Aizawanın Kızı

Morâl Savaşı

Bak bak şimdi bunu başkasına yapsa ne fesatlaşırdık 'ay başım ağrıyor'   diye  ama maalesef  Uraraka=Midoriya. Aynılar resmen. Her neyse hadi ben ölüyoreeeee.

Not:  Medya çok tatlı değil mi lan.

Öğle Yemeği Vakti

"Shira-chan ders vakitlerindede hiç iyi değildin."    "Problem yok Midoriya sadece baş ağrısı."    Bu sabahki olayın ardından çoğu kişi başımdan ayrılmadı. Todoroki, Midoriya, Uraraka ve Lida beraber yemek yiyoruz.     

"Bu gün neden böyle oldun anlatsana.    Uraraka inatla bana bunu soruyordu.  "Tamam anlatacağım. Daha önce  hiç görmediğim bir ruh geldi. İnanılmaz  güçlü bir ruh. Önce bütün gücümü çekti    ben ona karşı koymayı deneyince başıma bu ağrılar girdi. Adımı haykırıp gitti."

"Bunun ne demek olduğunu sen biliyor musun.  Ben hiçbir anlam yükleyemedim de."       "Sanki hapsolmuş bir ruh benimle konuşmaya çalıştı. Onu benim çekme gibi bir ihtimalim yok çünkü o kadar güçlü bir ruhu kaldıramam.   Ancak o ruh geldiği sürece ben yavaşça yok olucam."    "NEEE."  

Bu ruhani kurallarda bu demek.   "Eğer vücudunda senden güçlü bir ruh varsa yok olursun. Çünkü o ruh senin kendi ruhun ile eşdeğer konuma gelir ve sende iki ana ruh ile yaşayamazsın ve ölürsün. Bu kadar basit."

Todoroki endişe ile konuştu.   "Hemen gitmeliyiz, o vakit."     "Diğerleri birşey yapamaz.  Ben kendim atmayı denesem bile başarısız oluyorum. Ruhani Lider kayıp.   O bulunana kadar birşey yapmam imkansız."     "Ruhani Lider de kim."    "Bütün Ruhların efendisi ve Lideri   Norra."   

"Peki o zaman ne yapabiliriz?"     "Okul  bitince hemen eve dönmeliyim. Orda kendimi belki sarabilirim. Ancak o zamana kadar kafama bir darbe almamalıyım."     "Tamamdır o iş bizde."   Yemek tabağımı atmaya  giderken o tekrardan geldi.

O ruh beni yakamdan tutup kaldırdı.  'Herkesi uyar!'    Ne ne için uyarayım.  'Savaş çok yakın. İyilik ve kötülük savaşı. İki  büyük lider de öldüğü zaman herşey mahvolacak.'       Bu bu olamaz. Hemen gidip herkesi uyarmalıyım.    'Ancak şimdi uyku vakti.'   Beni uyutmaya Ruhlar aleminden gücün yetmez.    'Ancak o aptal işe yarayabilir.'      " BUNU BANA ATTIĞIN TEKMELERE SAY."   Kafama gelen darbe ile Ruh tamamen beni bayılttı.

Todorokinin Ağzından

"KALK NUMARA YAPMA."    Bu çocuk gene kimi azalıyor.   Midoriya yavaşça arkasını döndü.   "SHİRA-CHAN."   Hemen herkes masadan kalktı.   "Lida hemen onu hastaneye götür. Uraraka Müdüre haber  vermelisin."    "ABARTMAYIN LAN."     "Ben göstereceğim sana abartmayı."

Bakugoyu buzlara gömdüm.  Bir-kaç sivri buzuda koluna sapladım.   Anında önümüze bir duvar oluştu. Bunu kesinlikle Cementos yaptı. Ancak bunu düşünecek vakit yok.

Yarım Saat Sonra

"Durum nedir."    Hepimiz doktorun ağzına bakıyorduk.   "Bizde tam olarak bilmiyoruz. Onun sorunu  Ruhlar alemi ile.  Bize göre bir problemi yok ancak uyanmıyor. Kafasına aldığı son darbe kendini kaybetmesine yetmiş."   Bakugo... seni öldüreceğim.     "Ancak iyileştirebilirsiniz değil mi."      "Biz ona ancak morâl verebiliriz. Bizi hâlâ duyuyor. Ruhlar alemindeki birkaç kişi ile konuşacağız. Elimizden başka birşey gelmez. Herkes tek tek girip moralini arttırmaya çalışsın."

Doktor arkasında bir enkaz bırakıp gitti. Müdür Nezu baya endişeli duruyordu.   "O Bakugoyu öldüreceğim."     "Sakin ol Todoroki."   Midoriya beni tutmaya çalışıyordu.   "Doktorunda dediği gibi ona morâl vermeliyiz."   

Eğer uyanmazsa öldürürüm o vakit. "Önce ben gideceğim."  Uraraka geldiğimizden beri aralıksız ağlıyordu. "Tamam git."

Shiranın Ağzından

Artık bağırmaya çalışmıyorum. Çünkü duymuyorlar beni. Orda yatan bedenimin olduğu odaya Uraraka girdi. Canım, ne kadarda ağlıyor.   "Lütfen, lütfen bizi bırakma. Ben seni çok seviyorum, herkes çok seviyor. Sen benim en yakın arkadaşımsın. Bu kadar erken kaybedemem seni."  Ruhuma doğru giden merdivenlerden birini inmeyi başardım.

"Bayan Uraraka vaktiniz doldu." 5 dakika sonra içeri Lida girdi.   "Shira!   Haydi kalk.  Biz 1-A sınıfıyız geleceğin kahramanlarıyız. Belkide şu an kendi sorunların  yüzünden kahraman  olamayacaksın ve bu hata kaç cana mâl olacak. Gerçek bir kahraman asla pes etmez."   Bir adım daha. 

İçeri Denki girdi. Gelip elimi tuttu.  Yüzünü eğdi.    "Gerçekten  arkadaş, dost olabileceğim birini bulmuşken neden, neden bu kadar erken."    Yüzüme bakmaya başladı.   "Biz dostuz, sen istesen de istemesende öyleyiz. Lütfen tek dostum olabilecek kişi olarak bırakma beni."    Denki yıkılmış halde odadan çıktı. Bende bununla beraber bir merdiven daha indim.

İçeriye Tokoyami girdi.   "Biliyorum benimle pek anın yok ama biz yinede arkadaşız. Ve sen benim gördüğüm en güçlü ve dirayetli kişisin. Senden tek istediğim beni hayal kırıklığına uğratma. Aileme anlattığım kişi bu kadar kolay kaybedemez."    Bir merdiven daha.

İçeri Momo girdi. "Seninle bu gün ne yapacağımıza karar verdik. Eğer akşama kadar kalkmazsan seni öldürürüm. AVM'ye gidicez daha."  Bi yandan gülüyor bir yandan da ağlamaya yer arıyordu. Bende AVM' 'ye gidebilmek için bir adım indim.  

Midoriya girdi odaya.   "Shira-chan. Biliyor musun ben Urarakadan hoşlanıyorum. Şu an beni duyuyorsan hemen kalkta bana yardımcı ol. Yoksa ben bu durumu tek başıma kaldıramam. Sırrımı söyleyebidiğim tek kişi sensin."   Biliyordum. Bunun için 3 adım daha  indim.

"Watashi Ga Kita!"   Haah rezil herif seni. İçeri girer girmez kötü vücuduna döndü.  "Ahh vaktimi ayarlamalıydım. Genç Shira sırrımızı tek bilen olarak ölmene izin vermiyorum. Biliyorum baban gibi uykuya aşıksın ama o sonsuz uykuya gitmene izin vermiyorum.  Sen gerçek bir kahramansın, kahramanlar hiçbir zaman ölmez. Bende senin için ölmeyeceğim."   All Might eski görünümünü kazandı.   "Ayrıca merak etme seninle konuşmaya Müdür Nezu ve Present Mic gelmeyecek konuştum onlarla."   All Might kahkaha atarken bende 5 adım daha indim.

Yanımdaki bir ruh konuştu. Tamamen karanlık renkteydi.  "Bak sana bunu reva gören kişi sana özür dilemedi bile. O sana vurmasaydı burda olmazdın."     Haklı, Bakugo bana vurmasaydı böyle olmazdı.    "Hayır bak Bakugo ne halde!"    Yanımdaki beyaz  ruh eliyle birşeyler gösterdi.

Buradaki ekrandan Bakugonun odasını gösteriyordu. Baya pişman ve üzgün gözüküyor.  "Peki, peki baban niye yok o halde."   Karanlık ruh çabalıyordu.    "Shira babanın bu durumdan haberi bile yok! Onun daha kötü olmaması için söylemediler."   İki ruhta baya mantıklı konuşuyor.

Ben tam kararımı verecekken içeri biri daha girdi. Bu adamın burda ne işi var!"

Bak bu adam herkesi şaşırtacak.  O adam gelince ne alaka haaamına denilecek birisi gelecek göreceksiniz.