Düşünsenize sizi gülümseyerek uyandıran bir Aizawa. Yani tatlı olabilir ama biraz korkunç sanki. Neyse önemli olan bu değil. Adam gülerek uyandırıyor.
"Günaydın Shira." Babam zoraki bir gülümseme ile beni kaldırdı. "Günaydın." Sanki yer değişmiş gibiydik. Hemen kıyafetlerimi giyip indim. "Ben birşey yemiyeceğim. Hemen çıkıyorum yanlız gideceğim." Daha o birşey diyemeden gittim.
Hemen Cementosun yanına gitmeliyim. Bana bir değil bin duvar yapsın. Çünkü bu içimdeki durum anca geçebilir. Okula yavaşça yaklaştım. Okulun önünde yüzlerce gazeteci ve kameraman vardı.
Bu ne böyle. Ben geçmeye çalıştığımda ise önümü sardılar. "All Mightın öğrencisi olmak nasıl?" "Dersler zor mu?" "All Might nasıl bir öğretmen?" "En favori öğretmeniniz kim?" Hızla hepsinden sıyrılıp içeri girdim. Present Mic ve Midnight umarım onları durdurabilirler.
Hızla içeri geçtim. Babamda 5 dakika sonra sınıfa geldi. "Fazla uzatmayacağım herkes savaş eğitimi kısmına Turnuva için kendinizi geliştirin." Herkes sıra halinde aşşağıya indi.
Cementos duvar oluşturuyor biz ise tüm gücümüz ile onları patlatıyorduk. "Cementos Sensei lütfen benim vurduğum sütunlara dikkat edin." "Tamam." Duvara mı konuşuyorum kime konuşuyorum ben ya.
İçimdeki bütün duyguları topladım. Babamın üzülmesinden tut anneme kadar. Tüm gücümü yumruğumda topladım. "RUHANİ VURUŞ!"
Yaptığım vuruş ile kendi duvarım, diğerlerinin duvarları, hatta okul duvarının bir kısmı bile yıkıldı. Herkes şaşkın gözler ile bana bakıyordu. "Sana duvarlara dikkat et demiştim."
"YAVAŞ OLSANA BE."
Turnuva Günü. Son Turlar.
Bu son turum. En son Urarakayı eledim ve sıradaki maçın... BAKUGO!! "Shira sakın kendini sakınma herşeyin ile vur." "Eğer beni yeteri kadar zorlarsan vururum çömez." Bakugo deliye döndü.
Ancak bizden önce Todoroki ve Midoriyanın maçı var. Bu maç beni heyecanlandıran maç. İki arkadaşımın kavgası. Tabi onlara böyle davranıyorum ancak böyle olması gerek.
Todoroki her seferinde beni uyarıyordu. Akıllı bir çocuk ancak beni vazgeçirmeye yeterli değil. "Shira gelir misin. Vrak." "Tamam."
Tsuyu beni içeriye çağırıyordu. "Neden böyle davranıyorsun." "Anlamadım?" "Senin böyle biri olmadığını ikimizde biliyoruz. Ben Aizawanın kızıyım desende Aizawa Sensei kadar soğuk olmadığını da biliyorum. Senin o ruhlar ile olan işinden sonra böyle oldu. Söyle bana Shira orda ne oldu."
Bu kız bu kadar zeki değildi. Kesinlikle değildi. "Birşey olmadı Tsuyu." "Bu kadar rezil bir yalan sana yakışmadı. Ancak sana şunu söylemeliyim bu yaptığın şey sana verdiği kadar etrafındakilere de zarar veriyor. Sınıftaki herkes çok endişeli, Uraraka her fırsatta ağlıyor, Aizawa Sensei her zamankinden daha soğuk, Todoroki anlam veremediğim bir halde. Bakugo bile bu durum için kendisini suçluyor."
"Ben herşeyi yoluna koyacağım Tsuyu sen merak etme." "Sana güveniyorum. Vrak." Geri döndüğümde savaş bitmişti. Todoroki kullanmamak için yeminler ettiği ateş tarafını kullanıyor. Ancak Midoriya kaybetmiş.
"Neler oldu acaba." "Midoriya Todoroki ile öyle bir konuşma yaptı ki Todoroki bir anda ateş tarafı ile saldırdı ." Sonunda kendini kabullenmiş. "Sanada başarılar dilerim." "Teşekkürler Denki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawanın Kızı
FanfictionYani bence başlık herşeyi açıklıyor. Kalan bilgileride hikayeyi okuyup öğrenin canım yani çokta zor değil