gerildi. Şuan çekip öpesim gelmişti.
"Komutanım ailelerle buluşmayacak askerlere mıntıka temizliği yaptıralım mı?" Oda kapının önünde bağırıyordu. Komutanın kaçamak bakışları beni bulmuş ve girişimdeki aletinin hareket ettirmişti. Ani gelen baskıyla hızla elimi dudaklarımın üstüne örttüm. Olası bir inlemede duyulsun istemiyordum.
"Git birazdan gelip emri veririm. " nefeslenen adam zorla konuşmuştu. Kapı önündeki kişinin adım sesleri uzaklaşırken komutan sonunda bana döndü. Yüzü istekle kasılmış ve kızarmıştı.
"Gitmelisin. " kısık çıkan sesimi ben bile zor bela duymuştum. Komutanın dudaklarında kalbimi hızlandıran bir gülüş peydah olurken eğilip üniformadan açıkta kalan boynuma öpücük kondurdu. Karıncalan yere elimi atmamak için kendimi kasıp ona bakmaya devam ettim.
"Gitmeliyim. " bir yandan da başıyla beni onaylıyordu. Kalçasını hafif geri çekip kadınlığımdaki baskıyı yok etti. Tamamen bitti sanıp derin nefesler alırken beklenmedik bir anda kendini bana doğru itip aletini kalçalarımın arasına soktu. Aynı zamanda iki bacağımı elleriyle tutup omuzlarına yerleştirmişti. "Ama gitmek istemiyorum. En azından ikimizde bu haldeyken. " aletini oradan çıkarıp bu defa girişime kendini sürtmeye başladı. Zaten ıslanan yere kendini sürtünce aletide ıslanmış ve kaygan yerde kendini sürtmesi daha rahat olmuştu.
Çıkan tuhaf ses dört duvar arasında dönüp dudurken ben artık inlemelerimi serbest bırakmıştım. Öyle ki çoktan kendimden geçmiş haldeydim.
"Ahh. Komutanım. Boşaltın beni. " diye inlememle karşımdaki adam donup kalmıştı. Nedeni ise bunu inlerken söylemem. Ona muhtaçmış gibi yalvarmıştım.
"Boşaltacağım yavru ceylanım. " bunu kendine görev edinen adam hırsla daha hızlı sürtünmeye başladı. Sona doğru yaklaştıkça kadınlığımda ağrılar başlarken kalçamı ondan kaçırmaya çalışıyordum. Her sürtündüğünde canım daha çok yanıyordu. Olmayan tırnaklarımı kumaşın üstünden koluna bastırdım. Canım yanıyordu.
"Cihangir azıcık geri çekil. " acıdan kısılan sesime karşılık hafif geri çekilip kafasını eğip ikimizin birleştiği yere baktı. Eliyle aletini kavrayıp ucunu girişime sürtüp o tuhaf sesin çıkmasına sebep oldu. Belim istekle kasılıp havalanırken kalçamı deri koltuğa bastırdım. "Ahh. " komutanın nefesleri hırıltılı hale dönüşmüş anlında terler birikmişti.
Bütük bir sancı ve zevk dalgası yayılırken aynı zamanda girişime baskı uygulayan başka bir sıvıyı hissettim. Kadınlığımdan kalçama doğru süzülen sıvılarımızla gözlerimi sıkıca yumdum. Hamile biri olarak sevişmeden bu kadar zevk aldığımı hiç hatırlamıyorum.
Ben hala nefeslenirken komutan pantolonunu düzeltip kalktı ve masanın üstündeki ıslak mendili alıp yeniden yanıma geldi. Bebekler altına yaptığında nasıl malum bölgelerini temizlersek komutanda aynen öyle yapmıştı. İri parmaklarına koyduğu ıslak mendili kandınlığımda ve kalçamda gezdirerek sıvıları sildi. Ancak soğuk mendil yüzünden irkilmiştim. İşi biten adan koltuğuda temizleyip pantolonumu yeniden giydirdi. Tıpkı çocukmuşum gibi benimle ilgilenmesi hoşuma gitmişti. Hatta yanaklarını sıkasım gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR +18 (Ara Verildi)
Teen FictionErkek bedenine saklanmaya çalışan bir kadının hikayesi... ☆☆☆ Selin, içinde filizlenen canı öğrendiğinde yürüdüğü yolun dikenleri artmıştır. Öğrendikleri karşısında, arkasına bile bakmadan kaçan dolandırıcı bir satıcının...