ZEVAHİR +18 (Ara Verildi)

♠️24♣️

Beğenmeyi ve satır aralarına bol bol yorum yapmayı unutmayın...

"Ömer'imin yüzü niye asık?" Omuzlarını kaldıran arkadaşım küskün gözlerle Halit'e baktı. Bizimkiler en son kızlarla buluşmak için yanımızdan ayrılmıştı. Şimdiyse Ömer dokunsalar ağlayacak gibiydi.

"Ömer'e gelen kız Halit hanzosunu beğendi. Ondan bu tribi. " Alemci Ali dalga geçerken Ömer'in yüzü dahada asıldı. Halit'se bu durumdan hem rahatsız hemde eğleniyormuş gibi duruyordu.

"Resmen bana sen küçüksün etrafımda dolanma dedi. Sırf onun gibi değilim. Naif biriyim diye beni tersledi. " işaret parmağı ile Halit'i işaret ediyordu. Halit gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıp bana baktı. Bu masada bir kıza ilgi duymayacağını bilen sadece ikimiz vardık.

"Ayağa kalk asker. " yemekhanenin girişinden gelen sesle birlikte daha ne olduğunu anlamadan bizimkilere uyup bende ayaklandım. Bir kaç Komutan art arda yemekhaneye girmiş ve gözleri bizim üstümüzde dolaşmıştı. Belli ki bizim karargahtan değiller. Yoksa yüz aşinalığı olurdu. En sonda ise bizim iki kardeş girdi. Gergin olmalarından gelen kişilerin önemli olduğunu anlayıp dahada gerildim.

Kaçamak bakışlarım Halit'i buldum. Oda gözlerini kısmış benim gibi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Kim bunlar?" Dudaklarımı oynatarak sorduğum soruya karşılık iki omzunu bilmiyorum dermiş gibi kaldırdı.

"Evet gençler nasılsınız?" Gelen soruyla birlikte yemekhanede koro gibi aynı anda tek ses yükseldi. "Sağol." Bense ne yapacağımı bilmez halde şansa bugün yanımda oturan Halit'e doğru biraz daha kaydım.
"Kubilay komutanım, izin verirseniz askerlerimize bu haberi ben vermek isterim. " komutan başıyla onay verip gözleri bizim üstümüzde dolandı. En son Halit'e bakan adam ters bir bakış atıp konuşan Komutana döndü.

"Komutanlarımızla bir araya geldik ve sizleri bir tahkikata tabi tutmak istedik. " aralarında en yaşlı olan adam bizim komutanları ve yanındakileri işaret etti. İki karargahtan belirlediğimiz birer bölükle yarışma yapacağız. Tabi bu yarışma hem eğlenmek için hemde gerçekten hangi bölük daha iyi karar verebilmek için düzenlenecek. " gözlerim bana bakan Cihangir'e kaydı. Yüzündeki hoşnutsuz ifadeden bile benim gitmemi istemediği belliydi. Sonuçta hamile hamile bu soğukta nereye gidebilirim ki?

"Biz kendi bölüğümüze karar verdik. Sizde verirseniz iki güne yarışmaları başlatalım. " bu defa konuşan kişi daha gençti ve sorusu Kubilay komutanaydı.

"Aslında müsaadeniz olursa sizin bölüğü ben seçebilir miyim?" Orta yaşlı adam bunu Halit'e bakarak söylemişti. Kubilay komutan onayladığına dair kafasını sallarken komutan arkadaşlarından ayrılıp benle Halit'e doğru gelmeye başladı. "Memleketlim Halit'in bölüğü ile yarışmak isterim. " Halit'le komutan tokalaşırken şaşırmadan edemedim. İkisinin tanışıyor olmasını kesinlikle beklemiyordum.

"Aslında biz bölüğü belirlemiştik. " Cihangir öne atıldı. Benim yarışmaya katılmamı istemediği fazlaca belli oluyordu. Bizim yanımızdaki adam bozulurken Cihangir'e baktı.

"Beni kıracak mısın?" Ses tonundan bile itiraz istemediği belli oluyordu. Cihangir son kez bana bakıp başıyla onayladı. "Yav Halit'im nasıl büyümüşsün? Bir an tanımayacaktım." Gülen adama karşılık Halit efendi bir şekilde gülüp bir şey demedi. "Şimdilik gidiyorum ancak yarıştan sonra bir kahveni içerim. "

"Tabi ağabey her zaman. Yolun açık ola." İkili vedalaşırken komutanlar geldiği gibi yemekhaneden aynı hızla çıkmışlardı. Daha demin ne olmuştu öyle.

"Fark ettiniz mi? Gelen komutanlar biraz fazla üstten davranıyordu. " yerime otururken Alemci Ali'ye hak verircesine kafamı salladım.

"Ula bizum yenuleceğimuze emunlar sanki." Temel tuhaf bir hırsla yemeğe saldırdı. Bu adamı sadece açlık öldürür herhalde.