ZEVAHİR +18 (Ara Verildi)

♠️20♣️

Alemci Ali sinirle turlamaya başlamış ve bizleri hiç umursamamıştı. Sanki ondan bir açıklama beklemiyormuşuz gibi. İmam Ali'yse oldukça sakin bir şekilde nefes aldı ve bütün merakımızı gidermek amacına konuştu.

"Bizim olay çok büyük değil. Daha doğrusu alıştım artık Ali'nin bu hallerine. Biriyle ondan daha iyi anlaşırsam huzursuzluk çıkarıyor. Bugün bir tık fazlasını yaptı. İşi şiddete kadar ilerletti. " hala sakin olan adamın aksine ben kaşlarımı havalandırdım. Şiddet olmamış belli ki. Yoksa alemci Ali yanımızda olmak yerine şuan da bir ceza almış olurdu. Belkide askerliği yanardı.

"Ula ha bu konida uşak hakludur. " Temel alemci Ali'yi savununca dahada şaşırdım. Normalde ikisi tuhaf bir şekilde anlaşamıyorlar. Ali turlamayı kesip hızla Temel'e döndü.

"Hay ağzını öpeyim. " bilinçsiz kurduğu cümleyle Ömer gülmüş, Temel'se yüzünü buruşturmuştu.

"Höst. " imam Ali'nin ters çıkması ile bakışlarım ona kaydı. Her daim sakin olan adamın kaşlarını çatmış halini görünce yadırgadım. Belli ki bu tarz konuşmalar onu fazlasıyla rahatsız ediyor.

"Ne höstü oğlum. Sonunda biri bana hak verdi lan. Senin kuzen gelip bana küfür etti. Sende tek kelime etmedin. " öyle bir hali vardı ki. Sanki küfür yediği için değilde Ali onu savunmadığı için kırgın gibiydi.

"Neyse kardeşim. Yaşanan olay yüzünden birbirimizi kırmaya gerek yok. Ben gidip yatsıyı kılayım. " sanki onunla ilgili konuşmuyormuşuz gibi bizleri arkasında bırakıp gitti. Alemci Ali'de sinirle onun tersi yönde bizi bırakıp gitti. Geriye sadece dört kişi kalmıştık ve bunlardan ikisi küstü.

Temel kafasıyla bizden az uzakta olan adamı işaret etti. Sanki oda benim gibi huzursuz ortamdan rahatsız olmuş gibiydi.

Ömer'in Halit'e attığı kaçamak bakışlardan barışmak istediği fazlaca belliydi. Sanki hatası olduğunun bilincinde ancak gidecek cesareti yokmuş gibiydi.

"Halit. " sonunda kafasını çevirip bakmıştı. "Biz gidelim. Sende Ömer'le kırmadan konuş ve aranızı düzeltin. " Ömer yanımda kafasını hızla iki yana sallarken Halit ona kısa bir bakış atıp gözlerini devirdi.

"Yoh. Bahsana beni insan yerine goymi bile. " Ömer yanlış anlaşılma korkusuyla Halit'e dönmüştü ancak tek kelime edemedi.

"Unutma kırmadan konuşun. " bu uyarım özellikle Halit'eydi. Israrla gözlerine bakınca sadece başıyla onay vermişti. Bu arada gergince bir dal daha çıkarıp dudaklarının arasında hizaladı.

Ben içeriye doğru koştururken Temel'de onlardan uzağa gitti. Sigara içecekmiş. İçimden bir ses bizimkileri dinleyeceğini söylüyordu.

Binaya girmemle sıcak hava yüzüme vurmuş ve buz tutmuş bedenimin titremesine sebep olmuştu. Ellerimi birbirine sürterken üstümdeki monta biraz daha sarılıp yatakhaneye girdim. Gözlerim kalabalık erkek grubundan çekip esas kişiye döndüm.

Varlığımın farkında olmadan yatağında uzanmış gürültü yapan askerleri izliyordu. Açıkçası çıkan gürültüden bir haltlar döndüğü fazlaca belliydi. Onları umursamadan dolabıma gidip kapağını açtım. Göz ucuyla komutanın ayaklandığını görmüş ve kendi kendime sırıtmıştım.

"Banyoya mı?" Yanımda dikilen adam çıkardığım kıyafetlere bakarak demişti bunu. Başımla onaylarken yan dolabın kapağının açılma sesini duydum. Belli ki oda benimle birlikte gelecekti. Anlamsız bir heyecanla havlumuda alıp kapağı kapattım.

"Sizde mi banyoya?" Dönüp kıyafetlerini hızla çıkaran adama baktım. Dediğim şeyle sırıtan adam beni taklit edip başıyla onaylamıştı. Halbu ki kendisi demişti birlikte banyo yapalım diye.

Ağzımı açıp derince esneme sesi çıkarırken elimi ağzımın önüne örttüm. Komutanın bakışları anında bana dönmüştü.

"Benim çok uykum geldi. Banyodan vazgeçtim. " uykulu çıkardığım sesimle birlikte kaşlarını çatmıştı. Blöf yaptığımdan habersiz huzursuzlanan adam kafasını cevirip diğerlerine baktı. Bizden uzakta olduklarına emin olmuş ve yeniden bana dönmüştü.

"Pis pis yatamazsın. Hadi gel seni yıkayayım temizce uyu. " ikna etme çabasına dayanamayıp sırıttım.

Gençler bölüm çok kısa farkındayım ancak az da olsa paylaşayım dedim. 🤭🤭