♠️23♣️

11.7K 550 222
                                    

Beğenmeyi  ve bol bol yorum yapmayı unutmayın...

Gençler ben yorumları okumayı arada cevaplamayı seviyorum. Ayrıca atılan beğenilerdense yapılan yorumlar daha çok yazma isteğimi arttırıyor. O yüzden satır aralarına tepkilerinizi veya düşüncelerinizi yazın.

"Selim. Selim kardeşim uyan. Uyumuşsun. " omzumu delen parmağa dayanamayıp gözlerimi araladım. En son patatesleri soyduğumu hatırlıyorum. Bu hamilelik her geçen gün daha kötü bir hal alıyordu. Kafam yer görünce uykuya kalıyorum resmen.
Sesli bir şekilde esnerken gözlerim yemekhanede dolandı. Çoktan askerler gelip yerlerine oturmuştu bile.

Aklıma gördüğüm rüya gelince istemsiz titredim. O kadar gerçekçi bir rüyaydı ki düşününce bile kadınlığımda sızı oluşmuştu.

"Ben bizimkilerin yanına geçeyim. " Akif beni başıyla onaylarken tutulan vücudumu göz ardı ederek masada oturan ekibin yanına attım kendimi. Onlardan çok yorulmuş olabilirim.

"Yav ben size diyim işte. Kubilay gomutan baan gafayı dahmış. " Halit sinirle söylenirken gözleri beni bulmuştu. Olayı anlamadığım için sessiz kalıp Ömer'in yanına oturdum.

"Ula uşağum adama çelme taktun da. " havalanan kaşlarıma mani olamadım. Bizimkileri iki dakika yalnız bırakmıştım neler yapmışlar böyle.
Halit sinirli bir nefes alıp susmayı tercih etti.

"Abicim hepimiz gördük. Halil bilerek yapmadı. Ya adamın arkası dönüktü komutanı görmedi bile. " Alemci Ali'nin Halit'i savunması ile bizim ki dahada celallenip kafasını hızla olumlu anlamda salladı.

"Bencede Halit haklı. Komutan resmen çocuk azarlar gibi azarladı. " Ömer'de Halit'e destek vermişti. Grupta bir ben birde İmam Ali konuşmamıştı.
Halit'in gözleri yemekhane girişine kayarken elindeki çatalı sıktı. Aynı zamanda kırmızı görmüş boğa gibi burun delikleri büyümüş hızlı nefesler alıp vermeye başlamıştı.

"Ecdadını sikerdim de dua etsin...." gözleri benimle kesişen adam küfürüne hızla son verdi. Bense kaşlarım havada onu izliyordum. Mahçup bir bakışlar bana baktı.

"Devamını getir asker lafının. " hemen arkamdan gelen sesle donup kaldım. Kubilay komutan Halit'in dediğini duymuş olamaz. Yani Halit askerliğinin yanacağını bile bile bunu yapmaz. Kaşlarımı havaya kaldırarak sakin olmasını söylemeye çalıştım. Halitse sinirden kızarmış durumdaydı. "Karşıma geç asker. " Komutan'ın sesi yemekhanede yankılanırken Halit sinirle elindeki çatalı masaya bırakıp hışımla ayaklandı. Onda ki bu sinirle kesin kavga ederler.

Halit, Komutan'ın karşısına dikilince merak edip arkamı döndüm ve hemen hemen aynı boyda olan iki adama baktım. İkiside fazla öfkeli duruyordu.

"Kesin askerliği yanacak. " Ömer'in ağlamaklı sesini şuanlık göz ardı edip yemekhanedeki herkes gibi bende onları izledim.

"Bir şey demedih gomutanım. " Kubilay komutan sinirle daha da kabardı. Halit'se sözlerinin aksine ters cevap vermişti.

"Deli kendini yakacak. " İmam Ali sakin bir dille durumu özetlemişti resmen.

"Bana bak asker. Senin gibiler çok geçti elimden. Kendine gel. " Komutan elinin tersini Halit'in göğsüne koyup geri itti ve birkaç adım geri gitmesine sebep oldu. Halit'se titreyen ellerini yumruk yaptı. Öyle ki çenesi bile sinirden titriyordu.

"Eminim benim gibisi yohtur gomutan. " Halit bunları yemekhanedeki diğer askerler duymasın diye resmen adamın dibine girip söylemişti. "Bir daha da baan dohunmayasın. Askerlih umruma gelmez bilesin ha. " Komutan tek kelime etmezken Halit yemekhaneden çıktı. Bense hala dudaklarım aralık öylece şaşkınca izliyordu. Halit daha demin kendini yakmıştı resmen. Kubilay komutan hala dümdüz karşı duvara bakarken yemekhane fazla sessiz olmuştu. Herkeste tuhaf bir korku meydana gelmişti.

ZEVAHİR +18 (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin