Yazarın Anlatımıyla
Aizawa kızı ile gurur duyuyordu. Midnight, Present Mic, Midnight, Cementoss, Recovery Girl ve Müdür Nezu yan yana oturmuş röpörtajcı dinliyorlardı. Present Mic Aizawanın yanına gelip "Çok harika bir kız yetiştirmişsin."
"Onu birtek ben değil hepimiz onunla tek tek ilgilendik." Midnight sevinçten zıplamaya devam ediyordu.
"O çok akıllı bir kız. Gazeteci onu ne kadar kıstırmaya çalışsada bu durumu anlayıp lehine çevirdi. Bu konuda onu iyiki eğitmişim." Müdür Nezu kendisinin bile zor yapacağı konuşmayı kendi düşünceleri ile ifade eden Shiraya şaşkınlık ve gurur ile bakıyordu.
U.A. yurdunda ise herkes oturmuş sonuna kadar izlemişti. "İşte gerçek bir kahraman. Onun gibi kendimi geliştirmeliyim." Midoriya kendine bir örnek çıktığı için mutluydu. Herkes bu konuşmadan etkilenmişti.
Bakugo bile başarılı buldu bu durumu ama "KONUŞTU GEÇTİ LAN IŞTE. ABARTMAYIN." Deyip odasına geçti. Denki umutlu şekilde bakıyordu. Kardeşi gibi gördüğü biri şu an herkesin dilindeydi.
Tomura bile bu konuşmayı dinlemişti. Diğerleri kendi fikirlerini sunuyorlardı. Tomura ise kendisini abi gibi görmek ile ondan nefret etmek arasındaydı.
Dabi konuştu. "Fazlası ile güçlü biri. Ama hâlâ çocuk onu kandırmak zor olmamalı." Tomura konuşmaya başladı. "O senden benden çok daha zeki biri. Hepimizi kandırabilir bile. Onu kendi tarafımıza çekmek imkansız."
"Ama karşımızda olması da bizim için kötü durum." Tomuranın kalbi ikiye ayrılmıştı. Bir tarafı öldürmek isterken, bir tarafı ona bağlıydı. Onu öldürecekse kalbinin yarısını atması gerekiyordu. En son kalan insanlık duygularını.
"Tamam bunu düşüneceğim. Aklım karma karışık durumda." Kalbi gibi dağılmıştı Tomura. Ama mantıklı olan onu öldürmekti.
3 Gün Sonra Shiradan
"Artık çok yoruldum Hawks." "Tamam duralım o zaman." Aralıksız bin kişiyi kurtarmışızdır ve ben bittim. Yani belim parçalanmak ile parçalanmamak arasında kaldı. Parçalanmaya uğraşacak enerjim yok.
Hemen bir yere gidip oturduk. "Yani ben uyumayı planlıyorum beni sabah kaldırıyorsun ne iş?" Kendime not: Bakugo ile çok takılma.
"Öyle gerekti ya. Biliyorsun zaten sabah bir yangından bahsettim eğer o sönmez ise bizde gideceğiz." "Oha o yangın 12 saatir devam mı ediyor!!? Biz niye burda bekliyoruz kalk hemen tahliye veya yardıma gidelim."
"Sen yorgun değil miydin?" "12 saatlik kahramanların ve itfaiyenin durduramadığı bir yangında herkese ihtiyaç vardır. Ajansa söyle birileri daha gelsin yangına."
Hawkstan söz aldım. Şu okuldan mezun olunca beni direkt başa geçirecek. Zaten çoğu emride ben veriyorum. "Bu durumdan Wild Wild Pussycats ve Ryukuynun haberi olsun. Belki yardım isteyebiliriz."
"Tamam patron." Ha birde Hawks artık bana patron diyor. "Bende babamı arıyayım Nezu ile konuşsun yardımcı olabilecek birilerini tanıyorum."
Hemen gidip babamı aradım.
-SHİRA önemli değilse dersteyim.
-Bizim sınıf dimi.
- Evet ne oldu?
-Haberlerde görmüşsündür 12 saatir süren bir yangın var. Bizde oraya gidiyoruz. Nezu ile konuş yardıma ihtiyacımız olacak. Lide tahliyeye Todoroki de söndürmeye gelmeli. Ayrıca Sero ve Ojiro da yangının içine girmeyi kabul ediyorlarsa gelsinler.
- Tamam ben sana mesaj atarım kim geliyor diye. Görüşürüz ve dikkatli ol.
-Sende silgi kafa. Hadi öptüm.
Hawks galiba silgi kafaya güldü. "Gülme Hawks beni taşıyacaksın. Okuldan yardımı olacak olan birilerini çağırdım. Nezu bu durumu hoş karşılayacaktır çünkü deneyime ihtiyaçları var hepsinin."
"Sen ne dersen odur patron." Ben cidden sinirlenmeye başladım. "HAWKS. Ben gayet ciddiyim! Orda bir yangın var ve sen ciddiye bile almıyorsun. Hadi hemen gitmeliyiz artık."
Hawksı kırdım galiba. Birşey demeden beni kollarımdan tutup uçurmaya başladı. "Kırılma bana. Hem kaç saatir ayaktayım hemde gerginim." "Yani bana daha az bağırsan daha çok hoş olacak ama." "Ben uykuluyum ben bağırırım."
Yeri geldiğinde şu anki gibi güldürmeyide başarırım. "Daha da mayışmaya başladım ben. Neyse bari yangını sorayım. Biri mi çıkarmış ne bunun aslı?" "Bilinmiyor. Ancak kötüler liginden bir ses var. Devasa bir devi uyandırdıklarına dair duyumlarım var."
Bi anda herşeyi anladım. "Hawks sana birşey sormak istiyorum. Sadece teori. Bence bu yangını bilerek başlattılar ve içerden biri devam ettiriyor. Başlattılar ki diğer taraftaki ekipler buraya gelsin ve oralar boş kalsın ve daha rahat saldırabilsinler."
"Mantıklı. Ancak bunu polise delil olarak sunamayız ben yapabileceğimi şu an yapacağım sıkı tutun." Bir elini bıraktı.
Diğer elini sıkıca tuttum. Telefonunu çıkardı. "Çabuk şehrin her yerinde devriye gezin ve dikkatli olun. Diğer ajanslar ile bağlantılı olun."
Hawks telefonu kapattı. Aslında korkuyorum ya. Hele Tomuranın o günkü hareketleri. "Ne Tomurası ne hareketi." "Ha Tomura mı demişim. Dabi diyecektim." Lanet-lanet-lanet
"Neden korkuyorsun bakalım." "Baksana o gün Dabi bile ne kadar güçlüydü. Diğerleri girerse işin içine ne yapacağız bilmiyorum. Onlarla savaşacak ana ajanslar bile güçsüz durumda. Wild Wild Pusscats saldırıya uğradı. Beast Jeaniste hâlâ kayıp. Endeavor taht peşinde. 13 kurtarma kahramanı ne işi olur savaşla. Gran Torino çok yaşlandı. Fat Gum savaşabilecek birisi değil."
"Haklısın ama biz kahramanlar birbirimizi tamamlayarak güçlenir ve birbirimizin eksiklerini kapatırız. Bizler varken hâlâ güvendesin merak etme."
Birkaç Saat Sonra
"Biraz daha su lazım." Geldiğimizden beri tonlarca su taşıdık. Burdada belki yüzlerce kahraman var. Çoğunun özgünlüğü su ile alakası olmasına rağmen zar zor sönüyor burası.
"Hawks yanma dikkat et." "Senin ayakkabın tutuştuktan sonra bana bunu söylemen." Ha evet ayakkabılarım yandı. Yalın ayak koşuyorum.
Yaklaşık bir yarım saat sonra diğerleri de gelecekmiş. Başka yardım isteyeceğimiz biri kalmadı. Wild Wild Pusscats'den gelenler. Ryukuyudan gelenler. Beast Jeasnest'den gelenler. Hatta direkt 13 burda.
Napayım gidip Endeavordan mı isteyeyim yardımı. Bir dakika olabilir! Hemen Fuyumi ablayı uzaktan aradım.
- İyi günler tatlım.
- İyi günler Fuyumi hanım. Ben lafı uzatmayacağım biliyorsunuzdur belki ben şuan Hawks ile staj yapıyorum. Siz bu 12 saatir süren yangını biliyorsunuzdur. Sizinde özgünlüğünüz bu duruma çok uygun. Mümkünse gelir misiniz?
-B ben mi?
- Evet ancak gelmek istemezseniz sizi anlarım.
-Aaa yok geliyorum. Ancak biraz uzun sürebilir.
-Tamamdır iyi günler.
- İyi günler.Bol şans.
Bize yardım edebilecek birisini daha bulduk. Ama biraz yarıladık yangını. Bu biraz şiddeti azalttı. "Biz geldik!" Hah çağırdığım herkes gelmiş.
"Shira na-" "Todoroki sen sola git. Wild Wild Pusscats'den gelenlere özgünlüğünü söyle yardım ederler. Sero sende bi yandan Lida ve Ojiroyu bantla ki acil durumda çekebil onları. Sizde içeri bakın hayvan, insan yada herhangi yaşayan birşey varsa alın. HAAAWKS. ÇOCUKLARA DİKKAT ET."
Bağırarak sesim anca yetiyordu. Sero güldü. "Baya ciddisin." "Hadi Sero hadi. Her bir saniye bir can demektir." Todoroki tek bir hamlesi ile yangının sol tarafını bitirdi bile. Bu buz dağı yangını çok fena engeller.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawanın Kızı
FanfikceYani bence başlık herşeyi açıklıyor. Kalan bilgileride hikayeyi okuyup öğrenin canım yani çokta zor değil