"Herkes toplansın." Fark ettirmemeye çalışsamda soğuk soğuk terler döküyorum. Birçok kişi burdaydı. Ancak hoş bir iş için değil.
Hawks yanıma indi. Gidip ona sıkıca sarıldım. "Kendine dikkat et kırmızı kanaryam." "Birisi galiba endişelenmiş. Dikkat etmesi gereken sensin Shira. Bana birşey olmaz."
"Sen yinede dikkat et kanatlı kahraman. Sen kimlerle gidiyorsun?" "Ryukuyu, Gang Orca ve 13 ile gideceğiz. Siz?" "Babam, bizim bütün sınıf, Present, Cementoss olarak gideceğiz."
"Sizlerden özür dilemeliyiz Shira. Bizden öncekiler geleceğimizi iyi şekillendirmek için kendileri uğraşırlardı. Ancak biz başaramadık. Bu geleceği yazarken, yaşayanlardan da yardım almamız gerekti. Üzgünüm."
"Sen büyüdünde felsefe mi yaptın sen." "Seninle konuşmamda kabahat." Hawks sinirli şekilde gitti de ne yaptım ben şimdi.
"Haydi toplanın." Herkes hemen sıraya geçti. "Bakın önce uzaktan saldıracağız ve yakından işe yarayan özgünlükleri olan kişiler onları koruyacak. En ufak bir dağılma durumunda herkes en yakındaki kahramanların yanına gitsinler."
Gigantophica gözükmeye başladı. Herkes kendisini hazırladı. Özgürlük ordusu çok fazla kişiden oluşuyor. Elimizden geleni yapmalıyız. "Her daim olduğu gibi biz yeneceğiz. Burayı onlara teslim etmeyeceğim!"
"Tch! Ben edicem sanki!" "Bende asla etmem!" "Sanki ben teslim edeceğim." Herkesten böyle sesler çıktı. Gigantophica bağırarak harekete geçti. Bir anda iki tarafta ortada buluştuğunda büyük bir patlama yaşandı.
Biz kenardan saldıracaktık. Jirou, Denki, Bakugo, ben, Todoroki ve Uraraka ile ilk atış grubuyduk. Biz daha saldıramadan resmen olduğumuz yere bir bomba düştü.
Herkesi dört bir yana dağıttı. Yüzünü kestirebildiğim kadarıyla Re-Destro. "YEAAAAAAAAAAAAAAAH." Present onu yavaşlatınca babam saldırdı.
Bende Re-Destronun tepesine atladım. Babam özgünlüğünü silince iyice güçsüz kaldı. Ben ruhani vuruşum ile onu duvara yapıştırdım. "Ateeeeeş." Momo kurduğu yüzlerce taret ile Re-Destroya ateş etti.
"Asit yağmurları!" Tsuyu ve Mina asitlerini tepesine yağdırdılar. "Devasa kaya vuruşu!" Uraraka Re Destronun tepesinden devasa bir taş indirdi. Bunlara rağmen hâlâ ayaktaydı.
Diğerleri nerde hiçbir fikrim yok. Onlar Re-Destronun inişi ile kayboldular. Tahminen arkada diğerleri ile savaşıyorlar. "Shira biz bununla ilgileniriz sen Beast Jeanestin yanına git."
Hemen tepe gibi olan yerden aşşağıya atladım. Kirishimayı kaptığım gibi Beast Jeanestin yanına gittik. Etrafını çevirmişlerdi. Sağdaki herkesin ruhunu emerek ona kaçacak yer ayarladım.
Bi anda bizim olduğumuz yer karanlıklaştı. Daha Kirishima ile ne olduğunu anlayamadan Beast Jeanist bizi kenara itti. Gölgeler bir canavara dönüştü. "Sıkı tutunun!" 13 bütün gölgeyi Kara Delik ile çekti.
Ama buna rağmen birkaç kişi kalmıştı. "CEHENNEM ATEŞLERİ." Hem Endeavorun saldırdıkları hemde burdaki herkes cayır cayır yandı.
Ancak Dabi onu çok fena zorluyordu. Hemen Endavora yardım için gittim. "Aaa sevgili gelinimizde gelmiş." "Aaaaa sevgili köpek Dabimiz saldırıya gelmiş. Gelin falan ne saçmalıyorsun sen!"
"Bak bakalım Endeavor. Shotonun, ölüme bıraktığınız büyük kardeşi olduğumu söylesem mi acaba." NE? Touyaydı galiba ismi. "Senide buna dahil ettik yapacak birşey yok.
Dabi neden bu kadar güçlendi?! Utanmasa ikimizi birden yenecek adam ya. "Peki neden bize karşı savaşıyorsun Touya?" "O Herif yüzünden bu haldeyim. Onu gebertmeden durmayacağım!"
"Ama bunu yaparken şunu düşün Touya. Senin küçük kardeşlerin var. Sen en büyüksün. Onlarda senin kadar kötü günler yaşadılar." "KİMSE BENİM NE YAŞADIĞIMI SORGULAMASIN!"
Dabinin aklı ile oynamadığım sürece ikimizide yenecek bu. "Seni asla sorgulamıyorum Touya! Ancak kardeşlerin de senin kadar beter şeyler yaşadı!"
"AİLESİ ONLARI ÖLÜME BIRAKTI MI!" "HAYIR AMA BU ADAM SHOTOYA DAHA BETERİNİ ETTİ. Ona küçüklüğünden beri şiddet uyguladı. Kendi annesi oğlunun yüzünü kaynar sulara layık gördü. Daha saymamı ister misin?!"
"İşte bu yüzden bu adamı daha fena şekilde katledeceğim." "SAKIN! Kardeşlerin tamda alışırken bir düzen kurmaya çalışırken onları birdaha bozmana izin veremem Touya. Ama istersen sen, Endeavor, Fuyumi, Shoto,
Natsuo, Rei yani Todoroki ailesini yeniden kurabiliriz. Bunu beraber yapabiliriz!""Bunu yapmak için çok geç artık." Dabi bütün alevlerini söndürüp yere çöktü. "Çok üzgünüm. Bunuda sadece sana söylüyorum. Ayrıca artık hiçbirşeyin önemi kalmadı. Shigaraki herşeyi bitirecek. Ancak biz bunu engelleyemeyiz Shira. Herşey bitti."
Dabiye biraz yaklaştım. "Bu ne demek Dabi. Hem asla halledemeyeceğimiz birşey yoktur bunu unutma." Kafasını kaldırdı. Gerçekten çok üzgündü. "Shigaraki şu andan itibaren All For An'ı kaldığı hapishaneden çıkardı ve onuda yenerek en son formuna ulaştı.
Biziyse sizi oyalamak amacıyla gönderdi."Dabinin gözyaşları akmaya başladı. "Ne kadarda aptalım. Bizi kullandığını anlamam çok uzun sürdü. Ancak bir önemi yok bunun. Onu kimse durduramaz." "Çabuk kalk!" Kolundan kaldırıp gitmeye başladım.
Gören herkes Dabiye saldırmaya kalksada onu hemen kurtarıp Mandalayın yanına götürdüm. "Shira hemen uzaklaş ondan!" "Durun! Kimse Dabiye saldırmasın. Mandalay bütün kötüler ile Dabinin konuşmasını sağla hemen!"
Mandalay güvenmese bile kabul etti. "Herkes beni dinlesin. Hepimiz Shigarakinin emri üzerine teslim oluyoruz. HEMDE HEMEN!"
Gigantophica Shigarakinin emri olunca o da durdu. Bütün kahramanların gözünde sevinç duyguları vardı. Re-Destro, Gigantophica, özgürlük ordusu ve diğer herkesi tutukladılar.
Bunun üzerine herkesi topladım. "Çok kötü bir haberim var." "Benim bu gün moralimi bozamazsın Shira." Ah be Hawks. "Yani üzgünüm ancak Dabiden aldığım bilgileri teyit ettirdim. Shigaraki şu an burdakilerde dahil olmak üzere bütün ekosistemden daha güçlü." "Hay ağzımı-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawanın Kızı
FanficYani bence başlık herşeyi açıklıyor. Kalan bilgileride hikayeyi okuyup öğrenin canım yani çokta zor değil