ZEVAHİR +18 (Ara Verildi)

♣️6♠️

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...

"Hadi sene oğlum. Götümüz dondu çabuk anlat. " Halit'in kaçamak bakışları bana değerken ortamdan huzursuz olmuş gibi duruyordu. Öyle ki habire ayağını sallayıp duruyordu.

"İstersen kalkabiliriz. " eğer buradan kalkıp gidersem dikkatleri üstüme çekecektim ve en son istediğim şey bu. Başımı olumsuz anlamda sallayınca hala kararsız gözlerle bana bakmaya devam etti. Sonra ne olduysa bakışlarını çekip montunun cebinden sigarasını çıkardı ve dudaklarının arasına yerleştirdi.

"Şey yanında fazladan varsa banada verir misin?" Temel ortamda dönen muhabbeti ilgisizce dinlerken ben Ömer'e baktım. Daha demin ki kız muhabbeti yüzünden morali bozulmuştu. Halit onu hiç umursamadan çakmağı çıkarıp sigarasını ateşledi. Acaba çocuğun dediğini duymadı mı? "Sana diyorum. Varsa bir dalda bana ver. Çarşı izninde alıp sana geri veririm. " Ömer biraz daha sesini yükseltince bir kaç göz bizim tarafa kaymıştı. Onlara ters bakışlar atarken Halit'e baktım. Ömer'e attığı sert bakışlarla sarışın çocuğun karşısında küçüldüğünü gördüm.

"Niye çocuğa vermiyorsun?" Bu hali garibime girince istemsiz çıkıştım. Yoksa Halit'te diğer erkekler gibi Ömer'le dalga mı geçiyordu? Bu düşünce bile sinirlenmeme sebep olurken dişlerimi sıktım.

"Sigaram az var o yüzden. " omuz silkip bizi geçiştiren adama nedense inanmadım. Kalıplı bedenini rahat ettirmek için oturduğu yere biraz daha yayılırken Ömer'e döndüm. Dışlandığını hissettiği için gözleri dolmuştu yine.

"Temel sende sigara var mı?" Başıyla onaylarken cebinden paketi çıkardı ve bana doğru uzattı. Bir dal alıp uzattığı çakmağıda elime aldım. "Sagolasın. "

"Nie temek uşağım. " gülümseyen yüzümle gözleri dolu dolu olan sarışına döndüm. Karanlıkta bile beyaz teni gözler önündeydi. Elimdekileri ona doğru uzatınca gözleri irileşti. Dudakları usulca iki yana gerilirken bana minnetle gülümsedi. Ancak elimdekileri alamadan ikimizin elinin arasına daha iri bir el girdi ve elimdeki sigaranın kırılmasını umursamadan avucumun içinden aldı. Ömer'le birlikte Halit'e dönünce dudaklarının arasında ki sigara ve gözlerinde ki sinirle elindekine bakıyordu.

"Sigarayı niye kırıyorsun?" Şaşkınlıkla konuşmamla gözleri bana kayan iri adam omuz silkti. Ancak Ömer'e değen saniyelik gözlerini görmüştüm.

"Sigara yaramıyor ona. " kestirip attığı konuşma üzerine kimse tek kelime etmedi. Onun yerine rüyasını anlatan çocuğu dinlemek zorunda kaldım.

"Vurdum kırbacı. " anlatan adam yeniden azmış olmalı ki kendi kendine coşmuştu. Erkek topluluğu ise büyük bir ilgiyle onu dinliyordu. "Yapma aslanım diye inleyince kırbacı büyük kalçalarına indirdim. Onun acı dolu inlemeleri beni daha çok azdırırken sonunda dayanamayıp kadına sürtündüm. Dakikalarca içinde git gel yaparken kulaklarımı çarpışma sesleri dolduruyordu. " kendinden geçmek üzere olan erkeklere hayretle baktım. Kulaklarım duyduklarım yüzünden kanarken Temel'in anlatan adama küfür ettiğini duydum.

"Ha bu uşağın rüyasını diunlemek zorunda miyum? Temel kendi kendine söylenirken cebinden bir sigara daha çıkarıp yaktı. Onun bu haline gülümserken gözlerim konuşan zayıf adama kaydı.

"Lan bende böyle rüya görmek istiyorum. " kendinden geçmiş sesine onu duyan erkekler gülerken esas olayı anlatan adam denilenlerden haberiz devam etti.

"Ben kökledikçe adımı inledi. Komutanlar beni onun üstünden çekmeye çalışırken ben tavşan misali köklüyordum. En son onun içine boşaldım sanarken gerçekte de boşalmışım. " kendi rezilliğini anlatan adamla birlikte çoğu kahkahalarla gülerken bir kısmı çoktan uçmuş durumdaydı. Fazla oturmayıp kalkıp koşarak gidenler bile oldu.