Buzlu Yara Bandı

114 16 1
                                    

Selam naber. Dedim bi bölüm atayım insanlar nasıllar iyilerimi bi bakayım. Bugünlerde pek iyi olmadığımdan enerjik değilim kusura bakmayın.

3 Gün Sonra Urarakadan

"Shira aç artık şu kapıyı."     Kendisini 3 gündür odaya kilitledi. Aizawa Sensei bile gelsede asla açmadı kapısını.   Artık onun için endişelenmeye başladık.  Midnight Senseinin ölümü onu çok fazla etkilemişti.     (BENİDE. Aşkım Midnight ya. Neden öldürdünüz benim canımı ciğerimi. Yer verilmese bile en sevdiğim karakterdi Midnight. BULDUM LAN. ONUN ANISINA BİR KİTAP YAZACAĞIM.  MİDNİİİİİGHT.)


"Açılın lan!  Artık patlatacağım kapıyı!"    "Bakugo, Aizawa Sensei kesinlikle böyle birşey yapmamamızı söylemişti. Ayrıca önceki seferden akıllanman gerekiyordu."

Doğru ya. Geçen sefer Bakugo böyle birşey yapayım derken Shira kapıyı saliseler  içinde kapıyı açıp Bakugoyu hastanelik edip geri içeri girmişti.

Aha!  Kapı açılıyor. "Shira!"

Shiranın Ağzından

Kaç gündür ağlıyorum emin değilim. Ancak,ancak, Midnight... Bu kadar erken olamaz. Kabullenemiyorum.

Birde beni uyarmıştı. Burdan sağ çıkabilir miyiz emin değilim demişti. MİDNİGHT.  Onu şimdiden çok özledim.   O benim için bir yaşam kaynağıydı.

Onun o yumuşacık elleri ile saçımı okşaması, beni sakinleştirmesi, küçükken her daim beni dizlerine yatırır orda uyurdum.

"Shira aç artık şu kapıyı!"   Uraraka ve diğerleri kaç gündür kapımdalar.  Ama artık burdan çıkmam gerek. Üstüme hızlıca birşey geçirdim.

Kapıyı hızlıca açtım.   "Shira!"    Urarakayı elimle ittim.    "Shira iyi misin?"   Cevap vermeden ondan uzaklaştım.     "Shira!  Kaç gündür orda durman hiç sağlıklı değil!  Bunu yapmak sana zarar veri-"      ( Dikkat küfür.)

"Siktir git Lida."    Lidanın ağzı açık kalmıştı. Bense yürüyerek U.A. ye gittim.

İlk olarak beni Nezu gördü.    "Gözlerinde okul aşkı görüyorum Shira."     "Nezu defol git başımdan. Seninle uğraşacak havamda değilim fena yaparım."

Söyleme şeklim onu korkutmaya yetti.  "Müdür N-Nezu sen edildin Teh-dit    Teh-dit."       "Present sende git. Yanlız bırakın beni."


Midnightın odasına girdim. O kendine has kokusu hâlâ duruyordu odasında. Hiç sevmediğim ağlama işlemini, durduramıyordum.


Onun o  uzunca yatakımsı koltuğuna uzandım. Sırf ben daha rahat yatayım diye almıştı  bunu. "Rahatsız edilmemek istediğini biliyorum ancak birisi seni görmek istedi."



Babam arkasındaki minik Eriyi çıkardı. Hemen göz yaşlarımı sildim. Çünkü ben bir kahramanım ve böyle olmalıyım.


"Sen neden ağlıyorsun."     "Ağlamıyorum bak. Hadi gel otur yanıma oyun oynayalım. Babamızda bize şeker alıp gelsin ha."



Erinin yüzü gülüyordu. Babam varken ona böyle hitap etmiyordum ki güçlük çekmesin.    "Siz oynayın bende isteklerinizi getireyim bari."




Babam odadan çıktı. Bizde Eri ile el oynamaya başladık.  "Elendin!"      "Ama problem benim değildi. Senin ellerin çok küçük!"


Eri 'banane banane' hareketi yapıyordu.   "Ay tamam. Ne istiyorsun ceza olarak."          "Hmmmm. Bana kedi al."     KEDİ Mİ?  ASLAA.     "Eri doğruyu söyle, az önceki bey mi örgütledi seni."



Eri sanki aklından birşey sayıyormuş gibi yavaş yavaş söylüyordu.  "Haaayır."   "Yani gerçekten eve kedi almak için böyle bir oyun mu oynadı ya."



"Ama alsak nolur?"    Babamda elindeki şekerler ile bana bakıyordu.   "Bunu daha önce konuştuk. Korkuyorum ben."

"Kediden ne olacak şu kadar birşey.   Hadi! Hadi! Hadi! Hadi!  Hadi!"    Eri ile beraber masaya vurmaya başladılar.  "Şşşşt susun bakalım.  Bu odada o kadar yüksek ses ile konuşulmaz! Ayrıca tamam alıyoruz ama ben bakmam!"



Babam Eriyi kucaklamış dört dönüyordu.  "İşe yarayacağını biliyordum!"     "İyi birşey yaptım dimi ben."  Acaba bu kız kedi ne demek biliyor mu.

Bu hâlleri beni  beni azda  olsa güldürmüştü. Babam şekerimi bana uzattı. "Umarım tadı güzeldir yoksa kedi işini unutun küçük hanım ve sargılı bey."  


Umutlu gözler ile bir bana birde şekere bakıyorlardı.   "Tadı güzelmiş."     "Bütün paramı verdim bu şekerler için. Bir zahmet olsun."   



Şu adamın kedi sevgisi batsın ya. Ayrıca banada yazıklar olsun. 1 minik kız gülüşüne, 1 'Hadi! Hadi!' ye kaybettim.


Babam ve Eri çıktıktan 15 Dakika Sonra Todoroki geldi.    "Daha iyi misin."     "Berbattan bile berbat haldeyim."  
"Bu er yada geç olucaktı Shira. Ama Midnight gerçekten istediği bir uğurda öldü. Bu onu rahat ettirir. Merak etme."


"Umarım öyledir Todoroki. Ama resmen kalbimin bir parçası kesilmiş gibi hissediyorum."   "Bunu beraber atlatacağız."      "Ama o kalbimdeki eksiklik nasıl dolacak."


"O boşluğu ben doldursam."    "Todoroki ben annemi kaybettim. Bunun boşluğunu kimse dolduramaz."   Midngiht benim anneme bin başardı. Hatta annemdi benim o. 

"O zaman buzlu bir yara bandı olurum."    "Hah bak o olur."    Yara bandı etkisini göstermeye başladı. Ama o yara bandı ne kadar dursa bile o eksikliği gideremez.



Evet bölüm kısa ama gerçekten çok ruhsuz hissediyorum. Güzel olmadıysa herkesten ve hepinizden özür dilerim. İyi geceler.

Aizawanın Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin